hoca efendi çok iyi yetişmiş merkezden (sabideten) dogru bilinen yanlışlarla hızla uzaklaşanlara sanki kollarını makas gibi açarak bu yol çıkmaz sokak diyen adanmış,toplumun sahte kutsallarını deşifre ve afişe eden NADİRATTAN DOGRUSUNU ALLAH BİLİR Bizim şahitligimize göre adanmış bir fani...ALLAH SAYILARINI ARTIRSIN...UMDUKLARINA NAİL ETSİN...
olayları kuran ve sünnet ışığında araştıran çok değerli bir hocadır.islam dünyasındaki çöküşün nedenini bilen gelenekselleşmiş dinle islam dini arasında uçurumların farkına varan değerli bir insandır ölçünün kuran ve sünnet olduğunu ifade eder.ayetler bazı insanların işine gelmez o tür insanlar hocayı sevmezlerçünkü hoca onların işine gelmediği ayetleri gösterir onlarda gelenekten kurtulmazlar bilebile yanlış yaparlar
sohbetlerinde kuran ve hadisten başka kaynağı olmayan, dinde gelenekselleşmiş inançların farkında olan değerli bir insandır.sohbetlerine katılıyorum ve çok mutlu oluyorum.hocanın söylediği ayetlerin bazı insanların işine gelmediği için ehli sünnetvelcemmaatin dışında olduğunu söylüyorlar.diyemiyorlar bu ayetler bizim işimize gelmiyor hemen iftira ediyorlar.ben hocaya yapılan hakaretlerin doğruları söylediği için yaptıklarına inanıyorum.müslümanlar olaylara at gözüyle bakmamalıdır.birşeyin doğruluğu kuran ve sünnetle anlaşılır.abdülaziz hoca ayet hadis gösteriyor aksini iddia edenler buyursunlar yanlış desinler.ayet ve hadis karşısında kimsenin konuşmaya hakkı yoktur.peygambere(s.a.v) mal edilmiş sözlerin doğruluğu kuranla anlaşılır insanların uydurma hadislere körükörüne inanmalarına bir anlam veremiyorum geleneksel dinden,dine sonradan girmiş inançlardan uzak durmalıyız.herkes hesabı ALLAHA verecek onun için onun ne dediği bunun ne dediği önemli değildir. önemli olan ayetlere ve sahih hadislere uymasıdır kimin dediği önemli değil ne dediği önemlidir.
bu kadar yorumun üstüne tek söyleyebileceğim inanki gerçekten çok mükemmel bir kişi ve tek amacı insanlara gerçekleri göstermek.www.kurandersi.com adresinde her salı saat 19:00 - 21:00 arası canlı yayında izleyip istediğinizi sorabilirsiniz üstelik alacağınız her cevabıda ayetlerle verir.bir kere bile olsa izleyin derim. ondan sonra düşüncelerinizi isterseniz tekrar dile getirirsiniz.
suleymaniye vakfi kurucusu, ilahiyet profesoru temmuz 1976’dan 1997’ye kadar istanbul müftülüğünde müftü yardımcısı ve uzman olarak çalıştı. bu süre içinde fetva kurulu başkanlığını ve şer’iye sicilleri arşivi yöneticiliğini yaptı. 1983-1993 yılları arasında islamî ilimler araştırma vakfının ilmi toplantılarını düzenledi. “şer’iyye sicilleri işığında osmanlılarda muhakeme usulleri” isimli teziyle 1984’te islam hukuku dalında ilahiyat doktoru; islam iktisadıyla ilgili çalışmalarıyla da 1987’de kelam ve islam hukuku dalında doçent oldu. 1993’te süleymaniye vakfı’nı kurdu. 1997 yılında istanbul üniversitesi ilahiyat fakültesinde öğretim üyesi oldu. 2003 yılında ise islam hukuku profesörü oldu.
islam muhakeme hukuku (osmanlı devri uygulaması) (istanbul 1986) , ticaret ve faiz, (ist. 2002) , kur'an işığında tarikatçılığa bakış, (istanbul 1997) , din ve devlet ilişkileri teokrasi ve laiklik, (istanbul 1999) , duada evliyayı aracı koyma ve şirk, (istanbul 2001) , kur'an işığında doğru bildiğimiz yanlışlar, (istanbul 2005.) yazmış oldugu kitaplardan bazıları.
halen süleymaniye vakfi bunyesinde calısmalarına devam etmekte ve dinimize yerlesmis pek cok yanlıs ve hurafeye kur-an'ı kerim ısıgında savas acmaktadır. ancak, çalışmaları turkiyede baskın, bazı dini cemaatler tarafında surekli engellenmeye calışılmaktadır.
islamiyetin saglıklı olarak anlasılabilmesi için çalışmalarına kesinlikle kulak kabartılması gerekn bir ilim adamıdır
ben o insana çok sorular sordum.benim anlladığım kadarıyla o,müslümanların yaptığı hataları sonradan farketmiş usta bir yorumcu.o insanı bu şekilde özetleyebilirim.ve benim fikirlerime tam uygun bir alim.bağnazcılığı,esaeti reddeden kişi.
Sünnetsiz bir Kuran anlayışı öneriyorsa ki görünen o bunun sonu delalettir. Kendi anlayışı ile kuran ile sahih sünnet arasında çelişkiler buluyor ve sahih hatta mutevatir hadisleri inkar ediyor oysaki anlayamadığı meseleleri kibri bırakıp bir bilene sorsaydı Allahu subhanehu ve teala eminimki onu doğru yola iletirdi. Herkes muctehidliğe soynup (Abdulaziz B., Mustafa İslamoğlu, Yaşar Nuri Vs. gb.) kendi mantığıyla Kuranla sahih sünnet arasında çelişkiler bulursa o zaman herkese göre bir islam oluşur ki buda hak olan, Rasule indirilen, insalara din olarak seçilen İSLAM tarifinin dışındadır. Fi emanillah
Abdulaziz BAYINDIR Allah Rasulu sav den 200 yıl sonra hükümleri bir çarpıtılmış,yanlış yorumlanmış,anlamak yerine mezarlarda okunmaya başlamış,sadece sevap niyetine okunmuş bir kitabı,KURANI yeniden insanlığa sunmaya çalışan,gayret gösteren,ümmetin aydınlanması için seferber olmuş ve alimlerden bir heyetle ümmetin kuranla bütünleşmesine çaba harcayan bir allah cc kulu.Onun hakkında bir sürü bi şeyler yazıp duruyorlar,O sadece KURANA çağırıyor başka hiç bi şey yapmıyor.Ona karşı cephe alanlara şöyle diyorum:NEYE CEPHE ALDIĞINIZA DİKKAT EDİN.SİZE SADECE KURANA TABİ OLUN DİYEN BİRİNE,SAPIK,YOLDAN ÇIKMIŞ GİBİ LAFLAR SÖYLEMENİZ,CAHİLİYE DÖNEMİNDE KURANA UYUN DİYEN PEYGAMBERE SAV CEPHE ALANLARA BENZEMİYORMU.MÜSLÜMANLAR UYANIN VE KURANA UYUN.O BİZİ DOĞRU YOLA ERİŞTİRİCEK TEK KİTAP.ŞEYTAN SİZİ ESKİLERE SÖYLETTİĞİ ŞEYLERİ ŞİMDİ TEKRAR ETTİRMESİN.DİKKAT EDİN, KURANIN ÜZERİNDEN ÇOK ZAMAN GEÇTİDE HERBİRİMİZ ONDAN NE KADAR UZAKLAŞTIK.KURANLA KALPLERİMİZİN YENİDEN TİTREME ZAMANI GELMEDİMİ ACABA. ALLAHA İMAN EDEN VE KURANA SARILANDAN DAHA AYDINLIK KİM OLABİLİRKİ.
Bozuk fetvaları abuk sabuk beyanları sebebiyle ilgili merci tarafından Süleymaniye kürsüsünden cebren indirilen müftiyi mahcur. Çalışmalarını hak tarikatın önlenemez geçerliliğini frenlemeye adamış bir talihsiz.
Ehli tarikat ile gönüllü olarak giridiği bir tartışmadan me'yus ve makhur bir surette ayrılıp bunu yayınladığı kitabının ilk baskısında tek kalmasına bağlayan ama kitapçıkta geçen tartışmayı 'şimdi olsaydı şöyle derdim' tarzında sunan sonraki baskılarda bu açıklamayıda gizleyip sanki tartışma aktarıldığı şekilde cereyan etmiş vehmini okuyucuda hasıl ettiren ve buna benzer bir çok ilimsel hilelere başvurmaktan çekinmeyen bir bilgi hokkabazı
Siz siz olun kulaktan dolma bilgilerle kişiler hakkında 'çok mübarek,çok alim...vs' gibi sözlerle milleti kulaktan dolma bilgi sahibi yapmayın. Varsa mübarek'in kitabı tedarik edip okuyun...yoksa sohbetidir şusudur busudur dinleyin az çok bir kanaate varmış olursunuz.
Tecrübeyle sabittir...Bu zat hakkında da 'çok mükemmel bir alim' gibi sözleri - bir zamanlar ne yazık ki tek satırını okumadan - biz de sarfettik de şimdi pişmanız...
Abdulaziz bayındır yazılarından anlaşılıyor ki belli bir ilmi seviyesi olan biri. Fakat bazı yorumlarında o kadar sığ ve yüzeysel olarak ayetleri yorumluyor ki insan şaşırmaktan kendini alamıyor. Özellikle tasavvufi konularda bunu görüyoruz.Bu tutumuyla ehl-i sünnetin dairesi dışına çıkıyor. Kurana hürmet ediyorum zannıyla Peygamber efendimize, sahabeye ve diğer islam büyüklerine haksız olarak noksanlık atfediyor.Hz Ali'nin hariciler için kullandığı ifadeyi kendilerine yakışır görüyorum 'hakkı ararken batıla sapan'. Bu hariciler Allahtan başka hakim yoktur manasındaki ayetine dayanarak hakem olayında Hz. Aliyi bile kafir ilan etmişlerdi. Aynı zihniyetin abdulaziz efendi de hortladığını üzülerek görmekteyiz.
İnternette yaptığım bir araştırma sırasında Abdüaziz Bayındır adlı tasavvuf, meşayih ve Said Nursi hakkında nezaket ve saygı sınırlarını aşan ifadeler beyan eden bu şahsın kurduğu Süleymaniye Vakfı adında bir vakfın websitesine (www.suleymaniyevakfi.org) rastladım. Süleymaniye memleketimizin en önemli bir kaç camisinden biridir, toplumumuzun ve kültürümüzün ortak değeri olan bir caminin isminin websitesinde bir takım tuhaf fikirlere sahip ve bazı ortak manevi değerlerimizi reddeden bir vakfa verilmesi yasal mıdır, etik ve ahlaki midir? Herhangi başka bir kimse Sultanahmet, Darülhadis vs isimlerle vakıf kurup toplumumuzun başka bir ortak manevi değeri hakkında tuhaf ve nezaketsiz görüşler ifade edebilir mi? Bir başka konu bu şahsın İstanbul Müftülüğü'nde fetva işleri'nden sorumlu bir görevde uzun süre çalışmış olmasıdır, buna da oldukça hayret ettiğimi ve endişe duyduğumu ifade etmeme izin veriniz.
Bu vakfın isminin değiştirilmesi ve bu vakıf isimlendirme işleminin bir prosedür ve onay mekanizmasına bağlanması için gerekenlerin yapılmasını bir vatandaş olarak ilgili devlet kurumlarından rica ettim, bu ricanın benim öznel bir görüşüm değil, konudan haberdar olacak herhangi bir mütedeyyin vatandaşın da tabii düşüncesi olacağından eminim.
Bu şahsa gelince, tasavvuf ve meşayih karşıtlığı yapan ilk kişi bu değildir, muhtemelen sonuncu da olmayacaktır. Böyle şahısları gördüğümde bunlar için üzülmek yerine sadece böyle olmadığım için şükretmeyi tercih ediyorum.
allah ferasetini arttırsın.amin
hoca efendi çok iyi yetişmiş merkezden (sabideten) dogru bilinen yanlışlarla hızla uzaklaşanlara sanki kollarını makas gibi açarak bu yol çıkmaz sokak diyen adanmış,toplumun sahte kutsallarını deşifre ve afişe eden NADİRATTAN DOGRUSUNU ALLAH BİLİR Bizim şahitligimize göre adanmış bir fani...ALLAH SAYILARINI ARTIRSIN...UMDUKLARINA NAİL ETSİN...
olayları kuran ve sünnet ışığında araştıran çok değerli bir hocadır.islam dünyasındaki çöküşün nedenini bilen gelenekselleşmiş dinle islam dini arasında uçurumların farkına varan değerli bir insandır ölçünün kuran ve sünnet olduğunu ifade eder.ayetler bazı insanların işine gelmez o tür insanlar hocayı sevmezlerçünkü hoca onların işine gelmediği ayetleri gösterir onlarda gelenekten kurtulmazlar bilebile yanlış yaparlar
sohbetlerinde kuran ve hadisten başka kaynağı olmayan, dinde gelenekselleşmiş inançların farkında olan değerli bir insandır.sohbetlerine katılıyorum ve çok mutlu oluyorum.hocanın söylediği ayetlerin bazı insanların işine gelmediği için ehli sünnetvelcemmaatin dışında olduğunu söylüyorlar.diyemiyorlar bu ayetler bizim işimize gelmiyor hemen iftira ediyorlar.ben hocaya yapılan hakaretlerin doğruları söylediği için yaptıklarına inanıyorum.müslümanlar olaylara at gözüyle bakmamalıdır.birşeyin doğruluğu kuran ve sünnetle anlaşılır.abdülaziz hoca ayet hadis gösteriyor aksini iddia edenler buyursunlar yanlış desinler.ayet ve hadis karşısında kimsenin konuşmaya hakkı yoktur.peygambere(s.a.v) mal edilmiş sözlerin doğruluğu kuranla anlaşılır insanların uydurma hadislere körükörüne inanmalarına bir anlam veremiyorum geleneksel dinden,dine sonradan girmiş inançlardan uzak durmalıyız.herkes hesabı ALLAHA verecek onun için onun ne dediği bunun ne dediği önemli değildir. önemli olan ayetlere ve sahih hadislere uymasıdır kimin dediği önemli değil ne dediği önemlidir.
bu kadar yorumun üstüne tek söyleyebileceğim inanki gerçekten çok mükemmel bir kişi ve tek amacı insanlara gerçekleri göstermek.www.kurandersi.com adresinde her salı saat 19:00 - 21:00 arası canlı yayında izleyip istediğinizi sorabilirsiniz üstelik alacağınız her cevabıda ayetlerle verir.bir kere bile olsa izleyin derim. ondan sonra düşüncelerinizi isterseniz tekrar dile getirirsiniz.
suleymaniye vakfi kurucusu, ilahiyet profesoru
temmuz 1976’dan 1997’ye kadar istanbul müftülüğünde müftü yardımcısı ve uzman olarak çalıştı. bu süre içinde fetva kurulu başkanlığını ve şer’iye sicilleri arşivi yöneticiliğini yaptı. 1983-1993 yılları arasında islamî ilimler araştırma vakfının ilmi toplantılarını düzenledi. “şer’iyye sicilleri işığında osmanlılarda muhakeme usulleri” isimli teziyle 1984’te islam hukuku dalında ilahiyat doktoru; islam iktisadıyla ilgili çalışmalarıyla da 1987’de kelam ve islam hukuku dalında doçent oldu. 1993’te süleymaniye vakfı’nı kurdu. 1997 yılında istanbul üniversitesi ilahiyat fakültesinde öğretim üyesi oldu. 2003 yılında ise islam hukuku profesörü oldu.
islam muhakeme hukuku (osmanlı devri uygulaması) (istanbul 1986) , ticaret ve faiz, (ist. 2002) , kur'an işığında tarikatçılığa bakış, (istanbul 1997) , din ve devlet ilişkileri teokrasi ve laiklik, (istanbul 1999) , duada evliyayı aracı koyma ve şirk, (istanbul 2001) , kur'an işığında doğru bildiğimiz yanlışlar, (istanbul 2005.) yazmış oldugu kitaplardan bazıları.
halen süleymaniye vakfi bunyesinde calısmalarına devam etmekte ve dinimize yerlesmis pek cok yanlıs ve hurafeye kur-an'ı kerim ısıgında savas acmaktadır. ancak, çalışmaları turkiyede baskın, bazı dini cemaatler tarafında surekli engellenmeye calışılmaktadır.
islamiyetin saglıklı olarak anlasılabilmesi için çalışmalarına kesinlikle kulak kabartılması gerekn bir ilim adamıdır
ben o insana çok sorular sordum.benim anlladığım kadarıyla o,müslümanların yaptığı hataları sonradan farketmiş usta bir yorumcu.o insanı bu şekilde özetleyebilirim.ve benim fikirlerime tam uygun bir alim.bağnazcılığı,esaeti reddeden kişi.
Sünnetsiz bir Kuran anlayışı öneriyorsa ki görünen o bunun sonu delalettir. Kendi anlayışı ile kuran ile sahih sünnet arasında çelişkiler buluyor ve sahih hatta mutevatir hadisleri inkar ediyor oysaki anlayamadığı meseleleri kibri bırakıp bir bilene sorsaydı Allahu subhanehu ve teala eminimki onu doğru yola iletirdi. Herkes muctehidliğe soynup (Abdulaziz B., Mustafa İslamoğlu, Yaşar Nuri Vs. gb.) kendi mantığıyla Kuranla sahih sünnet arasında çelişkiler bulursa o zaman herkese göre bir islam oluşur ki buda hak olan, Rasule indirilen, insalara din olarak seçilen İSLAM tarifinin dışındadır. Fi emanillah
Abdulaziz BAYINDIR
Allah Rasulu sav den 200 yıl sonra hükümleri bir çarpıtılmış,yanlış yorumlanmış,anlamak yerine mezarlarda okunmaya başlamış,sadece sevap niyetine okunmuş bir kitabı,KURANI yeniden insanlığa sunmaya çalışan,gayret gösteren,ümmetin aydınlanması için seferber olmuş ve alimlerden bir heyetle ümmetin kuranla bütünleşmesine çaba harcayan bir allah cc kulu.Onun hakkında bir sürü bi şeyler yazıp duruyorlar,O sadece KURANA çağırıyor başka hiç bi şey yapmıyor.Ona karşı cephe alanlara şöyle diyorum:NEYE CEPHE ALDIĞINIZA DİKKAT EDİN.SİZE SADECE KURANA TABİ OLUN DİYEN BİRİNE,SAPIK,YOLDAN ÇIKMIŞ GİBİ LAFLAR SÖYLEMENİZ,CAHİLİYE DÖNEMİNDE KURANA UYUN DİYEN PEYGAMBERE SAV CEPHE ALANLARA BENZEMİYORMU.MÜSLÜMANLAR UYANIN VE KURANA UYUN.O BİZİ DOĞRU YOLA ERİŞTİRİCEK TEK KİTAP.ŞEYTAN SİZİ ESKİLERE SÖYLETTİĞİ ŞEYLERİ ŞİMDİ TEKRAR ETTİRMESİN.DİKKAT EDİN, KURANIN ÜZERİNDEN ÇOK ZAMAN GEÇTİDE HERBİRİMİZ ONDAN NE KADAR UZAKLAŞTIK.KURANLA KALPLERİMİZİN YENİDEN TİTREME ZAMANI GELMEDİMİ ACABA.
ALLAHA İMAN EDEN VE KURANA SARILANDAN DAHA AYDINLIK KİM OLABİLİRKİ.
Bozuk fetvaları abuk sabuk beyanları sebebiyle ilgili merci tarafından Süleymaniye kürsüsünden cebren indirilen müftiyi mahcur. Çalışmalarını hak tarikatın önlenemez geçerliliğini frenlemeye adamış bir talihsiz.
Ehli tarikat ile gönüllü olarak giridiği bir tartışmadan me'yus ve makhur bir surette ayrılıp bunu yayınladığı kitabının ilk baskısında tek kalmasına bağlayan ama kitapçıkta geçen tartışmayı 'şimdi olsaydı şöyle derdim' tarzında sunan sonraki baskılarda bu açıklamayıda gizleyip sanki tartışma aktarıldığı şekilde cereyan etmiş vehmini okuyucuda hasıl ettiren ve buna benzer bir çok ilimsel hilelere başvurmaktan çekinmeyen bir bilgi hokkabazı
Siz siz olun kulaktan dolma bilgilerle kişiler hakkında 'çok mübarek,çok alim...vs' gibi sözlerle milleti kulaktan dolma bilgi sahibi yapmayın. Varsa mübarek'in kitabı tedarik edip okuyun...yoksa sohbetidir şusudur busudur dinleyin az çok bir kanaate varmış olursunuz.
Tecrübeyle sabittir...Bu zat hakkında da 'çok mükemmel bir alim' gibi sözleri - bir zamanlar ne yazık ki tek satırını okumadan - biz de sarfettik de şimdi pişmanız...
Vesselam...
Abdulaziz bayındır yazılarından anlaşılıyor ki belli bir ilmi seviyesi olan biri. Fakat bazı yorumlarında o kadar sığ ve yüzeysel olarak ayetleri yorumluyor ki insan şaşırmaktan kendini alamıyor. Özellikle tasavvufi konularda bunu görüyoruz.Bu tutumuyla ehl-i sünnetin dairesi dışına çıkıyor. Kurana hürmet ediyorum zannıyla Peygamber efendimize, sahabeye ve diğer islam büyüklerine haksız olarak noksanlık atfediyor.Hz Ali'nin hariciler için kullandığı ifadeyi kendilerine yakışır görüyorum 'hakkı ararken batıla sapan'. Bu hariciler Allahtan başka hakim yoktur manasındaki ayetine dayanarak hakem olayında Hz. Aliyi bile kafir ilan etmişlerdi. Aynı zihniyetin abdulaziz efendi de hortladığını üzülerek görmekteyiz.
İnternette yaptığım bir araştırma sırasında Abdüaziz Bayındır adlı tasavvuf, meşayih ve Said Nursi hakkında nezaket ve saygı sınırlarını aşan ifadeler beyan eden bu şahsın kurduğu Süleymaniye Vakfı adında bir vakfın websitesine (www.suleymaniyevakfi.org) rastladım. Süleymaniye memleketimizin en önemli bir kaç camisinden biridir, toplumumuzun ve kültürümüzün ortak değeri olan bir caminin isminin websitesinde bir takım tuhaf fikirlere sahip ve bazı ortak manevi değerlerimizi reddeden bir vakfa verilmesi yasal mıdır, etik ve ahlaki midir? Herhangi başka bir kimse Sultanahmet, Darülhadis vs isimlerle vakıf kurup toplumumuzun başka bir ortak manevi değeri hakkında tuhaf ve nezaketsiz görüşler ifade edebilir mi? Bir başka konu bu şahsın İstanbul Müftülüğü'nde fetva işleri'nden sorumlu bir görevde uzun süre çalışmış olmasıdır, buna da oldukça hayret ettiğimi ve endişe duyduğumu ifade etmeme izin veriniz.
Bu vakfın isminin değiştirilmesi ve bu vakıf isimlendirme işleminin bir prosedür ve onay mekanizmasına bağlanması için gerekenlerin yapılmasını bir vatandaş olarak ilgili devlet kurumlarından rica ettim, bu ricanın benim öznel bir görüşüm değil, konudan haberdar olacak herhangi bir mütedeyyin vatandaşın da tabii düşüncesi olacağından eminim.
Bu şahsa gelince, tasavvuf ve meşayih karşıtlığı yapan ilk kişi bu değildir, muhtemelen sonuncu da olmayacaktır. Böyle şahısları gördüğümde bunlar için üzülmek yerine sadece böyle olmadığım için şükretmeyi tercih ediyorum.
Araclık ve Şirk kitabının yazarı.
Ayrıca İstanbul Üniversitesi ilahiyat fakültesi öğretim üyesi.