anıt mı yapıyorsun
kardeşim kusuruma bakma
çevireceğim mezarını kalasla
olmadı tahtayla
anlaşamadım mezarcıyla
Topu topu yarım saat; yani topu topu otuz dakika uzayan bir yalnızlık artışı benimkisi...Katlanırım...
Senden sonra başladım
Reklamsız;
tenekeden imal edilmiş
silindir bir kumbaraya
Gece denizine düştüm birdenbire
Eteğine takılan yosun parçaları gibi yalnız
Bir pervanenin gözleriyle takasladım gözlerimi
gölgesindeydim henüz doğmamış güneşin
yine de bulamadım sendeki izlerimi
Artık duvarlara sıvanıyoruz ve mantolama vazifesi görüyoruz zenginler daha fazla ısınsınlar diye
Aydınlar ve şairler ve halk uyuyor ormanlar can çekişiyorlar
Faşizmin fırtınaları esiyor kanlarımız sellere dönüşüyor
Soruyorum ey Allahım sen yarattın bu kapitalistleri bu sermaye düzenini
Şehirli kadınlarda hele bir de özel de resmi de
çalışıyorsa hele bir de altına araba çekmişse
havasından geçilmiyor. Bir hava bir hava ayna ayna söyle bana dünyanın en güzeli kim dese ayna bile aman şimdi gerçeği söylesem beni kırar, yalan söylemek zorunda bırakır, en iyisimi sensin tabi ki der....
Oysa ruh güzelliği önemli.
kedi sevmiş avuçlarımda kaldı tebessümlerin
taze yer elması kokusu gözlerin
yağmur damlaları biriktirdim sen de
sen de kuruma diye ve bir gün sev diye
bir başka kalbe pıt pıt düş diye
güneş caddeden binaların ön cephelerinden çekildi ufka doğru.
akşam. zaman mı aylaktı ben mi alaycıydım bilemedim.
o yolun yolcusuyuz yani arada bir tökezlememiz ve öfkemize sahip olmamız boşuna değil.
Menüde illk sırada
Çokta pahalı
Yalnızlık alayım
temiz ve parfüm kokulu
bey eyfendi garson
yanında bir...
aşk benden gidince
Ankara' nın kolonları çatladı
ve Kalesinin bayrağı küstü
gecelerin keyfi kaçınca
beni dürter oldu
bölüm iki
yağmur bulutları çekti gittiler
bir damlayı bile çok gördüler
kitleler
toplumlar



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!