kavak kargalarını seviyorum ve her sabah
tepelerinde bir atmaca ďönerken
saldırıya geçiyorlar suların yukarısinda
güneş gezintiye çıkmamışken
kızıl renkli kamışlarda
ve pınar başının tepeleri arasında
Halķın Bekçı Köpeğiyim ve gazetecilerin yüzdedoksadokuzu satılıktır diyen Yılmaz Özdil' e
saygı duymalı mıyım?
Aslında bu lafların altında kalan ezilen siyasiler mi
basın mensupları mı yoksa Türkiye Cumhuriyeti' nin karizmasının çizilmesi mi?
Keyif-meyif kalmadı birader. Çay-kahve ve tütün. Yemek dolu tabak bitmiyor. Kahvaltılıklarda aynı. Peynir-zeytin-yumurta bize bakıyor. Uyku mu? Mutfak bile isyanda.
Bana öyle geliyor. Yani siktir git yatağına orada odanda horulda diyor. Valla kulaklarımla işitiyorum. Sonra kalkıyorum doğru tuvalete. Klozet kapağında oturup kalıyorum. Sabah. Kahve artı tütün artı kahve...
Düzelir diye düşünüyorum.
Öyle düşünüyorum. Umuyorum...
Ya sen?
özel sektöre hayranım.
şu saate kadar yazar kasanın sorunlarıyla uğraşmaktan satış filanda yapamadım. en son olarak ofisin baş rol oyuncusu izinde olduğu için kabak bana tuzsuz geliyor. yani derler ya sabrın sonu selamet diye
bir yere kadar. gerçi meslek sahibide olmam içten bile değil. bir yazar kasacının yanında iş bulsam yabancılık çekmem. ya da hir mali müşavirin yanında hesap işleri de olur.
özel sektör uyanıktır mesela. kendilerine masraf çıkarmayan müdürleri el üstünde tutarlar. yeter ki parmakları kasayı açarken titremesin. ya da müdür
1000liŕalık masrafı 50 liraya hallediyorsa şahane...
"Ankara sana kalsın
Düşüncen böyle olmalı"
Senelerdir karaya salladığım demiri çekmedim belki döner gelirsin umudu
sen işte
kanıma canıma işleyen
ayarları zedelenmiş mevsimlerden geçiyoruz
depremlerden bombalardan jetlerden
hangi şiirin konusuna dalsak
balıklar isyanda ormanlar yangınlarda
nadaslama yapıyoruz topraklara
Türkiye fakir değil abi diyen adamı hiç tanımıyorum. Sırtında hurda torbası kaldırımda yürüyen benden başka biri olmadığına göre bana laf atıyor. Oldum olası sevmem böyle.tipleri. Hem açtır hem yoksuldur hem de olandan bitenden haberi olmayan itin biridir ve iktidar yanlısıdır yalakasıdır zaten bu Türkiye bu insanlar yüzünden bu haldedir. Hayatları beleştir
terlemezler bir kuruş vergi ödemezler ama lafa geldi mi beni bile çatlatırlar.
Dediklerine gelince...
Bak kuyumcuda alışveriş yapıyorlar.
Adamın mersedesi var...
Ne zamandır yoksun pek bilemiyorum. Yeniden abaküslere dönmeye de niyetim yok.
Saymadım kaç gün kaç ay kaç yıĺ kaç saat dakika salise...Biriktirmesini sevmiyorum ben. Biriktirdiğim günleri henüz bitiremedim.
Belki bininci mektup belki on bininci ama tükenmediler işte. Senden sonra kendimi satılığa çıkardım pazar tezgahlarına domateslerin portakalların arasına gizlendim
en güzelide maydonozlardı beni gizleyen ama her nedense sıcak bir eve bir çorbaya konuk da olamadım. Benim gizlendiklerimi ellerine alan parmaklarıyla evirip çevirenlerde yüzlerini buruşturup satıcıyla akşam pazarlığına oturmaktan sanki zevk almaya başlamışlardı.
Senden sonra krizlerim oldu tabiiki.
Dün sabah oğlan aradı. Olanağı olduğu halde altına bir araba çekmedi.
Dolmuş 25 tl olmuş. Haberim vardı.
Normal şartlarda küfür ederdi okkalı. Anladım ki dolmuşta. Dilinden kibarlık akıyor. Bencildir ama yazık yav dedi. Bu ülke de bu parayı verecek vermeyecek insanlar var. Allah yardımcıları olsun dedim.
Şimdi desem ki kapitalist amcana benzemeseydin sen de al bir araba
işine git gel. Ya da motor al havanı atarsın. Bu kez de mazot benzin dolar uçuyor derdi. Sonuçta baba oğul çıkmaz bir sokağa girer neredeyse bütün konuşmalarımız küfürle sonlandığı için telefonları hadi eyvallah deyip kapatırdıķ...
Eyvah dedim...
Haftada bir gittiğim şubenin karşısındaki markete uğrarım ve hep kasa da zayıf tesettürlü içi sevgiyle dolu bir kadın olur. Öğlen için biraz ıvır zıvır aldım.
Kasaya yanaştım. Hesabı öderken bu tesettürlü kadından hiç beklemediğim bir cümle geldi.
Abi tek başına mı yaşıyorsunuz? Aldığım akla hayale gelmez hazır gıdalardan belli olmuş olabilirdi.
Yok dedim. Evliyim...Çok mu belli oluyor? Kurcalamadı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!