beni öldüren güce karşı
işaret parmağımda eskiden kalan bir kesik izi
varsa da onun adına
yine de soruyorum
yer kürenin yangın maskesini çıkartarak
yüzümde mızıkçı veletlerin anne korkusuyla
ülkeler sadece iç ve dış kuşatma severlerle kuşatılmaz.
ülkeler beton kum demir kalas iş makinaları gürültü kirliliği nedeniyle de kuşatılır ve tanımadığımız insanlara açılan kapılar sınırsız zenginliğin biricik gerçeğidir.
durum böyleyken kaldırıma iki kamyon dolusu kum dökenlere uzun demir çubukları yatıranlara
kalın kalıp kalaslarını yayanlara hortumları salanlara iş makinalarıyla gürültü dağıtanlara ve
Alman kadın başbakan Merkel evinde sade bir yaşam sürdürüyor. Her alman vatandaşı gibi marketten alışveriş yapıyor. Geçenlerde
markette çantasını çalmış biri. Polise gitmiş.
Bulundu mu bilmiyorum.
Yunanistan başkanı teras katına taşınmış. 3+1 dairesine.
Aylardır gürültüleri bitmedi saygıdan yoksunların
Kundakta uyuyan yavruları
Yaşlı insanları
Ders çalışan çocukları
Gece vardiyasında çalışanları
sabahları evlerine dönen insanları
Ankara büyük şehir belediyesi sulara yaptığı fahiş zamdan sonra her halde alacağı 500 adet şöförün ;ki kalıbımı basarım hepsi de akrabaları eşleri ve dostlarıdır..bu insanların maaşlarını halkçı belediye
halktan çıkaracak. Devam etsinler. Ýılmaz Özdil halklı.
Atatürķ'ü yedirmem derken. Garibanın çocuğunu almazlar. Neden alsınlar ki? Kendi memleketlerinden köylerinden değil Hz.Ali' nin kemikleri sızlıyordur eminim. Bunlara daha çok şey yazarımda söylerimde
burası yeri değil..
Migros diye bir market var. Bu market olduķça pahalı.
gece çekilene kadar bekledim
sabahın aydınlığına ay seslene kadar
kösele kokusu vardı bir çanakta çiriş
zamanı değildi ne aşkın ne sevmenin
taylanda gidelim dedi erzurumlu tesbihçi
napacaz taylandta lan
abim malzeme alıcam üçbeş gün aleme takılacam
yani beni de ortak edecen puştluklarına
yok abim dedi o nasıl söz
anladın sen tesbihçi
Tekel özel sektöre geçince durum değişti.
Yıllar önce fabrikada tütün sarar şarkısıyla işçi sınıfına bestesini bağışlayan Alpay' ı bir kaç kez Soysal Çarşısında kendi iş yerinde b görmüşlüğüm belki bir kaç kez de ayaküstü konuşmuşluğum vardı. Efendi nazik eşi az bulunur adamlardan biriydi.
Bu şarķının kıymetini bilemediler tekel işçileri...Bilselerdi fabrikalarına sahip çıkarlar sabahları mesai başlama saatlerine uyarlar yerlerine başkalarını gönderip kahve köşelerinde eğlence de olmazlardı. Bizde işçi sınıfı kaypaktır. Yani ne Avrupalı ne Amerikalı ne de Italyan Polonyalı Almanyalı işçiler de olan bilinç bizimkilerde değişikliğe uğrayıp
devleti yolma kandırmaca hatta devleti keriz yerine koyma durumlarına girmiştir.
Hakiki ceylan derisinden koltuklara oturan işe yaramazlardan ne beklenir. Yasa çıkartırlar sokak köpekleri uyutulsun. Millet olanı biteni unutsun. Dizlilerle yarışmalarla Dilanlarla Polatlarla oyalansın...7
********
Televizyonda üç silahşör var. Aman bir de karizmalar bir de karizmalar. Ben şu yaşıma geldim Amerikan başkanlarının bile böyle havalısını böyle cakalısını görmedim. Yana yana diz dize dize oturuyorlar. Ama o gözlerindeki suçluluk duygusu yok mu? Onların nasıl emir kulu nasıl yalancı olduklarını hatta biz masumuz
dediklerini, ezikliklerini anlatmaya yetiyorda artıyor bile...Türkiye İstatistik Kurumu bireyleri...
********
Memleketi öyle vaziyete getirdilerki; nasılsın dieyenlere karşılık, çok şükür idare ediyoruz demekten bile korkar olduk. En iyisi nasıl olalım abi? Görünen köy orta da...
ne güzel hep birlikteyiz
ellerimizle gözlerimizle
yürüyoruz çiçeklendirilmiş yollarda
yollarda beyinlerimizle beylerimizle
aşk içindeyiz
memleket dediğinde böyle olmalı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!