Yüzüme bakmayın
Yalancı gülüş aldatmasın sizi
Arkasında kanlı gözyaşlarımdan
Dizlerime kadar kırmızı dereler
Yıldızların tozuna bulaşmış saçlarım
Kaybedip de bulamadığım hayallerim
Birazcık bencil olacaksınız ki
Hayatta tutunacaksınız
Hayır diyemedikçe
Her hayır diyemediğinizde
Bir hüzün fidanı dikilir yüreğinize
Dertlerle beslendikçe fidanlar
Çam ağacı gölgem benim
Kokuna hasretim
Yapraklarına değemem ürkerim
Ürkerim düşümden uyanacak gibi
Bazen düşlerin içinde dünya iyidir
Gerçeklerde hüzün kokar işte
Zor bu şehir bana
Beni alın çıkarın
Son sözlerimi
Camın buğusuna yazdım
Kırağı vurmuş yapraklarıma
Yağmuru içemedim kanarak
Bu akşam sustum
Düşüncelerim ortalarda
Her yere dağılmış
Büyük bir fırtına geçirmiş gibiyim
Halen hasar tespit çalışması devam etmekte
Neyine hasarı tespit edecekler onu hiç bilmem
Sırra kadem bastı düşlerim
Arkalarında en ufak bir iz dahi bırakmadan
En tehlikeli yalnızlıktı
Şehrin sessiz sokaklarında
Çok sessizdi
Bırakıyorum kendimi
Bir daha almamak üzere
Hangi fırtına bekliyorsa
Giriyorum içine
Umurumda bile değil kaybolmak
Ne cennet ne melekler umurumda artık
Kandili yakmışlar gün ışığında
Gündüz vakti kandil mi yakılır
Ucundan birisi uydurmuş işte
Diğer delilerde peşinde
Zincirlisi var
Zincirsizi
Dayanmıyor artık yüreğim
Küskün bir rüyadayım
Ellerimi uzatamam sana
Hiçbir kötülüğü görmeden
Giderim yoluma
Yalnızlığım boynumda
Yalan
Kanatır sanma sakın
Her şeyi bilirim
Susmam yakın
Düşün içinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!