Op. 30 'Mythes' Kochanski'nin eşi Zofia Kochanski'ye ithaf edilmiştir... Üç parçadan oluşan ve eski Yunanca'da erkek için Mythos, kadın için Mythe olarak eski Yunan mitolojisindeki tanrı ve yarı tanrıları tanımlayan öykülere verilen adı taşıyan eserin ilk bölümü 'La Fontaine d'Arethus' (Aretüz ya da Arethusa Çeşmesi) adını taşır ve bestecinin en popüler parçalarından biridir... Artemis'in yanındaki kızlardan Aretüz, ırmakta çıplak yıkanırken ona âşık olan Irmak Tanrısı Alfeus'tan (Alpheios) kaçar; Tanrıça Artemis'in yardımıyla önce bir buluta sarınır, sonra bir kaynağa dönüşür... Alfeus suyunu onun suyuna karıştırmasın diye de yeraltına dalar ve ancak Sicilya'da Ortygia adasında yeryüzüne çıkar ve kaynakta erir... Szymanowski'nin önce 4/8 ve 3/8'lik ölçülerde ve armonik seslerle başlattığı melankoliden büyük bir tutkuya uzanan müzikte piyano, Ravel'in 'Jeux d'Eau' (Su Oyunları) adlı eserindeki paralel düzende ele alınır... Eşdeğer kullanılan piyanonun akıcı ve çok hafif (ppp) girişi alışılmadık bir ilişkiyle La minör tonalitede Mi bemol Majör pentatonik gam oluşturur... Keman ise La sesini temel alan modal merkez üzerine zengin armonilerle suyun çağlayarak akışını sembolize eder... Birbirine bağlı arpejler ve trillerle iki çalgının konuşması yansıtılırken, ırmağın sürekliliği piyanonun pedal sesi ile keman vibratosunun bileşimiyle canlandırılır...
2. Parça 'Narcisse' (Narkissos) adını taşır... Orta hızda (molto moderato) olmasına dikkat edilen, 6/8 ve 2/4'lük ölçüyle, tatlı (dolce) bir anlatımla başlayan müzik Nergis çiçeğine adını veren Narkissos'u konu alır: Cephise (Sefis) ile deniz perisi Liriope'nin oğlu olan Narkissos, Echo'yu (Eko-yankı) reddettiği için cezalandırılmıştır: Bir kaynakta gördüğü kendi aksine âşık olur ve bu görüntüye ulaşamadığı için de ölür... Mezarının sağında onun adını taşıyan bir çiçek çıkar: Bu Nergis çiçeğidir... Öykü, üst üste bindirilmiş ezgi ve eşliğiyle rondo benzeri bir tema ile başlar... Schönberg'i anımsatan 'süperpoze armoni', piyanistin elleri arasındaki sforzando'larla vurgulanır... Değişik mizaçlı tonaliteler arasında atonal (tonalitesiz) duygusunu veren ve her seferinde başka bir tonalitede beliren tema pedalla güçlendirilir... Melodi ile eşlik arasında - Skryabin'in Op.72 Poèmes ve Op.74 Prelüdler'ini anımsatan - yeni bir bağımlılık oluşur... Ancak Szymanovski, tam tersine, si majör tonaliteyi temel alan modal ezginin armonik dokusunu artırır ve böylece Narkissos'un görüntüsünü beklenmeyen bir netlikle sergiler...
3. Bölüm 'Dryades et Pan' (Driad'lar ve Pan) adını taşıyan son Efsane ise ağaç perileri olan Driad'lar ile Hermes'in oğlu, keçi ayaklı çobanların tanrısı Pan'ı konu alır... Ağaç ile birlikte doğan, onunla ölen, yapraklar kuruduğu zaman üzülen, bitkileri koruyan Driad'lar, Odisseus'tan alınan öyküde ormanda koşuşmakta ve mırıltıları duyulmaktadır: Bu ortam trillerle ve çeyrek seslerle canlandırılır... Genellikle elinde flütüyle tasvir edilen Pan'ı ise bu parçada keman temsil eder... Re sesi temel alınan modal yapı, bestecinin on orijinal parçalarından birini belirler... Bu minyatür ses şiiri, önce yalnızca Re sesinde, sonra da Re Majör akor üzerinde gerçekleşir... Bu da, - daha önceki iki parçada olduğu gibi - belirsiz gibi işlenen modülasyonlarla elde edilir... Piyano disonanslarla katkıda bulunurken, Pan flütünü sembolize eden kemanın eşliksiz ve armonik sesle işlenen kadansı Op.35 Keman Konçertosu'nu anımsatır... Eseri ilk yorumlayan Pawel (ya da Avrupa'da tanındığı adıyla, Paul) Kochanski bunu daha sonra çok kez çalmış, Avrupa'da tanıtmıştır... Op.30 'Mythes', Heifetz, Thibaud, Szering, Szigeti gibi ünlü kemancıların repertuarında da yer almış, hattâ Josef Szigeti 12 Kasım 1921'de Bartok'un piyano eşliğinde eseri Budapeşte'de seslendirmiştir...
Polonya'lı besteci Karol Szymanowski, şimdi Ukrayna'ya bağlı olan Timoşovka kasabasında, resim, şiir ve müziğin şan, piyano ve bestecilik gibi dallarıyla yakından ilgilenen bir ailenin üyesi olarak doğmuş; 13 yaşında da tüm yaşamını etkileyen Wagner'i dinlemişti... 1901 yılında Varşova'ya müzik öğrenimi için giden Szymanowski, Zawirski'den armoni, Noskowski'den kontrpuan ve kompozisyon dersleri aldı... 1905'te Polonyalı Genç Müzikçiler grubunu kurdu... 6 Şubat 1906 günü ilk konserde seslendirilen eserlerinden biri de 1904-05 yıllarında bestelediği ve 1913'te orkestrasyonunu yeniden yaptığı Op.5, Fa Majör Konser Uvertürü oldu... 1906-08 yılları arasında Berlin'de Richard Strauss'un etkisinde kalan besteci, I. Dünya Savaşı'na kadar olan sürede Alman romantizminin etkisini gösteren eserlerinden 1. ve 2. Senfoni'si ile Hâfız'ın şiirleri üzerine Aşk Şarkıları'nı besteledi...
...
Szymanowski, bazen doğduğu Timoşovka'daki çiftlikte, bazen de ülke dışında yaşamış, çekici kişiliği, zarifliği ve zengin kültürü ile pek çok arkadaşlıklar kurmuş, bu arada kemancı Pawel Kochanski (1887-1934) ve piyanist Arthur Rubinstein ile yakın dost olmuştur... Alman etkisinden uzaklaşan, hayran olduğu Chopin'den başka Skryabin nedeniyle Rus müziğine de yaklaşan Szymanowski, I. Dünya Savaşı başladığında Timoşovka'da idi; 31 yaşındaki bestecinin babası bir yıl önce ölmüştü; hâlâ bekârdı ve 'ilk ve son aşkı' olarak tanımladığı annesi ile oturuyordu... Önce savaştan uzak kalan çiftlikten Avrupa yerine, Moskova ve Petrograd'a gidiyor, Alman kültürü ve müziğine karşı tepkilerin etkisinde Rus müziğinin ulusal karakterine yakınlık duymaya başlıyordu... Ancak hayran olduğu Debussy'nin orkestra müziğiydi: Fransız empresyonizmine duyduğu ilgi onu Alman etkisinden kurtardı; stili değişti: Daha anlatımcı, daha az öznel oldu; renk kazandı... Ancak kendi empresyonizmi, Fransızlarınkini de aştı: Atonal ve politonal unsurlarla yeni renkler aramaya koyuldu...
'Romantik empresyonizm' olarak nitelendirilen bu stilin ilk eserleri de Op.30 'Mythes' (Efsaneler) ve Op.34 'Masques' (Maskeler) oldu... Kochanski de çiftliğe çok sık gelen bir konuktu ve çok iyi bir piyanist olan besteciye kemanın özelliklerini gösteriyordu... 1914'teki, piyano ve keman için 'Notturno e Tarantella' (Op.28) ile ertesi yılın Op.30 'Mythes' adlı eserleri ve 1917'deki ilk Keman Konçertosu (Op.35) bu çalışmaların ürünü oldu... Ama 1917 Rus Devrimi çiftliği bir harabeye çevirdi ve Szymanowski Varşova'ya yerleşmek zorunda kaldı...
1915 yılının Mart ve Haziran ayları arasında bestelediği Les Mythes'de (Efsaneler) Kochanski'den öğrendiği tekniği kullanarak ve karışık, güç bir armonik yapı içinde Yunan mitolojisinin üç öyküsünü değerlendiren Szymanowski, 1904'teki Op.9 Keman Sonatı'nın neo-romantik unsurlarını da unutmamıştır... Eski Yunan efsanelerini çok seven, bunlarda yeni şiirsel kaynaklar bulan besteci, bu eserinde kemanı sürekli tiz seslerde kullanmış, berrak portamento'lar (kaydırmalar) , bol armonik bileşimlerle parlak bir virtüozluğa ulaşmıştır...
Ernő Goldfinger (September 11, 1902 - November 15, 1987) 'Budapest, Hungary'
David Blaine (born David Blaine White; April 4, 1973) 'Brooklyn, New York'
Sidney Gottlieb (August 3, 1918 – March 7, 1999) 'Bronx'
'Ulee's Gold' (1997)
Victor Nunez
...
Irene Thompson Malick (April 16, 1912 - December 19, 2011)
Dorothy Irene Malick Readly (Oct. 12, 1912 - Jun., 1985)
...
'The Butterfly Effect' (2004)
Eric Bress
J. Mackye Gruber
'Firestarter' (1984)
Mark L. Lester
Elvis Presley - 'Promised Land'
Halina Czerny Stefanska Plays Chopin...
Christopher Clavius (1538 - 1612)
Marie Taglioni (1833 - 1891) 'Satanella'
Harry Belafonte - 'Island In The Sun'
'The Little Mermaid' (1961)
'Splash' (1984)
Ron Howard
İlhan Baran - Piyano İçin Siyah-Beyaz (Yeşim Gökalp)
Adolf Anderssen - 'Immortal Game'
'Dom za vesanje' (1988)
Emir Kusturica
...
1) Rok 1 kereye mahsus yapılır. Bir oyunda 1'den fazla rok yapamazsınız.
2) Eğer size şah çekilmişse, rok yapamazsınız. Şahınız artık tehdit altında değilse rok yapabilirsiniz.
3) Eğer rok yaptıktan sonra şahınız tehdit altına girecekse rok yapamazsınız.
4) Herhangi bir hamle yapmış bir kaleyle artık hiçbir şekilde rok yapamazsınız. Hamle yapmamış diğer kaleyle halen rok yapabilirsiniz.
5) Herhangi bir hamle yapmış şah ile artık hiçbir şekilde rok yapamazsınız.
...
Gene Autry - 'Back in the Saddle Again'
...
Op. 30 'Mythes' Kochanski'nin eşi Zofia Kochanski'ye ithaf edilmiştir... Üç parçadan oluşan ve eski Yunanca'da erkek için Mythos, kadın için Mythe olarak eski Yunan mitolojisindeki tanrı ve yarı tanrıları tanımlayan öykülere verilen adı taşıyan eserin ilk bölümü 'La Fontaine d'Arethus' (Aretüz ya da Arethusa Çeşmesi) adını taşır ve bestecinin en popüler parçalarından biridir... Artemis'in yanındaki kızlardan Aretüz, ırmakta çıplak yıkanırken ona âşık olan Irmak Tanrısı Alfeus'tan (Alpheios) kaçar; Tanrıça Artemis'in yardımıyla önce bir buluta sarınır, sonra bir kaynağa dönüşür... Alfeus suyunu onun suyuna karıştırmasın diye de yeraltına dalar ve ancak Sicilya'da Ortygia adasında yeryüzüne çıkar ve kaynakta erir... Szymanowski'nin önce 4/8 ve 3/8'lik ölçülerde ve armonik seslerle başlattığı melankoliden büyük bir tutkuya uzanan müzikte piyano, Ravel'in 'Jeux d'Eau' (Su Oyunları) adlı eserindeki paralel düzende ele alınır... Eşdeğer kullanılan piyanonun akıcı ve çok hafif (ppp) girişi alışılmadık bir ilişkiyle La minör tonalitede Mi bemol Majör pentatonik gam oluşturur... Keman ise La sesini temel alan modal merkez üzerine zengin armonilerle suyun çağlayarak akışını sembolize eder... Birbirine bağlı arpejler ve trillerle iki çalgının konuşması yansıtılırken, ırmağın sürekliliği piyanonun pedal sesi ile keman vibratosunun bileşimiyle canlandırılır...
'The Long Kiss Goodnight' (1996)
Renny Harlin
Beatrice Cenci (1577 - 11.9.1599)
Ümit Sayın (1961)
Virginia Madsen (11.9.1961) 'Maya'
Deniz Arcak - Yağmurdan Kaçarken...
2. Parça 'Narcisse' (Narkissos) adını taşır... Orta hızda (molto moderato) olmasına dikkat edilen, 6/8 ve 2/4'lük ölçüyle, tatlı (dolce) bir anlatımla başlayan müzik Nergis çiçeğine adını veren Narkissos'u konu alır: Cephise (Sefis) ile deniz perisi Liriope'nin oğlu olan Narkissos, Echo'yu (Eko-yankı) reddettiği için cezalandırılmıştır: Bir kaynakta gördüğü kendi aksine âşık olur ve bu görüntüye ulaşamadığı için de ölür... Mezarının sağında onun adını taşıyan bir çiçek çıkar: Bu Nergis çiçeğidir... Öykü, üst üste bindirilmiş ezgi ve eşliğiyle rondo benzeri bir tema ile başlar... Schönberg'i anımsatan 'süperpoze armoni', piyanistin elleri arasındaki sforzando'larla vurgulanır... Değişik mizaçlı tonaliteler arasında atonal (tonalitesiz) duygusunu veren ve her seferinde başka bir tonalitede beliren tema pedalla güçlendirilir... Melodi ile eşlik arasında - Skryabin'in Op.72 Poèmes ve Op.74 Prelüdler'ini anımsatan - yeni bir bağımlılık oluşur... Ancak Szymanovski, tam tersine, si majör tonaliteyi temel alan modal ezginin armonik dokusunu artırır ve böylece Narkissos'un görüntüsünü beklenmeyen bir netlikle sergiler...
3. Bölüm 'Dryades et Pan' (Driad'lar ve Pan) adını taşıyan son Efsane ise ağaç perileri olan Driad'lar ile Hermes'in oğlu, keçi ayaklı çobanların tanrısı Pan'ı konu alır... Ağaç ile birlikte doğan, onunla ölen, yapraklar kuruduğu zaman üzülen, bitkileri koruyan Driad'lar, Odisseus'tan alınan öyküde ormanda koşuşmakta ve mırıltıları duyulmaktadır: Bu ortam trillerle ve çeyrek seslerle canlandırılır... Genellikle elinde flütüyle tasvir edilen Pan'ı ise bu parçada keman temsil eder... Re sesi temel alınan modal yapı, bestecinin on orijinal parçalarından birini belirler... Bu minyatür ses şiiri, önce yalnızca Re sesinde, sonra da Re Majör akor üzerinde gerçekleşir... Bu da, - daha önceki iki parçada olduğu gibi - belirsiz gibi işlenen modülasyonlarla elde edilir... Piyano disonanslarla katkıda bulunurken, Pan flütünü sembolize eden kemanın eşliksiz ve armonik sesle işlenen kadansı Op.35 Keman Konçertosu'nu anımsatır... Eseri ilk yorumlayan Pawel (ya da Avrupa'da tanındığı adıyla, Paul) Kochanski bunu daha sonra çok kez çalmış, Avrupa'da tanıtmıştır... Op.30 'Mythes', Heifetz, Thibaud, Szering, Szigeti gibi ünlü kemancıların repertuarında da yer almış, hattâ Josef Szigeti 12 Kasım 1921'de Bartok'un piyano eşliğinde eseri Budapeşte'de seslendirmiştir...
...
Arthur Clarke (1917)
Ege'de 9 saatte 17 deprem
...
Dariusz Dudka (9.12.1983) 'Poland'
...
Polonya'lı besteci Karol Szymanowski, şimdi Ukrayna'ya bağlı olan Timoşovka kasabasında, resim, şiir ve müziğin şan, piyano ve bestecilik gibi dallarıyla yakından ilgilenen bir ailenin üyesi olarak doğmuş; 13 yaşında da tüm yaşamını etkileyen Wagner'i dinlemişti... 1901 yılında Varşova'ya müzik öğrenimi için giden Szymanowski, Zawirski'den armoni, Noskowski'den kontrpuan ve kompozisyon dersleri aldı... 1905'te Polonyalı Genç Müzikçiler grubunu kurdu... 6 Şubat 1906 günü ilk konserde seslendirilen eserlerinden biri de 1904-05 yıllarında bestelediği ve 1913'te orkestrasyonunu yeniden yaptığı Op.5, Fa Majör Konser Uvertürü oldu... 1906-08 yılları arasında Berlin'de Richard Strauss'un etkisinde kalan besteci, I. Dünya Savaşı'na kadar olan sürede Alman romantizminin etkisini gösteren eserlerinden 1. ve 2. Senfoni'si ile Hâfız'ın şiirleri üzerine Aşk Şarkıları'nı besteledi...
...
Szymanowski, bazen doğduğu Timoşovka'daki çiftlikte, bazen de ülke dışında yaşamış, çekici kişiliği, zarifliği ve zengin kültürü ile pek çok arkadaşlıklar kurmuş, bu arada kemancı Pawel Kochanski (1887-1934) ve piyanist Arthur Rubinstein ile yakın dost olmuştur... Alman etkisinden uzaklaşan, hayran olduğu Chopin'den başka Skryabin nedeniyle Rus müziğine de yaklaşan Szymanowski, I. Dünya Savaşı başladığında Timoşovka'da idi; 31 yaşındaki bestecinin babası bir yıl önce ölmüştü; hâlâ bekârdı ve 'ilk ve son aşkı' olarak tanımladığı annesi ile oturuyordu... Önce savaştan uzak kalan çiftlikten Avrupa yerine, Moskova ve Petrograd'a gidiyor, Alman kültürü ve müziğine karşı tepkilerin etkisinde Rus müziğinin ulusal karakterine yakınlık duymaya başlıyordu... Ancak hayran olduğu Debussy'nin orkestra müziğiydi: Fransız empresyonizmine duyduğu ilgi onu Alman etkisinden kurtardı; stili değişti: Daha anlatımcı, daha az öznel oldu; renk kazandı... Ancak kendi empresyonizmi, Fransızlarınkini de aştı: Atonal ve politonal unsurlarla yeni renkler aramaya koyuldu...
'Romantik empresyonizm' olarak nitelendirilen bu stilin ilk eserleri de Op.30 'Mythes' (Efsaneler) ve Op.34 'Masques' (Maskeler) oldu... Kochanski de çiftliğe çok sık gelen bir konuktu ve çok iyi bir piyanist olan besteciye kemanın özelliklerini gösteriyordu... 1914'teki, piyano ve keman için 'Notturno e Tarantella' (Op.28) ile ertesi yılın Op.30 'Mythes' adlı eserleri ve 1917'deki ilk Keman Konçertosu (Op.35) bu çalışmaların ürünü oldu... Ama 1917 Rus Devrimi çiftliği bir harabeye çevirdi ve Szymanowski Varşova'ya yerleşmek zorunda kaldı...
1915 yılının Mart ve Haziran ayları arasında bestelediği Les Mythes'de (Efsaneler) Kochanski'den öğrendiği tekniği kullanarak ve karışık, güç bir armonik yapı içinde Yunan mitolojisinin üç öyküsünü değerlendiren Szymanowski, 1904'teki Op.9 Keman Sonatı'nın neo-romantik unsurlarını da unutmamıştır... Eski Yunan efsanelerini çok seven, bunlarda yeni şiirsel kaynaklar bulan besteci, bu eserinde kemanı sürekli tiz seslerde kullanmış, berrak portamento'lar (kaydırmalar) , bol armonik bileşimlerle parlak bir virtüozluğa ulaşmıştır...
...