Depreşti yine hüzünlerim dün gece
Mehtap aldı kollarına beni usulca
Bir ezgi oldu yakamoz şaraba eşlik mahiyetinde
Sustu deniz üzüldü halimize kendince
gün açıyor gün
tatlı
coşkulu koklaşmalar üstüne
yedirenk gökkuşağı olmuş gökyüzü
öpüşler var ılık
ılık
gülebilmek ne güzel şeymiş
umarsızlıklar içinde tatlı tatlı
ne güzelmiş kadınımın ıslak dudakları
sarılmak ne tatlı şeymiş
unutuvermek tüm sorunları
yaşamın maviliğine dalmak
kurşun deler geçer böğrümü
ellerim kan içinde kalır
aklıma bir türkü düşer o an
dudağımda notaya dökülmemiş bir ezgi
körkütük sarhoş gibi sendeler
düşerim
iki kelime seni bana bağlayan
sevdamın dağlarında
suskun
kimsesiz
yollarda gezdiren
bir sevda bulutu gözlerin
heceler inci gibi düşer ağzından
olmasa sevdan
yaşamın ne anlamı var
bir damla gözyaşı
sen ağlama
ben yüreğime hapsederim
gözyaşlarını
sen hep gül
solmasın gelincik yanakların
gece ay dolar odama
büyür
büyür alır beni
bir yerde bir çığlık yırtar geceyi
taş olur bedenim
sen bilemezsin ki
düş sıcaklığında saklanmış çağ dışı yarınları
tarihin yarım sayfalarına inat sürülen egemen dürtüleriyle
kırık dökük çağ kalıntılarını yüklediler
aralıktı aylardan
kışa uyanmıştı serin sabahlar
sevdalar kış uykusunda
ezilmişliği yoğun kokusuyla kavrulmuş umutları
sevdalara inat dediler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!