Kültür Sanat Edebiyat Şiir

ADANA SAİMBEYLİ KAPAKLIKUYU KÖYÜ sizce ne demek, ADANA SAİMBEYLİ KAPAKLIKUYU KÖYÜ size neyi çağrıştırıyor?

ADANA SAİMBEYLİ KAPAKLIKUYU KÖYÜ terimi tarafından tarihinde eklendi

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    ADANA SAİMBEYLİ KAPAKLIKUYU KÖYÜ

    ***Yöresel kelimeler****

    Aleyçik:Çadır
    Alma: Elma
    Ateş gaymak: Ateş yakmak
    Bıldır: geçen sene.
    Cücük: Civciv
    Çaput: İşe yaramaz bez parçası, parça bez..
    Çebiş: Oğlak
    Çöğdürmek: İşemek
    Çul: Kıl veya yünden yapılan yaygı.
    Dirgen: Ot ve samanı karıştırmak, aktarmak için kullanılan genellikle ağaçtan yapılan ucunda uzunca iki çatalı bulunan alet.
    Dulda: Kuytu
    Dürülmek: Bükülmek, toplanmak.
    Ebe: Nine, anneanne, babaanne
    Eğlemek: Alıkoymak, yolundan koymak, durmak, kalmak.
    Eğleşmek: Duralamak.
    Eğrek: Duraklama yeri
    Emmi: Amca. (Ahmet emmi, babam seni çağırıyor
    Erinmek: Üşenmek.
    Essah: Doğru, gerçekten
    Gevmek: Ağzında çiğneme
    Gölük: Eşek
    Kömbe: Bir çeşit ekmek
    Hark: Su yolu
    Helke: Su taşımak için kullanılan kap. Genellikle bakırdan yapılır ve kalaylanarak kullanılır
    Mıh: Çivi.
    Oynaş: Dost, sevgili.
    Zemheri: Ocak ayı

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    ADANA SAİMBEYLİ KAPAKLIKUYU KÖYÜ

    ***Yöresel kelimeler****

    Aleyçik:Çadır
    Alma: Elma
    Ateş gaymak: Ateş yakmak
    Bıldır: geçen sene.
    Cücük: Civciv
    Çaput: İşe yaramaz bez parçası, parça bez..
    Çebiş: Oğlak
    Çöğdürmek: İşemek
    Çul: Kıl veya yünden yapılan yaygı.
    Dirgen: Ot ve samanı karıştırmak, aktarmak için kullanılan genellikle ağaçtan yapılan ucunda uzunca iki çatalı bulunan alet.
    Dulda: Kuytu
    Dürülmek: Bükülmek, toplanmak.
    Ebe: Nine, anneanne, babaanne
    Eğlemek: Alıkoymak, yolundan koymak, durmak, kalmak.
    Eğleşmek: Duralamak.
    Eğrek: Duraklama yeri
    Emmi: Amca. (Ahmet emmi, babam seni çağırıyor
    Erinmek: Üşenmek.
    Essah: Doğru, gerçekten
    Gevmek: Ağzında çiğneme
    Gölük: Eşek
    Kömbe: Bir çeşit ekmek
    Hark: Su yolu
    Helke: Su taşımak için kullanılan kap. Genellikle bakırdan yapılır ve kalaylanarak kullanılır
    Mıh: Çivi.
    Oynaş: Dost, sevgili.
    Zemheri: Ocak ayı

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    Aşık Sefai*** Bayraksızlar bayraksızlar
    Yere düşse bayrak sızlar
    Nerden bilsin kıymetini
    Soysuz sopsuz bayraksızlar

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    Aşık Sefai*** Bayraksızlar bayraksızlar
    Yere düşse bayrak sızlar
    Nerden bilsin kıymetini
    Soysuz sopsuz bayraksızlar

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT



    orda bir kö





    orda bir köy var, uzakta,
    o köy bizim köyümüzdür.
    gezmesek de, tozmasak da
    o köy bizim köyümüzdür.

    orda bir ev var, uzakta,
    o ev bizim evimizdir.
    yatmasak da, kalkmasak da
    o ev bizim evimizdir.

    orda bir ses var, uzakta,
    o ses bizim sesimizdir.
    duymasak da, tınmasak da
    o ses bizim sesimizdir.

    orda bir dağ var, uzakta,
    o dağ bizim dağımızdır.
    inmesek de, çıkmasak da
    o dağ bizim dağımızdır.

    orda bir yol var, uzakta,
    o yol bizim yolumuzdur.
    dönmesek de, varmasak da
    o yol bizim yolumuzdur.

    ahmet kutsi tecer

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    Cumhuriyetimizin 100.yilinda artık Kapaklikuyu Köyünün su ve yol probleminin çözülmüş olması en büyük dileğim...

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    Adana iline 156 km mesafede Saimbeyli ilçesine bağlı Kapaklikuyu Mh.Yıl 2023 * 39 gün sonra Cumhuriyetin ilanının 100.yılı Kapaklıkuyu'nun yol ve su probleminin artık bitmesi dileğimiz.

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    Adana iline 156 km mesafede Saimbeyli ilçesine bağlı Kapaklikuyu Mh.Yıl 2023 * 39 gün sonra Cumhuriyetin ilanının 100.yılı Kapaklıkuyu'nun yol ve su probleminin artık bitmesi dileğimiz.

  • Necdet YEŞİLYURT YÖRÜKÇE
    Necdet YEŞİLYURT YÖRÜKÇE

    Yörüğün ayranı var
    Düğünü seyranı var
    Namerde bakan olmaz
    Yiğidin hayranı var

    Kara çadır kıldandır
    İbriği bakırdandır

    Güzel görüp sevmeyen
    Yörükce akıldandır

    Unu döktük eleğe
    Un bulaştı yeleğe
    Vatana kurban derler
    Yeni doğan bebeğe

    Kara çadır kıldandır
    İbriği bakırdandır
    Güzel görüp sevmeyen
    Yörükce akıldandır

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    Kapaklıkuyu Köyü Türkmen köyüdür. HORASAN'dan geldikleri söylenir. Köylünün bir kısmı Osmaniye ili Kadirli Sumbas ilçesi Gaffarlı Köyünden gelerek yerleşmişlerdir. Devletine vatanına sıkı bağlı olan bu vatandaşlar güvenlik güçlerine çok saygılıdırlar.

  • Necdet YEŞİLYURT
    Necdet YEŞİLYURT

    KÖY TÜRKÜLERİ
    Şâirim, zifiri karanlıkta gelse şiirin hası ayak sesinden tanırım / Ne zaman bir köy türküsü duysam, şâirliğimden utanırım” der Bedri Rahmi, “Türküler Dolusu” adlı şiirinde. Türkülerimizi bu kadar güzel anlatan bir şiir daha hatırlamıyorum.
    Hayatın içinden çıkıp gelir türkü. Sıcaktır, cana yakındır. Her yürekte bir karşılığı vardır, bazıları hikmetten izler taşır, bazıları aşktan, kara sevdadan. Türkünün en önemlisi malzemesi, yaşanmış gerçeklerdir… Yaşanmış olan ânın, ozanın yüreğinde bıraktığı izdir türkü. Ozanın yüreği yanıktır, bu sebepten dolayı türküsü de yanıktır. Bir Âşık Veysel'i, bir Hacı Taşan'ı, bir Muharrem Ertaş'ı, bir Neşet Ertaş'ı dinlerken bunu hissediyorsunuz. Türkü ile yaşıyor, türkü ile konuşuyor, derdini türkü ile anlatıyor bu ozanlar.

    Türküler, bize bırakılmış müthiş bir miras. Anadolu'nun bağrı yanık insanının dinlemeye doyamadığımız; bazen nasihat yüklü, bazen ibret verici, bazen duygulandıran, bazen coşturan, abartısız, samimi, sade ve “gerçek” hikâyesini anlatmaktadır. “Türk insanının yazılamayan romanı, türkülerde saklıdır” der Ahmet Hamdi Tanpınar. Dinlediğiniz zaman neredeyse sınırsız bir tarihi derinliğe kapılar açılmış gibi hissedersiniz. Amasyalı Zilha gelininden Yemen'e gidip dönemeyen askerimize, Anadolu insanının hüzünlü hikâyelerini türkülerden öğrenir, hiç görmediğiniz, bilmediğiniz geçmişe bir türkünün kanadına tutunup uçuverirsiniz. Aşkları, hüzünleri, neş'eleri alıp getirir, önünüze koyar türküler. Çoğu zaman tarih kayıtlarında ve kitaplarında bulamadığınız ve asla bulamayacağınız bir ayrıntıyı, türkülerde bulabilirsiniz. Edirne'den Ardahan'a, bir kalbe hüzün düşse, aşk düşse onu türkülerde dinleyebilirsiniz. Türkülerde insan vardır çünkü, insanın hayatındaki ayrıntılar vardır. Dışarıdan baktığımızda göremediğimiz, içine attığı duyguları vardır. Bu yüzden türküler sadedir, samimidir, sıcaktır. Yüreğe dokunur, çünkü ozan türküsünü yüreğinde taşır, onun yüreğinden çıkar gelir türkü. Dolayısıyla, tabiidir türkülerimiz ve modern dünyaya verebileceğimiz en içten, en düzgün, en hikmetli cevaptır. Bir “derviş” gibi gördüğüm sanatçı Erkan Oğur'un bana yıllar önce türkü üzerine söylediği şu sözlerini hiç unutamam: “Türküler sadece müzik değil, hayatın kendisidir. Herkesin hayatı biraz türküdür. Benim türküm, Elâzığ'ı biraz hissediyor olabilmek ve bu hislerle başka yerlerde, başka konularda bağlantılar kurmaktır. Ben türkülerin arasından geçtim, onları belli ölçülerde anladım, sevdim. Bende çeşitli izler bıraktılar, müzik eğitimi verdiler.”. Merhum Nida Tüfekçi hocamız da bir halk türküsünün ortaya çıkış hikâyesini anlatırken türküde bahsedilen olayın yaşanmışlığına özellikle temas eder ve halk ozanlarının bizzat yaşadığı, gördüğü şeyleri sazıyla dertleşip dile getirdiğini söylerdi.

    Ancak bu zengin türkü cevherini bugünlerde fena halde tüketmeye, eritmeye ve hor kullanmaya başladık. Çok seslendirmekten tutun da değişik orkestrasyon ve enstruman katkılarıyla türkülerimizi tanınmaz hâle getiriyoruz. Hangi köy türküsünde ozan, yaktığı bir türküyü köyün sesi güzel kadın ve erkeklerini toplayıp, kadın ve erkek seslerini “sopranolar, mezzo ve altolar şu tarafa, bas, bariton ve tenorlar da şu tarafa” diyerek kadın ve erkek seslerini ayırarak ve her birine ayrı bir anahtar ve partisyon Hayatın içinden çıkıp gelir türkü. Sıcaktır, cana yakındır. Her yürekte bir karşılığı vardır, bazıları hikmetten izler taşır, bazıları aşktan, kara sevdadan. zıp türkü söyletmiş! Ziya Gökalp'in “türküleri ve halk ezgilerini çok seslendirme” fikri, türkülerin güzelliğini, sadeliğini, samimiyetini ve etkileyiciliğini yok etmektedir, ayrıca o türküyü “yakan” halk ozanına da haksızlık ve saygısızlıktır, bu tuhaf sentezden uzak durarak türkü cevherimizi korumakta fayda var bence.

    Bir de ne türkü ne de türkü değil türünden tuhaf şeyler işitiyoruz. Konservatuar kapısından girmiş ya da bir bağlama öğretmeninden biraz çalıp söylemeyi öğrenmiş, türkü yakmanın kolay bir iş olduğu düşüncesiyle veya kendini bu iş için yeterli görerek ozanlığa kalkışan şehirli türkücü tipi türedi. Besteledikleri şeyler türkü değil. Ama türkülerden esinlenilerek yazılmış şeyler. Türkü olmadıkları gibi ne oldukları da belli değil. Halk arasında tâbir, “türkü yakmak”tır. Çünkü türkü yakmak, yürekle yapılan bir iştir, bağlamayı eline alıp yapılan basit bir iş değil. Büyük şehirlerin konforunda türkü diye yazılan şeyler, “yakılan” türküler kadar samimi olabilir mi hiç?

    Sözü Bedri Rahmi ile açtık, Bedri Rahmi ile kapatalım: “Ah bu türküler / Türkülerimiz /

    Ana sütü gibi candan / Ana sütü gibi temiz / Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla / Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.” (…) “Ah bu türküler, köy türküleri / Ne düzeni belli, ne yazanı / Altlarında imza yok ama / İçlerinde yürek var”.

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Orhan Şaik Gökyay
    Bu vatan toprağın kara bağrında
    Sıradağlar gibi duranlarındır,
    Bir tarih boyunca onun uğrunda
    Kendini tarihe verenlerindir.

    Tutuşup kül olan ocaklarından,
    Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
    Hudutlarda gaza bayraklarından
    Alnına ışıklar vuranlarındır.

    Ardına bakmadan yollara düşen,
    Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
    Huduttan hududa yol bulup koşan,
    Cepheden cepheyi soranlarındır.

    İleri atılıp sellercesine
    Göğsünden vurulup tam ercesine,
    Bir gül bahçesine girercesine
    Şu kara toprağa girenlerindir.

    Tarihin dilinden düşmez bu destan,
    Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
    Her taşı yakut olan bu vatan
    Can verme sırrına erenlerindir.

    Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil,
    Bu sevgi bir kuru ifade değil,
    Sencileyin hasmı rüyada değil,
    Topun namlusundan görenlerindir.

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Türkiyem
    Mustafa Yıldızdoğan
    Baş koymuşum Türkiye'min yoluna
    Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
    Asırlardır kır atımı suladım
    Irmağının akışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm, hey
    Irmağının akışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm, hey, hey, hey, hey, hey
    Irmağının akışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm, hey, hey, hey, hey, hey
    Sevdalıyım yangın yeri bu sinem
    Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem
    Pınarlardan su doldurur Emine'm
    Mavi boncuk takışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm, hey
    Mavi boncuk takışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm, hey, hey, hey, hey, hey
    Mavi boncuk takışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm hey, hey, hey, hey, hey
    Düğünüm, derneğim, halayım, barım
    Toprağım, ekmeğim, namusum, arım
    Kilimlerde çizgi çizgi efkarım
    Heybelerin nakışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm, hey
    Heybelerin nakışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm, hey, hey, hey, hey, hey
    Heybelerin nakışına ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm
    Ölürüm Türkiye'm hey, hey, hey, hey, hey

  • NecdetYesilyurt
    NecdetYesilyurt

    kapaklikuyusaimbeyli

    Köyün merkezinde bulunan ve ne zaman ve kime ait olduğu tespit edilemeyen bir tarihi kuyu vardır ve halen köy halkının içme kullanma suyunu ve hayvanlarının su ihtiyacını karşıladıkları bu kuyunun ismi Kapaklıkuyu'dur. Köy ismini bu kuyudan almaktadır

    ÖRF VE ADETLER

    Bayramlarda Bayram namazından sonra köylü toplu olarak bayramlaşır,dargınlar barışır. Bayram dolayısıyla arife günü mezarlıklar zi

    yaret edilir.
    Düğünler: Cuma günü öğleden sonra düğün evine bayrak dikilerek başlatılır. Pazar günü gelin damat evine indiğinde biter. İki gün boyunca gelen konuklar ağırlanır. Düğünlerde kuru fasulye,pilav,üzüm komposto temel yemektir.Görücü usulü ile evlilik yaygındır. Yakın zamanlara kadar köyün kızları at üzerinde gelin giderlerdi. Oğlan ve kız evine seğmenler giderek yemek yaparlar, gençlerimiz düğünlerde güreşe tutuşurlar, çeşitli yarışlar düzenlenir oğlan evi tarafından birinci gelen gence koç hediye edilirdi. Ayrıca Aşık Mehmet YEŞİLYURT tarafından türküler söylenir ve köylüler eğlenirdi.
    Asker Uğurlaması: Askere gidecek tertiplerin gitmeden 15 gün önce her gün ayrı bir evde verilen ziyafetlerle ve ceplerine konan harçlıklarla uğurlaması yapılır.
    Yöresel Oyunlar: Oyunlar genelde düğünlerde veya uzun kış gecelerinde oynanır. Halay, Cızan, Çelikçomak, Uzun eşek
    Kışın kayak ve avcılık yapılır.

    TARİHÇESİ

    Kapaklıkuyu Köyü Türkmen köyüdür. HORASAN’dan geldikleri söylenir. Köylünün bir kısmı Osmaniye ili Kadirli Sumbas ilçesi Gaffarlı Köyünden gelerek yerleşmişlerdir. Devletine vatanına sıkı bağlı olan bu vatandaşlar güvenlik güçlerine çok saygılıdırlar. Genelde gençler Komando olarak vataniyaylasının kuzeyinde yeralan doğası oldukça temiz olan bu köyün arazileri sulandığı takdirde bu köyde yaylacılık hat safhaya ulaşacak kiraz, elma, ceviz vb. organik ürünlerin yetişme imkanı olacaktır.

    YEMEKLER

    Köyde içli köfte, tutmaç, tarhana çorbası, tereyağlı bulgur pilavı, bulgur çorbası, döğme, yumurta ekşilisi, mevsimine uygun bahçelerde yetiştirilen çeşitli sebzelerden yemekler, taş üzerinde ve kül içerisinde kömbe ekmeği yapılmaktadır. Ayrıca fırınlı odun sobalarında fedakar hanımlar her sabah sıcak mayalı ekmek pişirirler.

    COĞRAFYA

    Adana iline 181 km, Saimbeyli ilçesine 42 km uzaklıktadır. Köylülerimiz yaz mevsimi havalar ısınınca hayvanlarını otlatmak üzere; koyun, kuzu, keçi ve oğlaklarla daha yüksek Karakütük, Kırıkkavak, Yumucak, Akarca ve Sarkıdan Yaylalarına göç etmekte ve kıl çadır altında barınmaktadırlar. Köyün batısında bulunan Dıngır Dere'nin suyu Saimbeyli'nin içinden geçen dereye karışarak Akdeniz'e dökülmektedir. Kapaklıkuyu çevresinde tarihi yapı ve kale harabeleri, bostanlık denilen yerde yıkılmış yapılar, çekkeli kuyu, Kozoluğu olarak bilinen yerde de eski devirlere ait para ve gömüler, Dıngır Dere'de de eski devirlere ait gömü olduğu rivayet edilir.

    İKLİM

    Köyün iklimi Karasal iklim etki alanı içerisindedir.Yazlar sıcak ve kurak kışlar soğuk ve kar yagışlı geçmektedir.

    NÜFUS

    2008 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonucu köyün nüfusu:466

    EKONOMİ

    Köyün ekonomisi tarım, orman işçiliği ve hayvancılığa dayalıdır. Tarlalarda tahıllar Nohut, mercimek yetiştirilmektedir. Hayvanlar için Fiğ ekilmektedir. "Mal Canın Yongası" olarak bilinir. Hayvancılık önemli bir geçim kaynağıdır. Köyde ortak ahıra geçilmesi uzun vadede ekonomik yönden rahatlama sağlayacaktır. Köyde hayvancılık modern teknikler yerine ata dede usulü ile yapılmaktadır. Yem fiyatlarındaki artış hayvanların beslenme maliyetlerini artırmış ve hayvancılık zati ihtiyaçların karşılanması için bir uğraşı haline gelmiştir. Zorunlu ihtiyaçlar için az sayıda hayvanın beslenmesi; bakımı, temizliği, otlatılması, barındırılması insan gücünün kullanılması, hayvanlardan elde edilen ürünlerin tüketiciye sağlıklı, düzenli, güvenli olarak ulaşmasını, pazarlanmasını zorlaştırmaktadır. Kooperatif usulü ile 50-100 sütü sağılan büyükbaş hayvanın modern tekniklerle düzenlenmiş, izinli tesislerde beslenmesi ve elde edilen ürünlerin pazarlanması köy halkını ekonomik yönden rahatlatacaktır.

    Sulak alanlarda bahçelerde mevsimine uygun olarak üretilen çeşitli sebze ve meyvelerin Ayvacık, Karakuyu Köyü pazarında ve Göller yaylasında ticari olarak satışı yapılmaktadır.

    MUHTARLIK

    Yerleşim yerinin köy muhtarlığı seçimleri yapılmaktadır.

    Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

    2009 - Mehmet ÖZAKÇAOĞLU
    2004 - Bekir KEKİLLİ
    1999 - Rahmi YEŞİLYURT
    Muhtarlık Telefonları:
    GSM:0539640617
    EV:0774 21 31

    ALTYAPI BİLGİLERİ

    Köyde, ilköğretim okulu vardır. İki sınıflı olarak 1-2-3 ve 4-5 olmak üzere birleştirilmiş öğretim yapılmaktadır. Öğretmen kadrosu 2'dir. Köyün içme suyu şebekesi ve elektriği vardır, ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi yoktur. Sağlık ocağı yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol stabilize olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Ayrıca AVEA ve TURKCELL cep telefonu operatörleri aktiftir.

    DIŞ BAĞLANTILAR

    Köydeki gençlerin bir kısmı Antalya ilinde turistik amaçlı hizmet sektöründe, Adana'da vb. illerde çalışmaktadırlar.


    kapaklikuyusaimbeyli

    Köyün merkezinde bulunan ve ne zaman ve kime ait olduğu tespit edilemeyen bir tarihi kuyu vardır ve halen köy halkının içme kullanma suyunu ve hayvanlarının su ihtiyacını karşıladıkları bu kuyunun ismi Kapaklıkuyu'dur. Köy ismini bu kuyudan almaktadır

    ÖRF VE ADETLER

    Bayramlarda Bayram namazından sonra köylü toplu olarak bayramlaşır,dargınlar barışır. Bayram dolayısıyla arife günü mezarlıklar zi

    yaret edilir.
    Düğünler: Cuma günü öğleden sonra düğün evine bayrak dikilerek başlatılır. Pazar günü gelin damat evine indiğinde biter. İki gün boyunca gelen konuklar ağırlanır. Düğünlerde kuru fasulye,pilav,üzüm komposto temel yemektir.Görücü usulü ile evlilik yaygındır. Yakın zamanlara kadar köyün kızları at üzerinde gelin giderlerdi. Oğlan ve kız evine seğmenler giderek yemek yaparlar, gençlerimiz düğünlerde güreşe tutuşurlar, çeşitli yarışlar düzenlenir oğlan evi tarafından birinci gelen gence koç hediye edilirdi. Ayrıca Aşık Mehmet YEŞİLYURT tarafından türküler söylenir ve köylüler eğlenirdi.
    Asker Uğurlaması: Askere gidecek tertiplerin gitmeden 15 gün önce her gün ayrı bir evde verilen ziyafetlerle ve ceplerine konan harçlıklarla uğurlaması yapılır.
    Yöresel Oyunlar: Oyunlar genelde düğünlerde veya uzun kış gecelerinde oynanır. Halay, Cızan, Çelikçomak, Uzun eşek
    Kışın kayak ve avcılık yapılır.

    TARİHÇESİ

    Kapaklıkuyu Köyü Türkmen köyüdür. HORASAN’dan geldikleri söylenir. Köylünün bir kısmı Osmaniye ili Kadirli Sumbas ilçesi Gaffarlı Köyünden gelerek yerleşmişlerdir. Devletine vatanına sıkı bağlı olan bu vatandaşlar güvenlik güçlerine çok saygılıdırlar. Genelde gençler Komando olarak vatani görevlerini yerine getirirler.
    Saimbeyli'nin güney doğusunda, Kozan'ın Göller yaylasının kuzeyinde yeralan doğası oldukça temiz olan bu köyün su sorunu bulunmaktadır. Köyün Akarca Yaylası sınırları içinde bulunan yüksek debili mevcut kaynak suyunu; Kozanlı Akçalı Dede, siyasi baskı kurarak ve muhtarı bir takım elbiseye kandırarak köyün suyunu Kozan ilçesi Akçalıuşağı Köyüne ve Göller Yaylasına götürmüştür. Köyümüzü susuz ve haliyle ekonomik yönden geri bırakmıştır. Arazileri sulandığı takdirde bu köyde yaylacılık hat safhaya ulaşacak kiraz, elma, ceviz vb. organik ürünlerin yetişme imkanı olacaktır.

    YEMEKLER

    Köyde içli köfte, tutmaç, tarhana çorbası, tereyağlı bulgur pilavı, bulgur çorbası, döğme, yumurta ekşilisi, mevsimine uygun bahçelerde yetiştirilen çeşitli sebzelerden yemekler, taş üzerinde ve kül içerisinde kömbe ekmeği yapılmaktadır. Ayrıca fırınlı odun sobalarında fedakar hanımlar her sabah sıcak mayalı ekmek pişirirler.

    COĞRAFYA

    Adana iline 181 km, Saimbeyli ilçesine 42 km uzaklıktadır. Köylülerimiz yaz mevsimi havalar ısınınca hayvanlarını otlatmak üzere; koyun, kuzu, keçi ve oğlaklarla daha yüksek Karakütük, Kırıkkavak, Yumucak, Akarca ve Sarkıdan Yaylalarına göç etmekte ve kıl çadır altında barınmaktadırlar. Köyün batısında bulunan Dıngır Dere'nin suyu Saimbeyli'nin içinden geçen dereye karışarak Akdeniz'e dökülmektedir. Kapaklıkuyu çevresinde tarihi yapı ve kale harabeleri, bostanlık denilen yerde yıkılmış yapılar, çekkeli kuyu, Kozoluğu olarak bilinen yerde de eski devirlere ait para ve gömüler, Dıngır Dere'de de eski devirlere ait gömü olduğu rivayet edilir.

    İKLİM

    Köyün iklimi Karasal iklim etki alanı içerisindedir.Yazlar sıcak ve kurak kışlar soğuk ve kar yagışlı geçmektedir.

    NÜFUS

    2008 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonucu köyün nüfusu:466

    EKONOMİ

    Köyün ekonomisi tarım, orman işçiliği ve hayvancılığa dayalıdır. Tarlalarda tahıllar Nohut, mercimek yetiştirilmektedir. Hayvanlar için Fiğ ekilmektedir. "Mal Canın Yongası" olarak bilinir. Hayvancılık önemli bir geçim kaynağıdır. Köyde ortak ahıra geçilmesi uzun vadede ekonomik yönden rahatlama sağlayacaktır. Köyde hayvancılık modern teknikler yerine ata dede usulü ile yapılmaktadır. Yem fiyatlarındaki artış hayvanların beslenme maliyetlerini artırmış ve hayvancılık zati ihtiyaçların karşılanması için bir uğraşı haline gelmiştir. Zorunlu ihtiyaçlar için az sayıda hayvanın beslenmesi; bakımı, temizliği, otlatılması, barındırılması insan gücünün kullanılması, hayvanlardan elde edilen ürünlerin tüketiciye sağlıklı, düzenli, güvenli olarak ulaşmasını, pazarlanmasını zorlaştırmaktadır. Kooperatif usulü ile 50-100 sütü sağılan büyükbaş hayvanın modern tekniklerle düzenlenmiş, izinli tesislerde beslenmesi ve elde edilen ürünlerin pazarlanması köy halkını ekonomik yönden rahatlatacaktır.

    Sulak alanlarda bahçelerde mevsimine uygun olarak üretilen çeşitli sebze ve meyvelerin Ayvacık, Karakuyu Köyü pazarında ve Göller yaylasında ticari olarak satışı yapılmaktadır.

    MUHTARLIK

    Yerleşim yerinin köy muhtarlığı seçimleri yapılmaktadır.

    Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

    2009 - Mehmet ÖZAKÇAOĞLU
    2004 - Bekir KEKİLLİ
    1999 - Rahmi YEŞİLYURT
    Muhtarlık Telefonları:
    GSM:0539640617
    EV:0774 21 31

    ALTYAPI BİLGİLERİ

    Köyde, ilköğretim okulu vardır. İki sınıflı olarak 1-2-3 ve 4-5 olmak üzere birleştirilmiş öğretim yapılmaktadır. Öğretmen kadrosu 2'dir. Köyün içme suyu şebekesi ve elektriği vardır, ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi yoktur. Sağlık ocağı yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol stabilize olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Ayrıca AVEA ve TURKCELL cep telefonu operatörleri aktiftir.

    DIŞ BAĞLANTILAR

    Köydeki gençlerin bir kısmı Antalya ilinde turistik amaçlı hizmet sektöründe, Adana'da vb. illerde çalışmaktadırlar.






  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Kapaklikuyu köyünde. kuraklık ve su yokluğu had safhaya ulaşmış durumda...Fedakar köylü kardeşlerimize cenabı Allah,tan sabri cemil niyaz ediyoruz...

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Ayrıca köyümüz büyükbaş,küçükbaş kümes hayvanciligi ve tavsan yetiştirmeye doğası uygun olması nedeniyle,özellikle tavsan turistik otellerde ve yurt dışında tüketilmektedir.Beslemesi ve üretmesi kolay bir hayvan....

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Gelecegjn stratejik tarım ürünleri bakliyatla tarımı ile(fasulye,nohut,barbunya vb)köyümüzün arazisinin sulanmasi ve su probkeminin kısmen çözülmesi ile kapaklikuyu koyu halkının ekonomik seviyesi yükselecektir.

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    öğretmenlerimize yazılan bir şiir
    Dünyadaki bütün kaynakların İlmin Tekniğin Fen’nin Bilimin öğreticisi Öğretmen’lerimize sonsuz şükranlarımı sunuyor hayatta olmayanlara Allah’tan Rahmet sağ olanlara Sağlık Afiyet ve Mutluluklar diliyorum ve Öğretmen’lerimize Saygılarımla İthaf ediyorum

    ÖĞRETMEN’LER
    Yaratanın ilk emri Oku
    Atamızın Eğitimdeki verdiği Şoku
    Sevginin Şefkatin yaydığı koku
    Ana’dır Can’dır Öğretmen’ler

    İnsanlığı ilmek ilmek dokurlar
    Bizlerle beraber Mutluluğu solurlar
    Bütün Çocuklarıyla huzur bulurlar
    Baba’dır Kahraman’dır Öğretmen’ler

    Zorluk Güçlük nedir bilmezler
    Cahilliği bilgisizliği hiç sevmezler
    Hiç kimseye sırrımızı vermezler
    Kardeştir Sırdaş’tır Öğretmen’ler

    Çoban misali kuzularını sürürler
    Uygarlık yolunda bizimle beraber yürürler
    Geleceği daha bu günden görürler
    Dost’tur arkadaş’tır Öğretmen’ler

    En kutsal vazifeyi onlar yaparlar
    Sonra Eserlerine gururla bakarlar
    Tüm yavrularına Altın bilezik takarlar
    Emek’tir Kutsal’dır Öğretmen’ler

    İlmin, Tekniğin, Fen’nin Kaynağı
    Bilginin becerinin temiz Membağı
    Muasır Medeniyetlere akan Irmağı
    Ata’dır Atatürk’tür Öğretmen’ler

    Not: Lütfen yayınlayarak
    Çocuklarımıza okutturunuz Mustafa AK
    05.04.2010

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Kapaklıkuyu Mahallesinin çözülmeyen su probleminin 2015 yılında çözülmesi dileğiyle....

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    ORMAN

    Orman yurdun süsüdür,
    Cennet görüntüsüdür.
    Namusun gibi koru,
    O, vatan sevgisidir...

    Kainatın ciğeri,
    Bilinmeli değeri.
    Ağaçlandır her yeri,
    O, vatan sevgisidir...

    Gezme kol kanat kırık,
    Yurdum yeşile lâyık.
    Son nefeste ağaç dik!
    O, vatan sevgisidir...

    Toprak tutar yamaçtan,
    Ne olmaz ki ağaçtan?
    Sakın kestirme uçtan!
    O, vatan sevgisidir...

    Gürgen, meşe, çam, çınar
    Dalına kuşlar konar.
    Ağaç dik beşer, onar,
    O, vatan sevgisidir...

    Çek ateşten elini,
    Koru, Türkün malını!
    Yakma bir tek dalını!
    O, vatan sevgisidir...

    Hülâsa, sev ormanı.
    Beşikten mezara
    Gelsin yurdun dermanı.
    Yakana ver fermanı,
    O, vatan sevgisidir...





    Halil Şakir Taşçıoğlu


    Kapaklıkuyu Köyü hizmetin en iyisine layıktır. Hizmet edenlerden Allah razı olsun...

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
    Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
    Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
    Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

    Sana benim gözümle bakmayanın
    Mezarını kazacağım.
    Seni selâmlamadan uçan kuşun
    Yuvasını bozacağım.

    Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
    Gölgende bana da, bana da yer ver.
    Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
    Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

    Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
    Kızıllığında ısındık;
    Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
    Gölgene sığındık.

    Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
    Barışın güvercini, savaşın kartalı
    Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
    Senin altında doğdum.
    Senin dibinde öleceğim.

    Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
    Yer yüzünde yer beğen!
    Nereye dikilmek istersen,
    Söyle, seni oraya dikeyim!

    Arif Nihat Asya


    KAPAKLIKUYU KÖYÜ MUHTARI SEÇİLEN AĞABEYİME BAŞARILAR DİLİYORUM.

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Kapaklıkuyu Köyü ve Göller Yaylası arası 15 km.Kapaklıkuyu Köyü Karakuyu,Ayvacık Köyü ve Halilbeyli Köyü'nün tam ortasında yer alır.Köy yollarının stabilize olması ulaşımı zorlaştırır.Araç lastiklerinde sürtünmeyi arttırarak ekonomik olarak ve zaman olarak kayba yol açar.Zengin doğası ve yaylası insana mutluluk verir.İnsanın doğa yoksunluğunu giderir.

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Koroner yetmezliği nedeniyle 15.04.2012 günü Koroner Yoğun Bakım Servisinde Anjiyografi yapılıp stent takılan 76 yaşındaki Koreli Ahmet YEŞİLYURT ADANA Uygulama Hastanesinde tedavi görmüş olup 19.04.2012 günü taburcu olmuş ve dinlenmek üzere gittiği Ata Yurdu Saimbeyli Kapaklıkuyu Köyünde 25.04.2012 Çarşamba günü sabah hakkın rahmetine kavuşmuştur.Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.Dost ve yakınlarına Allah sabır versin...

  • Volkan Yeşilyurt
    Volkan Yeşilyurt

    Kapaklıkuyu, Adana ilinin Saimbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

    Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.

    Adana iline 181 km, Saimbeyli ilçesine 42 km uzaklıktadır

    Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

    Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

    Köy muhtarları:

    2004 -Mehmet Özakcaoğlu

    Köyde, ilköğretim okulu vardır. Üç sınıflı olarak, ana sınıfı, 1-2-3 ve 4-5 olmak üzere birleştirilmiş öğretim yapılmaktadır. Öğretmen kadrosu 3'tür. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur. Sağlık ocağı yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol stabilize olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Ayrıca cep telefonu opatörleri aktiftir.

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Kapaklıkuyu Köyünde ikamet eden 2011 Yılında 2 kez mesanede idrar torbasından ameliyat olan babam Koreli Ahmet Yeşilyurt'a sağlık esenlik ve uzun ömürler diliyorum. Ne zaman Kuzey ve Güney Kore savaş durumuna geçse askerlik anılarını komutanlarının ad soyad ve memleketlerini de belirterek uzun uzun anlatır...
    Torunu Muhammet Yeşilyurt'ta ev yaptırıyormuş Allah yardımcısı olsun...

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    KAPAKLIKUYU KÖYÜ ZİYARETİ

    KAPAKLIKUYU KÖYÜ ZİYARETİ

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    KAPAKLIKUYU KÖYÜ Dönemine ait bir köy yerleşmesi olarak tanımlamamıza neden olmaktadır.
    İlçenin güneydoğusundaki Kapaklıkuyu Köyü’nün 650 m. güneydoğusunda karşımıza
    çıkan anıtsal bir mezar (heroon) oldukça iyi bir durumda günümüze ulaşmıştır
    (Resim: 11) . Mezarın içinden ve çevresinden ele geçirilen seramik Geç Roma Dönemine
    aittir. Köyün 700 m. güneybatısındaki Bostanlık’ta, kare plânlı, biri günümüze ulaşabilmiş,
    en az dört mezar odalı bir anıtsal mezar (heroon) daha belgelenmiştir16 (Resim:
    12) . Bu mezarın içinden ve çevresinden ele geçirilen seramikler Geç Roma-Erken Bizans
    Dönemine aittir. Burada ‘Bostanlık Yerleşmesi’ olarak adlandırdığımız alanda,
    “Yapı I” ve çevresine dağılmış durumda mimarî taş elemanlar, rozet içinde haç motifli
    ve yazıtlı bir epigrafik malzeme ve Geç Roma Dönemine ait seramikler ele geçirilmiştir.
    Alandaki diğer bir yapının girişinin temel taşları hâlâ ayaktadır. Bu yapıyı, “Yapı II”
    olarak adlandırdık. Yapı içinden ve çevresinde bulunan seramikler Geç Roma Dönemine
    aittir. Heroon I’in hemen yakınında Kapaklıkuyu mevkiinde yanında taş dibek ve tekne
    ile günümüzde de kullanılmakta olan kemerli büyük bir sarnıç belgelenmiştir. Köyün
    700 m. - 1.2 km. güneybatısındaki Ören ve Kale Nekropol’ünde, çok sayıda açılmamış,
    yükseklikleri yaklaşık 10 m.yi bulan yığma mezarlar ve yine üzeri tonoz örtülü açılmış
    durumda mezarlar kayıt altına alınmıştır. Ören’den ele geçirilen seramikler Geç Roma-
    Erken Bizans Dönemine aittir. Ayrıca ortada rozet içinde, yanlarda iki haç bulunan epigrafik
    malzeme, maden cürufu ve cam parçaları da tespit edilmiştir. Bu alanın devamı
    olan ancak “Kale mevkii” olarak isim değiştiren alan aynı zamanda bir yerleşme birimidir.
    Burada kilise olabilecek bir yapı ve çevresinde çeşitli mimarî elemanlar, yazıtlı bir
    taş blok, girişleri sağlam kalmış ve tarafımızdan ‘Büyük Yapı’ olarak adlandırılan bir
    başka yapı ve hemen yanındaki su kanalı ile olasılıkla bir havuz yapısı bulunmaktadır.
    Ayrıca alanda tespit edilen beş adet mezar, tonoz örtülü tiptedir. Alanda öğütme taşı,
    yarısı korunmuş pişmiş toprak ağırlık ve cam parçalarının yanı sıra Geç Roma-Erken
    Bizans Dönemine ait seramikler ele geçirilmiştir.

    KAYANAK:K Ü LT Ü R V E T U R İ Z M B AK AN L I Ğ I
    Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü
    22.
    ARAŞTIRMA SONUÇLARI
    TOPLANTISI
    2. CİLT

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Kapaklıkuyu Köyümüzden sıcakta bahçede çalışırken yorulan ve yolda Hakkın rahmetine kavuşan Recep YEŞİLYURT amcaya Yüce Allahtan rahmet,kederli ailesine başsağlığı dilerim...

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    'MEVLANA CELALEDDİN RUMİ' ne güzel özetlemiş... Kapaklıkuyu Köyü'nde yaşayan vatandaşlarımızın okuması dilegiyle...

    Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
    İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
    Bizim dergahımız, umitsizlik dergahı değildir,
    Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
    Ben yaşadıkça Kur'an'ın bendesiyim
    Ben Hz.Muhammed'in ayağının tozuyum
    Biri benden bundan başkasını naklederse


    Ondan da bizarım, o sözden de bizarım, şikayetçiyim...

    Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız
    Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir...
    Güneş olmak ve altın ışıklar halinde
    Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim
    Gece esen ve suçsuzların ahına karışan
    Yüz rüzgarı olmak isterdim....

    Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap...

    Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz
    Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz biz...

    Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir
    Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır...

    Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini
    Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil...

    Bir katre olma, kendini deniz haline getir
    Madem ki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin Beri gel, beri!

    Daha da beri! Niceye şu yol vuruculuk?
    Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...

    Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol..

    MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

  • Necdet Yeşilyurt
    Necdet Yeşilyurt

    Şu günlerde ençok ihtiyacımızın olduğu birlik beraberliği şiirde ne güzel dile getirmiş, MEVLANA

    Birliğe Ulaş

    Beri gel, daha beri, daha beri.
    Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
    Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
    Sen bensin işte, ben senim işte.

    Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
    Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
    Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
    ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

    Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
    Sağ soluna yan bakar, ne diye?
    İkisi de senin elin, ikiside,
    peki, kutlu ne, kutsuz ne?

    Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
    başımız da tek, aklımız da tek.
    Ne diye iki görür olup kalmışız
    iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

    Sen habire gevele dur bakalım,
    habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,
    sonu nereye varır bunun, nereye?

    Şu beş duyudan, altı yönden
    varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
    Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
    insanlara karıl, insanlara,
    insanlarla bir ol.
    İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
    Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

    Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
    Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
    Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
    Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

    Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
    yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
    hani bademler gibi, bademler gibi.
    Ama hepsindeki yağ bir.

    Dünyada nice diller var, nice diller,
    ama hepsin de anlam bir.
    Sen kapları, testileri hele bir kır,
    sular nasıl bir yol tutar, gider.
    Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
    can nasıl koşar, bunu canlara iletir.

    Mevlana Celaleddin Rumi