Hayatında lider nedir bilmeyen, karizma nerde görmeyen, vatansever kelimesinin sözlük anlamını bile irdeleyemeyen kişilerin taptığı liderimsi ölü hali her zaman tercih edilir.
ciddiyeti, vatanseverliği,inanılmazlığı,karizması,millete hakim olmasını bilmesi ile ibr deha ama ihtiras ve arzularına yenik düşmüş kendini kaybetmiş ve zalim bi üstün zeka
...Bu aralar ben Umberto Eco'nun 'Foucault Sarkacı' romanını okuyorum.
Kitapta beni irkilten bir bilgi Tapınak Şövalyeleri'nin uyguladıkları söylenilen planın takvimiyle ilgili saptamaydı.
Ben uzunca bir süredir Hitler'in neden Tibet'le bu kadar ilgili olduğuna, Nazi Almanya'sı ordusunda neden sadece Tibetliler'den oluşan bir birliğin bulunduğuna ve en şaşırtıcısı da Hitler'in öldüğü sığınakta neden bazı Tibetli din adamlarının cesedinin bulunduğuna kafayı takmıştım.
Umberto Eco'nun yazdıklarından, Tapınak Şövalyeleri açısından da Tibet'in çok büyük önem taşıdığını, bir söylentiye göre gizli bilgilerin 'Sığınak' diye adlandırılan Tibet'teki bir tapınağa kaçırıldıklarını öğrendim. Diyorum ki acaba gizli bilgilere, büyüye inandığı bilinen, Tapınak Şövalyelerinin izini bulmaları için özel tim kurmuş olan Hitler'in yol açtığı yıkımın temelinde, açıklanan amaçlar dışında başka gizli bir açıklama, bir neden de olabilir mi? Acaba dünya savaşının sonu yaklaşırken bile elinde bulundurduğu gizli bilgi sayesinde gidişatı değiştirebileceğini etrafındaki insanlara durmadan söyleyen, buna sonuna kadar inanmış olan Hitler, Tibet aracılığıyla Tapınak Şövalyelerinin elinde bulundurduğu gizli bilginin bir bölümüne mi ulaşmıştır. Şimdi diyeceksiniz ki bu son derece saçma. Olabilir ama kaynakları sabırla okur, sürecin mantığını anlarsanız, en son olarak Eco'yu da okuyunca bu konuda kafanızda bazı şüphelerin doğmaması mümkün değil. Tapınak Şövalyeleri'nin gizli planlarında 1944 yılı büyük önem taşıyormuş, planın bir sonraki aşamasına geçilmesi yılıymış 1944.
Ancak patlayan dünya savaşı bu planın ertelenmesine, onların uygulama takvimlerinde de bir gecikme olmasına yol açmış.
Gizli bilgi nedir, plan neydi bunu kimse bilmiyor. Ancak Hitler'in giriştiği mantıksız yıkım, büyük vahşet ve soykırımın temelinde bu bilgiler ve plana karşı açılmış olan bir büyük mücadelenin de rol alıp almadığı sorulması gereken meşru bir sorudur.
Bu tür fikir jimnastiklerine lütfen abesle iştigal olarak bakmayın çünkü unutmayın ki resmi tarih, yenenlerin yazdığı tarihtir ve dünyada hiçbir şey ilk bakışta göründüğü gibi değildir. Ve fikir jimnastiği tutkusu olmasaydı Eco da o muhteşem romanı katiyen yazamazdı, bunu da unutmayın.
herkes yaşadığı kötü şeylerin öcünü alacak olsaydı, adem havvayı cennetten kovulmalarına sebep olduğu için öldürür, böylece insanlığı hiç ortaya çıkarmazdı.
Bir sürü kitap okudum, film seyrettim Hitler Hakkında... Ne kadar çok biliyorum desem o kadar hata yapmış olurum. Zekasına hayranım, Özellikle Atatürk'e hayranlığı vardır. Hatta Yahudiler onun Atatürkten çok korktuğu için Soykırıma Atatürk'ün ölümünden sonra başladığını savunur ki bence de mantıklıdır.
Hitlerin Stalingraddaki inadı olmasa belki şu anda Tüm Avrupa Almanya idi.
Burçlara ve yıldızlara çok inanarmış, günlük hayatını buna göre ayarlarmış, toplantıları, buluşmalarını önceden hiç ayarlamazmış, bu yüzden de bir çok suikastten mucize eseri kurtulmuştur.
Zekasına, Liderliğine hayranım..ama şu anda yaşasaydı bir tekme de ben atardım diyebilirim...
faşist lider. Ne kadar faşist olsa da onun çok zeki olduğu söylenir.Yok Almanya için savaştı yok almanyayı korudu falan palavra.zeki olduğu bildiğim tek şey
şu sıralar 'hitlerin psikopatolojisi' kitabını okuyorum.kitabın sonuna gelmek üzereyim fakat hala zekimi akıllımı karar veremedim. ancak homoseksüel,çekingen,iki kişilikli bir şizofren olduğunu söyleyebilirim.gençliğinde annesi öldükten sonra bir otelde bedenini kiralayan bir homo ve politik hayatında halkın karşısına çıktığında bütün zaaflardan uzak bir tanrı olmuştur.o bir führerdir. koca bir ırkı yoketmeyi göze alabilecek kadar cesur ve cani aynı zamanda bir kanaryanın ölümüne ağlayabilecek ve uyuyana kadar yalnız yatamayacak kadar narindir! ! ! ! !
hitler okunmadan anlanamaz okumakta yetmez cogunlukla anlamadan tartısmayalım.idealleri ugrunda herseyi yapmıs baska bir super zeka stalin tarafından sonu hazırlanmıs bir ustun yetenektir.yarım kalan isleri vardı yapılıcak ama en iyisini yaptı baktı olmuyo sereflice öldü
Kavgam adlı eseri okuduğumda biraz garibime gitmişti Adolf HİTLER... Okumak istediği okulla yaşamının sonu ve gelişimi çok farklı... Ama Adolf deyince hep aklıma ahmak sözcüğü gelmiştir. Nedenini tam bilmiyorum ama bu çağrışımı silemedim... Herhalde bizimkiler dizisinden zihnime gelen birşey... Dunkof diyordu oğluna oyunculardan biri, o yüzden Adolf denilince Dunkof gelir aklıma...
hitlerden birkaçsöz daha: ' İnsan ancak sevdiği şey uğruna dövüşür. Hürmet edilen şey sevilir. Hürmet etmek içinse hiç olmazsa bilmek lazımdır.'
' Şunun unutulmaması lazımdır: Her fikir, hatta en iyisi bile kendisini bir amaç zannederse bir tehlike haline girer. Çünkü gerçekte o fikir bu amaca erişmek için ancak bir araçtır. Fakat benim için ve bütün nasyonel-sosyalistler için yalnız bir ideoloji vardır: ulus ve vatan.' adolf hitler
adolf hitlerin bir sözü: ' bir ulus kendi hükümetinin gizli niyetlerini tamamen anlayıncaya kadar,oldukça uzun bir süre geçer. Çünkü bu hükümet girişiminde bulunduğu siyasal hazırlık çalışmasının son amaçları hakkında açıklama yapmaz; ya kitlelerin körü körüne itaatlerine ya da fikren daha gelişmiş yönetici sınıfların konumuna güvenmek zorundadır.'
20 Nisan 1889 yılında Branau kasabasında doğdu. İlk tahsilini doğduğu kasabada gördü. Orta tahsilini Viyana civarındaki Lintz şehrinin realschule'sinde yaptı. On üç yaşında babasını, on altı yaşında annesini kaybetti. Orta öğrenimini bitirince Viyana sanayi mektebine yazıldı. Kendi kendini eğitti. Viyana'da bir mimarın, sonra da nakkaşın yanında çalıştı. 1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler Bavyerada Alman ordusuna gönüllü olarak girdi. Sonra politikaya atıldı; Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne girdi. 1924'de hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde Kavgam adlı hatıralarını yazdı. 1925 Şubat'ında hapisten çıktı ve kısa adı Nazi Partisi olan, patisini yönetimini ele geçirdi. Parlamentoya 1928'de 12, 1930'da 107 milletvekili seçtirdi. 1933'te devlet başkanı Hindenburg Hitler'i başbakanlığa getirdi. Hindenburg'un 1934'te ölümü üzerine Hitler devlet başkanlığı ile başbakanlığı birleştirerek Almanya'nın diktatörü oldu. 1938'de Avusturya, 1939'da Çekoslovakya Almanya'ya katıldı. Hitler İtalya ile Almanya arasında bir anlaşma yapımasını sağladıktan sonra 1939 Eylül'ünde Polonya'ya saldırdı ve 2.Dünya Savaşı başladı. Hitler'in yönetimindeki Almanya, 1940'ta Danimarka, Norveç, Hollanda, Belçika ve Fransa'yı işgal etti. 1941'de daha önce yaptığı anlaşmayı bozarak SSCB' ye girdi.
Aynı yıl ABD, Fransa ve İngiltere'nin yanında savaşa girdi. 1943'te Almanya SSCB'de ve Kuzey Afrika'da gerilemeye başlayınca Hitler savunma kararı aldı. 1944'te generallerinden bazıları onu öldürmek istedilerse de başarısızlığa uğradılar. 1945 Nisanı sonunda, Almanya'nın yenilgisi kesinleşip ruslar Berlin'de ilerlerken son anlarda evlendiği Eva Braun ile beraber intihar etti.
Hitler halkını kendi etrafına toplayabilmiş 1.dünya savaşı sonrası neredeyse yok olmuş olan almanyayı milli birlikle ayağa kaldırmış fakat aşırı gaza gelip nerede durcağını bilememiş bu yüzdende sonu kötü olmuş karizmatik ama kötü bir lider.
Bir zamanların Almanyasında genç yaşlarda hayat mücadelesi ile başladığı yaşamına, açık sıvı deterjan, sabun satarak devam eden bir insandı. En büyük hayali birgün kuracağı sabun fabrikaları zinciri ile Almanyada hatırı sayılı iş adamlarının arasına girip Medyada güzel güzel manitalarla boy göstermekti. İşporta usulü ile Gelsenkirchen kapalı çarşısının önünde başladığı ticaret hayatına, sürekli peşine takılan zabıtaların Köln senin Berlin benim diyerekten kovalamaları sonucu rahat yüzü bulamayarak işportayı bırakarak başka mesleklere yönelmek zorunda kalmıştır. Fakat kendisinin ilkokul 3 terk olması nedeni ile girdiği her işte dikiş tutturamaması sonucu son çare olarak orduya katılmıştır. İlk yıllarda ne kadar mutlu olsada onun en büyük hayali olan sabun fabrikalar zinciri kurma isteği onu bırakmayarak üstüne kara bir gölge gibi çökmüştür. Sürekli rüyalarını, hayellerini sabunlar süslemiş ve bunun sonucunda bizim Adolf, Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde 1 yıl tedavi görmüştür. Tedavisinden sonra askeri kariyerine kaldığı yerden devam eden Adolf azmi ve psikopata bağlanmaları sebebi ile Astsubay üsçavuş olarak başladığı askerlik hayatında çok geçmemiş generalliğe kadar yükselmiştir. Generalliğe yükselir yükselmez ilk iş olarak bütün orduya takılması için Sıvı Sabunun baş harflerinin oluşturduğu SS harflerini güzel bir dizayn ile X e benzeterek kolluk haline getirmiş ve bütün ordusuna bu kolluğu taktırmıştır. Gün geçtikçe hayallerinin önüne geçemeyen Adolf, bir gece eline aldığı sazını tıngırdatırken gene derin hayallere dalmış ve birden buldum diye irkilmiştir. Ordudan aldığı 3-5 markla bir fabrika açamayacağını anlayan Adolf, işte o gece kuracağı sabun fabrikalarının ilk temelini atmıştır. Ertesi gün ilk iş olarak kiremitten ve kerpiçten bir bina yaptırıp içine bir kaç parça sabun imalatında kullanılacak makina yerleştirdikten sonra, kapısına Adolf Hitler Temizlik Malzemeleri İmalat ve Dağıtım A.Ş. tabelasını astırmıştır.Bütün hazırlıklar tamamdır ama sabun imal etmesi için gerekli hammaddeyi sağlayacak para kalmamıştır Adolfta. Ne yapsın ne etsin diye düşünürken aklına birden 'Hayvandan çıkıyorsa insandanda çıkar bu sabun hem vergisi felanda olmaz birde devletten ARGE yardımı alırım' diyerek esir Alman mahkumlar gelmiştir. Domuz eti yediklerinden hayli yağlı olan Hanslar; bizim Adolfun 'Ulan bunların bir tanesinden 1 kutu nemlendiricili sabun çıkartır, Hacı Şakire bile rakip olurum' diye iştahını kabartmıştır. Fakat daha sonra 'Ya bu domuz eti müslümanlara aykırı, sonra benim sabunlarımı islam ülkelerine ihraç edemem ' diyerek mecburen rotasını esir kamplarındaki yahudilere çevirmiştir. Genç ve orta yaşlılardan banyo sabunu imal ederken, ihtiyarlardanda tuvalet sabunu imal etmiştir. Kurduğu şirket gittikçe büyümekte ve yeni işçiler yeni yatırımlar yapmaktaydı.İşlerin iyi olması nedeniyle ordudan istifa etmiştir. Fakat yılların ardından stoklardaki yahudilerin bitmesi, ve işçilerin greve gitmesi ve hakkında çıkan Aşk dedikoduları Adolfu içinden çıkamaz bir duruma sokmuş ve bankalardan aldığı kredileri ödeyemez duruma gelmiştir. Fabrikalarına ve evlerine 1 nci İcradan memurların biri gelip bir gitmekte idi. Eldeki avuçtakini kaybeden Adolf son çare olarak tefecilerin eline düşmüş. Onlarada borcunu ödeyemeyince bir gece intihar süsü verilerek çek-senet mafyasının kurşunlarıyla hayata veda etmiştir. Kaynak: 'Yüzyılın En Başarılı 100 Sabuncuları' adlı eser
Hayatında lider nedir bilmeyen, karizma nerde görmeyen, vatansever kelimesinin sözlük anlamını bile irdeleyemeyen kişilerin taptığı liderimsi ölü hali her zaman tercih edilir.
ciddiyeti, vatanseverliği,inanılmazlığı,karizması,millete hakim olmasını bilmesi ile ibr deha ama ihtiras ve arzularına yenik düşmüş kendini kaybetmiş ve zalim bi üstün zeka
Bir seylerin anlayabilmek için kiside karsılıgı olması gerekır... Hitler Buyuk bir liderdir anlasanda anlamasanda....
...Bu aralar ben Umberto Eco'nun 'Foucault Sarkacı' romanını okuyorum.
Kitapta beni irkilten bir bilgi Tapınak Şövalyeleri'nin uyguladıkları söylenilen planın takvimiyle ilgili saptamaydı.
Ben uzunca bir süredir Hitler'in neden Tibet'le bu kadar ilgili olduğuna, Nazi Almanya'sı ordusunda neden sadece Tibetliler'den oluşan bir birliğin bulunduğuna ve en şaşırtıcısı da Hitler'in öldüğü sığınakta neden bazı Tibetli din adamlarının cesedinin bulunduğuna kafayı takmıştım.
Umberto Eco'nun yazdıklarından, Tapınak Şövalyeleri açısından da Tibet'in çok büyük önem taşıdığını, bir söylentiye göre gizli bilgilerin 'Sığınak' diye adlandırılan Tibet'teki bir tapınağa kaçırıldıklarını öğrendim.
Diyorum ki acaba gizli bilgilere, büyüye inandığı bilinen, Tapınak Şövalyelerinin izini bulmaları için özel tim kurmuş olan Hitler'in yol açtığı yıkımın temelinde, açıklanan amaçlar dışında başka gizli bir açıklama, bir neden de olabilir mi?
Acaba dünya savaşının sonu yaklaşırken bile elinde bulundurduğu gizli bilgi sayesinde gidişatı değiştirebileceğini etrafındaki insanlara durmadan söyleyen, buna sonuna kadar inanmış olan Hitler, Tibet aracılığıyla Tapınak Şövalyelerinin elinde bulundurduğu gizli bilginin bir bölümüne mi ulaşmıştır.
Şimdi diyeceksiniz ki bu son derece saçma. Olabilir ama kaynakları sabırla okur, sürecin mantığını anlarsanız, en son olarak Eco'yu da okuyunca bu konuda kafanızda bazı şüphelerin doğmaması mümkün değil.
Tapınak Şövalyeleri'nin gizli planlarında 1944 yılı büyük önem taşıyormuş, planın bir sonraki aşamasına geçilmesi yılıymış 1944.
Ancak patlayan dünya savaşı bu planın ertelenmesine, onların uygulama takvimlerinde de bir gecikme olmasına yol açmış.
Gizli bilgi nedir, plan neydi bunu kimse bilmiyor.
Ancak Hitler'in giriştiği mantıksız yıkım, büyük vahşet ve soykırımın temelinde bu bilgiler ve plana karşı açılmış olan bir büyük mücadelenin de rol alıp almadığı sorulması gereken meşru bir sorudur.
Bu tür fikir jimnastiklerine lütfen abesle iştigal olarak bakmayın çünkü unutmayın ki resmi tarih, yenenlerin yazdığı tarihtir ve dünyada hiçbir şey ilk bakışta göründüğü gibi değildir.
Ve fikir jimnastiği tutkusu olmasaydı Eco da o muhteşem romanı katiyen yazamazdı, bunu da unutmayın.
SERDAR TURGUT (19 mayıs 2004-Akşam)
Yanlış anlaşılan ve yanlış anlatılan bir lider...
rivayete göre nietzsche ye akıl hocam dermiş.
nazizmin kurucusu ve ayrıca büyük bir hatip ama yaptığı işleri tasvip etmek için deli olmak lazım
herkes yaşadığı kötü şeylerin öcünü alacak olsaydı, adem havvayı cennetten kovulmalarına sebep olduğu için öldürür, böylece insanlığı hiç ortaya çıkarmazdı.
Bir sürü kitap okudum, film seyrettim Hitler Hakkında... Ne kadar çok biliyorum desem o kadar hata yapmış olurum. Zekasına hayranım, Özellikle Atatürk'e hayranlığı vardır. Hatta Yahudiler onun Atatürkten çok korktuğu için Soykırıma Atatürk'ün ölümünden sonra başladığını savunur ki bence de mantıklıdır.
Hitlerin Stalingraddaki inadı olmasa belki şu anda Tüm Avrupa Almanya idi.
Burçlara ve yıldızlara çok inanarmış, günlük hayatını buna göre ayarlarmış, toplantıları, buluşmalarını önceden hiç ayarlamazmış, bu yüzden de bir çok suikastten mucize eseri kurtulmuştur.
Zekasına, Liderliğine hayranım..ama şu anda yaşasaydı bir tekme de ben atardım diyebilirim...
faşist lider. Ne kadar faşist olsa da onun çok zeki olduğu söylenir.Yok Almanya için savaştı yok almanyayı korudu falan palavra.zeki olduğu bildiğim tek şey
şu sıralar 'hitlerin psikopatolojisi' kitabını okuyorum.kitabın sonuna gelmek üzereyim fakat hala zekimi akıllımı karar veremedim.
ancak homoseksüel,çekingen,iki kişilikli bir şizofren olduğunu söyleyebilirim.gençliğinde annesi öldükten sonra bir otelde bedenini kiralayan bir homo ve politik hayatında halkın karşısına çıktığında bütün zaaflardan uzak bir tanrı olmuştur.o bir führerdir.
koca bir ırkı yoketmeyi göze alabilecek kadar cesur ve cani aynı zamanda bir kanaryanın ölümüne ağlayabilecek ve uyuyana kadar yalnız yatamayacak kadar narindir! ! ! ! !
delirmiş bir dahi
yazık...
hitler okunmadan anlanamaz okumakta yetmez cogunlukla anlamadan tartısmayalım.idealleri ugrunda herseyi yapmıs baska bir super zeka stalin tarafından sonu hazırlanmıs bir ustun yetenektir.yarım kalan isleri vardı yapılıcak ama en iyisini yaptı baktı olmuyo sereflice öldü
Kochhölle..
Kavgam adlı eseri okuduğumda biraz garibime gitmişti Adolf HİTLER... Okumak istediği okulla yaşamının sonu ve gelişimi çok farklı...
Ama Adolf deyince hep aklıma ahmak sözcüğü gelmiştir. Nedenini tam bilmiyorum ama bu çağrışımı silemedim...
Herhalde bizimkiler dizisinden zihnime gelen birşey... Dunkof diyordu oğluna oyunculardan biri, o yüzden Adolf denilince Dunkof gelir aklıma...
temizlik ustasıymıs sonra sirket kurmus ama iflas etmis vah vah
amacı yarım kalan basladıgı isi bitirameyen zeki adam,her eve lazım aslında cocum olursa adını adolf koycam :)
hitlerden birkaçsöz daha:
' İnsan ancak sevdiği şey uğruna dövüşür. Hürmet edilen şey sevilir. Hürmet etmek içinse hiç olmazsa bilmek lazımdır.'
' Şunun unutulmaması lazımdır: Her fikir, hatta en iyisi bile kendisini bir amaç zannederse bir tehlike haline girer. Çünkü gerçekte o fikir bu amaca erişmek için ancak bir araçtır. Fakat benim için ve bütün nasyonel-sosyalistler için yalnız bir ideoloji vardır: ulus ve vatan.'
adolf hitler
adolf hitlerin bir sözü:
' bir ulus kendi hükümetinin gizli niyetlerini tamamen anlayıncaya kadar,oldukça uzun bir süre geçer. Çünkü bu hükümet girişiminde bulunduğu siyasal hazırlık çalışmasının son amaçları hakkında açıklama yapmaz; ya kitlelerin körü körüne itaatlerine ya da fikren daha gelişmiş yönetici sınıfların konumuna güvenmek zorundadır.'
Yiğide hakkını vermek lazım başarılıymış ama kötü şeyler yapmıl
Bu kadar insanı nasıl kandırdı hala anlamıyorum
20 Nisan 1889 yılında Branau kasabasında doğdu. İlk tahsilini doğduğu kasabada gördü. Orta tahsilini Viyana civarındaki Lintz şehrinin realschule'sinde yaptı. On üç yaşında babasını, on altı yaşında annesini kaybetti. Orta öğrenimini bitirince Viyana sanayi mektebine yazıldı. Kendi kendini eğitti. Viyana'da bir mimarın, sonra da nakkaşın yanında çalıştı. 1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler Bavyerada Alman ordusuna gönüllü olarak girdi. Sonra politikaya atıldı; Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne girdi.
1924'de hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde Kavgam adlı hatıralarını yazdı. 1925 Şubat'ında hapisten çıktı ve kısa adı Nazi Partisi olan, patisini yönetimini ele geçirdi. Parlamentoya 1928'de 12, 1930'da 107 milletvekili seçtirdi.
1933'te devlet başkanı Hindenburg Hitler'i başbakanlığa getirdi. Hindenburg'un 1934'te ölümü üzerine Hitler devlet başkanlığı ile başbakanlığı birleştirerek Almanya'nın diktatörü oldu. 1938'de Avusturya, 1939'da Çekoslovakya Almanya'ya katıldı. Hitler İtalya ile Almanya arasında bir anlaşma yapımasını sağladıktan sonra 1939 Eylül'ünde Polonya'ya saldırdı ve 2.Dünya Savaşı başladı. Hitler'in yönetimindeki Almanya, 1940'ta Danimarka, Norveç, Hollanda, Belçika ve Fransa'yı işgal etti. 1941'de daha önce yaptığı anlaşmayı bozarak SSCB' ye girdi.
Aynı yıl ABD, Fransa ve İngiltere'nin yanında savaşa girdi. 1943'te Almanya SSCB'de ve Kuzey Afrika'da gerilemeye başlayınca Hitler savunma kararı aldı. 1944'te generallerinden bazıları onu öldürmek istedilerse de başarısızlığa uğradılar. 1945 Nisanı sonunda, Almanya'nın yenilgisi kesinleşip ruslar Berlin'de ilerlerken son anlarda evlendiği Eva Braun ile beraber intihar etti.
adolf hitler deyince niyeyse aklıma ilk gelmesi gereken şey ''yahudi katliami'' gelmiyor.
eva braun diyor kalbim.ölümleri geliyor aklıma.
Hitler halkını kendi etrafına toplayabilmiş 1.dünya savaşı sonrası neredeyse yok olmuş olan almanyayı milli birlikle ayağa kaldırmış fakat aşırı gaza gelip nerede durcağını bilememiş bu yüzdende sonu kötü olmuş karizmatik ama kötü bir lider.
öcüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü
Bir zamanların Almanyasında genç yaşlarda hayat mücadelesi ile başladığı yaşamına, açık sıvı deterjan, sabun satarak devam eden bir insandı. En büyük hayali birgün kuracağı sabun fabrikaları zinciri ile Almanyada hatırı sayılı iş adamlarının arasına girip Medyada güzel güzel manitalarla boy göstermekti. İşporta usulü ile Gelsenkirchen kapalı çarşısının önünde başladığı ticaret hayatına, sürekli peşine takılan zabıtaların Köln senin Berlin benim diyerekten kovalamaları sonucu rahat yüzü bulamayarak işportayı bırakarak başka mesleklere yönelmek zorunda kalmıştır. Fakat kendisinin ilkokul 3 terk olması nedeni ile girdiği her işte dikiş tutturamaması sonucu son çare olarak orduya katılmıştır. İlk yıllarda ne kadar mutlu olsada onun en büyük hayali olan sabun fabrikalar zinciri kurma isteği onu bırakmayarak üstüne kara bir gölge gibi çökmüştür. Sürekli rüyalarını, hayellerini sabunlar süslemiş ve bunun sonucunda bizim Adolf, Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde 1 yıl tedavi görmüştür. Tedavisinden sonra askeri kariyerine kaldığı yerden devam eden Adolf azmi ve psikopata bağlanmaları sebebi ile Astsubay üsçavuş olarak başladığı askerlik hayatında çok geçmemiş generalliğe kadar yükselmiştir. Generalliğe yükselir yükselmez ilk iş olarak bütün orduya takılması için Sıvı Sabunun baş harflerinin oluşturduğu SS harflerini güzel bir dizayn ile X e benzeterek kolluk haline getirmiş ve bütün ordusuna bu kolluğu taktırmıştır. Gün geçtikçe hayallerinin önüne geçemeyen Adolf, bir gece eline aldığı sazını tıngırdatırken gene derin hayallere dalmış ve birden buldum diye irkilmiştir. Ordudan aldığı 3-5 markla bir fabrika açamayacağını anlayan Adolf, işte o gece kuracağı sabun fabrikalarının ilk temelini atmıştır. Ertesi gün ilk iş olarak kiremitten ve kerpiçten bir bina yaptırıp içine bir kaç parça sabun imalatında kullanılacak makina yerleştirdikten sonra, kapısına Adolf Hitler Temizlik Malzemeleri İmalat ve Dağıtım A.Ş. tabelasını astırmıştır.Bütün hazırlıklar tamamdır ama sabun imal etmesi için gerekli hammaddeyi sağlayacak para kalmamıştır Adolfta. Ne yapsın ne etsin diye düşünürken aklına birden 'Hayvandan çıkıyorsa insandanda çıkar bu sabun hem vergisi felanda olmaz birde devletten ARGE yardımı alırım' diyerek esir Alman mahkumlar gelmiştir. Domuz eti yediklerinden hayli yağlı olan Hanslar; bizim Adolfun 'Ulan bunların bir tanesinden 1 kutu nemlendiricili sabun çıkartır, Hacı Şakire bile rakip olurum' diye iştahını kabartmıştır. Fakat daha sonra 'Ya bu domuz eti müslümanlara aykırı, sonra benim sabunlarımı islam ülkelerine ihraç edemem ' diyerek mecburen rotasını esir kamplarındaki yahudilere çevirmiştir. Genç ve orta yaşlılardan banyo sabunu imal ederken, ihtiyarlardanda tuvalet sabunu imal etmiştir. Kurduğu şirket gittikçe büyümekte ve yeni işçiler yeni yatırımlar yapmaktaydı.İşlerin iyi olması nedeniyle ordudan istifa etmiştir. Fakat yılların ardından stoklardaki yahudilerin bitmesi, ve işçilerin greve gitmesi ve hakkında çıkan Aşk dedikoduları Adolfu içinden çıkamaz bir duruma sokmuş ve bankalardan aldığı kredileri ödeyemez duruma gelmiştir. Fabrikalarına ve evlerine 1 nci İcradan memurların biri gelip bir gitmekte idi. Eldeki avuçtakini kaybeden Adolf son çare olarak tefecilerin eline düşmüş. Onlarada borcunu ödeyemeyince bir gece intihar süsü verilerek çek-senet mafyasının kurşunlarıyla hayata veda etmiştir.
Kaynak: 'Yüzyılın En Başarılı 100 Sabuncuları' adlı eser
dunyada gelmis gecmis en basarili lider.
Ne denilebilir ki? İnsanlıktan nasibini almamış,duygusuz bir mahlukat sadece...
Propoganda nın en iyi uygulayıcısı.Biraz deli,ama dokroriner.
Atatürk'ün Türkite'de yapmadığını,ülkesinde yapan lider.