Ülkeyi sadece doğal afetler değil senelerdir seçimle iş başına getirdiklerimiz de yerle bir ediyor. Burada suçlu aramanın bir anlamı olacaksa oy verenler ve bu verdikleri oyları takip etmeyenler dememiz ne kadar doğrudur?
Diğer bir değişle bana ne diyenlerde var. Bu kesim zaten oy verdiği parti iş başına gelmişse partinin sahiplendiği kurumlarda her şekilde kadrolu işe alınıyor. Ben buna kısaca köycülük hemşerilik dayanışması diyorum. Bir düşünelim bu vahim durum hangi sorunları doğuruyor? Parti 5 yıl 10 yıl iktidarda kalırsa nelere sebep olduğunu anlarız. Örneğin adaletsizliğe işsizliğe kayırmacılığa eşitsizliğe mutlu ve mutsuz kesimlere.
Yer yüzünün en ilkel yönetilen ülkelerinden biriyiz. Başka var mı? Sanmıyorum.
Tonton bir ihtiyar neden oruç tutmadığımı merak edince ben de nedenini hiç istemediğim ve sevmediğim halde zorunlu olarak yalan söyleyerek açıklamaya zarvezor çalıştım. Kronik dedim.Böbrekler. Ailede var. Hatta ablam diyaliz alıyordu ki bu doğruydu. Sonuçta öte dünyaya uçtu. Üzülmesini istemezdim ama üzüldü.
Bu ve benzer sorular var hoşlanmadığım.
Bana nerelisin diyenlere Romanyalıyım diyorum. Çok şaşırıyorlar mesela. Şu yaşıma geldim ve bir kula olsun ne oruç hakkında ne de nerelisin diye her hangi bir soru sormadım. Sormamda.
Acaba zamanında aşık olduğum kadın Romanyalıyım dediğim için mi gitti hemşerisiyle evlendi?
Sabahın köründe o kalın sesiyle bağıra bağıra canlı yayın yapan
sonunda karşı bina da oturanları
bayağı çileden çıkartmış olmalı ki
polis geldi. Koca toki sitesindeki yeri tespit edildikten sonra alıp götürdüler.
Ne kadar kurum varsa hepsine saydırırken bu saydırmalarını karakolda da yapar mı bilinmez ama bu sabah baktım güneşli balkon demirlerine çamaşır asıyordu ve sessizdi de.
çelik çıt çıtlar açılıyor artık
gerek kalmıyor bana bilemezsin
içleniyorum
alın terimi saç tellerinde kurutuyorum ve sanma unuttuğumu
bana aldatma günlerini hatırlatıyorsun sanma sana
sarılacağımı...
Bana iyi haberler ver sevgilim
Kanatlı bir karıncanın yūrūmesi gibi kolumda
Bana gūzel haberlerden doğumlardan bahset mesela
ölen çocuk olmadığını söyle
ya da yalan da olsa
şenleneyim
bütün düşlerim "Fi" ydi
yıldızlar bile ilgiliydi
devasa duvarlarını devirmişlerdi
aşk ve devrim gibi kolkolaydı insanlar
ve ben bütün düşlerimi konuşamamıştım onunla
faşizmin yosmasıydı biliyordum
Bir Fatiha okudum kendime
Haziran' ın sıcak havuzunda
Eski bir tişört aşınmış bir kot
Boyasız bir sandalet
ve içimde unutulmamış bir kadın
Heybemde Dicloflam
Yannis Ritsos'un dediği gibi; kaçacak bir yerimiz yok.
Gizlenecek sığinacak bir limanımız da yok.
Kaçsaydım kendim kaçardım memleketten caddelerden sokaklardan binalardan odalardan uçsuz bucaksız maviliklerden ufuktan denizlerden çöllerden...
Bir uçurumun kenarındayım oysa.
Başta büyük partiler olmak üzere yan partiler de dahil seçime giderlerken o kadar gürültü çıkarıyorlar ki akĺım tavanda yerde zıplayan pinpon topuna benzedi. Yani çevre de uyuyan çocuklar mı var sabaha kadar üç kuruşa çalışıp eve kendini atarak uyumaya çaĺışanlar mı hastalar mı yaşlılar mı var umurlarında bile değil. Şarkı türkü gırla...
Birinci bölgeden aday olan milletvekilleriyse moda olduğu üzre orduyla dolaşmaya devam ediyorlar. Onlardan önce birileri gelip sayın vekilimiz gelecek müsaitseniz gibi laflar ederek yan tarafa geçiyorlar. Millet vekili adayı geliyor danışmanları geliyor fotoğrafçıları geliyor kameracıları geliyor...
Kısacası durumumuz bu. O parti gelmiş öteki gelmiş bunlar şunlar. İnsanlara hala şarkılar türküler dinletiyorlar. Aday olanlar bile daha şimdiden şirinler hem de ne şirinler....Ortada fol yok yumurta yok ha bire orduyla dolaşıyorlar. Bu korku bu masraf bitmez.
taş bıraksan beklersin
beklersin
beklersin
gelmez o beklediğin ses
mutsuzluğum değişiktir
dipsizdir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!