güneş caddeden binaların ön cephelerinden çekildi ufka doğru.
akşam. zaman mı aylaktı ben mi alaycıydım bilemedim.
o yolun yolcusuyuz yani arada bir tökezlememiz ve öfkemize sahip olmamız boşuna değil.
Menüde illk sırada
Çokta pahalı
Yalnızlık alayım
temiz ve parfüm kokulu
bey eyfendi garson
yanında bir...
aşk benden gidince
Ankara' nın kolonları çatladı
ve Kalesinin bayrağı küstü
gecelerin keyfi kaçınca
beni dürter oldu
bölüm iki
yağmur bulutları çekti gittiler
bir damlayı bile çok gördüler
kitleler
toplumlar
alabros yakışır bana
oh ne güzel işte
hantalaşan kanım
deliye döndü sevinçten
düzeni bozmaya başladım
temmuzda sararır otlar
kalbinde bir sıkıntı
su dolu tasa iki kumru konar
kazadan beladan korkudan en fazla onlar
kuşlar korkar
bilmediğim bir şeyi
bilir misin
mesela hayatın akışına
mezar kazar mısın
doğrusu cesaret ister
Kesik kollar görüyorum avuçları gök yüzüne açık dua eder gibiler
Her an birileri terk ediyor odaları kapıları pazarları her an birileri terk ediyor kaldırımları tamir görmüş merdivenleri senleri benleri
ve selam veriyorlar sürekli dalgıç kuşları gibi kokuyorlar yalnızlıkları sabahları torbalarında hileli ekmekleri
her sabah çekiyorum çelik dış kapıyı dönüp dönmeyeceğim belirsiz sabah mahmurluğum
kot pantolonum güneş kurutsun diye bıraktığım ıslak saçlarım fiks menü otobüs durakları otuz liralık altmış liralık kartlar gösterince düdük çalan ekranlar
ölsem kimsenin haberi olmayacak
benimkisi öyle bir yalnızlık
ölümcül
ağzı yok dili yok
içine bir sır bir mezar gibi
kilitli kapanık..
Dalga kıranın ucundaki fenerin zirvesine kondum
Yön verdim beni saklayan herkese
Kimini batırdım kimini kurtardım
Ve kimine de kararsız kaldım
Aldığım emirlerin özünde aşk vardı
Çok yandım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!