Şehir olarak Afyon'dan bahsediyorsak Afyonkarahisar dememiz gerekiyor. Afyonkarahisar gerek tarihteki yeri ve gerekse coğrafi olarak düğüm noktası denebilecek bir mevkiinde bulunuyor. Anadolunun Egeye açılan kapısı diyebiliriz. Afyonkarahisar'ın en meşhur şeyleri ilk akla gelenleri mermer, sucuk, kaymak ve kaplıcaları diyebiliriz.
Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu bölümünde yer alan Afyon ili, coğrafi konum itibariyle Marmara ve İç Anadolu bölgelerini Ege ve Akdeniz bölgelerine bağlayan bir geçit, bir eşik durumunda olması nedeniyle tarih boyunca doğu ile batı, kuzey ile güney arasında bir köprü, bir intikal bölgesi olmuştur. M.Ö. Üçbinden başlayarak bilinen beşbin yıllık bir tarihe sahip olan ve sırasıyla Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Hellenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar'ın hüküm sürdükleri Afyon İli, ülkemizin üç coğrafi bölgesinde yer alması ve geçit olma özelliği nedeniyle “ Anadolu'nun Kilidi ” haline gelmiş. Anadolu'nun üstünlüğünü ele geçirmek ya da korumak için yapılan büyük savaşlardan olan İpsos (M.Ö.301) , Miryakefalon (1176) ve Büyük Taarruz (1922) savaşları Afyon topraklarında cereyan etmiştir. Geçiş ve kavşak bölgesi olması nedeniyle Hititler Arzava seferine giderken Afyon'dan geçmişler; Frigler sonunda gelip Afyon'a yerleşmişlerdir. Persler Apameia'yı (Dinar) merkez edinmiş. Roma ticaret yolları Afyon'da düğümlenmiştir. Bizanslılar Amorium'u (Emirdağ) askeri üs yapmış, Araplar ve Türkler Anadolu'nun kilidinin Afyon'un alınmasıyla açılacağını düşünerek Afyon'a saldırmış, Haçlı Seferleri buradan geçirilmek istenmiştir. Selçuklular Afyon'u üs olarak kullanmış, Osmanlılar, Anadolu'nun Osmanlılaşması için Karamanoğulları üzerine buradan sefer düzenlemiş, Anadolu'da egemen olmak isteyen Yunanlılar da yine stratejik öncelik verdikleri Afyon'da üstlenmişlerdir. Son olarak Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordularının en büyük zaferine ev sahipliği yapmıştır.
Böylesine tarihi ve stratejik bir öneme sahip olan Afyon İlinin günümüzde mermeri, Termal kaynakları, kaymağı, sucuğu ve haşhaşı ile de haklı bir ünü bulunmaktadır. Bütün bunlara ek olarak eşsiz doğal ve kültürel varlıkları da önemli bir turizm potansiyelini oluşturmaktadır. Afyon Valiliği tarafından Afyon'a ait tüm değerlerin doğru bir tanıtımını yapmak amacıyla hazırlanan “Anadolu'nun Kilidi AFYON” adlı kitap yaklaşık bir yıl süren bir çalışma ile tamamlanmıştır. Bir açık hava müzesi niteliğindeki Afyon İlini mümkün olduğunca bütün özellikleri ile ortaya konulmaya çalışıldığı bu eser, ili yakından tanımak isteyenlere sunulmuş bir bilgi demetidir.
Şehir olarak Afyon'dan bahsediyorsak Afyonkarahisar dememiz gerekiyor. Afyonkarahisar gerek tarihteki yeri ve gerekse coğrafi olarak düğüm noktası denebilecek bir mevkiinde bulunuyor. Anadolunun Egeye açılan kapısı diyebiliriz. Afyonkarahisar'ın en meşhur şeyleri ilk akla gelenleri mermer, sucuk, kaymak ve kaplıcaları diyebiliriz.
benim güzl memleketim karahisarkalesini,hamamlarını,kaymaklarını özleyivedim
bana afyon demeyin burada üni okuyom we illallah ettim bu şehirden we insanlarindan allah muhafaza gelmeyin arkadaslar
Arkadaşlar lokum diyo ben kaymak
eşi benzeri olmayan insanın ziyaret ettiği, bazı yönlerden eşi benzeri olmayan şehir...lokum yedirmeyenler utansın ;)
hafta sonu sokaklarında bir sürü ısırıkcının dolaştığından şüphelendiğim lokumlu şehir :))
Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu bölümünde yer alan Afyon ili, coğrafi konum itibariyle Marmara ve İç Anadolu bölgelerini Ege ve Akdeniz bölgelerine bağlayan bir geçit, bir eşik durumunda olması nedeniyle tarih boyunca doğu ile batı, kuzey ile güney arasında bir köprü, bir intikal bölgesi olmuştur. M.Ö. Üçbinden başlayarak bilinen beşbin yıllık bir tarihe sahip olan ve sırasıyla Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Hellenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar'ın hüküm sürdükleri Afyon İli, ülkemizin üç coğrafi bölgesinde yer alması ve geçit olma özelliği nedeniyle “ Anadolu'nun Kilidi ” haline gelmiş. Anadolu'nun üstünlüğünü ele geçirmek ya da korumak için yapılan büyük savaşlardan olan İpsos (M.Ö.301) , Miryakefalon (1176) ve Büyük Taarruz (1922) savaşları Afyon topraklarında cereyan etmiştir. Geçiş ve kavşak bölgesi olması nedeniyle Hititler Arzava seferine giderken Afyon'dan geçmişler; Frigler sonunda gelip Afyon'a yerleşmişlerdir. Persler Apameia'yı (Dinar) merkez edinmiş. Roma ticaret yolları Afyon'da düğümlenmiştir. Bizanslılar Amorium'u (Emirdağ) askeri üs yapmış, Araplar ve Türkler Anadolu'nun kilidinin Afyon'un alınmasıyla açılacağını düşünerek Afyon'a saldırmış, Haçlı Seferleri buradan geçirilmek istenmiştir. Selçuklular Afyon'u üs olarak kullanmış, Osmanlılar, Anadolu'nun Osmanlılaşması için Karamanoğulları üzerine buradan sefer düzenlemiş, Anadolu'da egemen olmak isteyen Yunanlılar da yine stratejik öncelik verdikleri Afyon'da üstlenmişlerdir. Son olarak Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordularının en büyük zaferine ev sahipliği yapmıştır.
Böylesine tarihi ve stratejik bir öneme sahip olan Afyon İlinin günümüzde mermeri, Termal kaynakları, kaymağı, sucuğu ve haşhaşı ile de haklı bir ünü bulunmaktadır. Bütün bunlara ek olarak eşsiz doğal ve kültürel varlıkları da önemli bir turizm potansiyelini oluşturmaktadır. Afyon Valiliği tarafından Afyon'a ait tüm değerlerin doğru bir tanıtımını yapmak amacıyla hazırlanan “Anadolu'nun Kilidi AFYON” adlı kitap yaklaşık bir yıl süren bir çalışma ile tamamlanmıştır. Bir açık hava müzesi niteliğindeki Afyon İlini mümkün olduğunca bütün özellikleri ile ortaya konulmaya çalışıldığı bu eser, ili yakından tanımak isteyenlere sunulmuş bir bilgi demetidir.