YİNE GÖNLÜMDE BAHAR VAR
Yine gönlümde bahâr var gezelim nûş edelim
Hadi gel rûh-u revânım özü sarhoş edelim
Adalar'dan, Kalamış'tan, geçelim yâr Moda'dan
Doyalım zevk-u sefâdan dili bir hoş edelim
YOLLAR
Ne hasretlik biter ne çile biter
Gurbeti sılaya bağlar bu yollar
Bir meçhule doğru kıvrılıp gider
Acıyı sinede dağlar bu yollar
Ruhu saran aleve baran değil BUZ GEREK
Kalplerdeki yaraya meltem değil TUZ GEREK
Sözler ateş gibiyse söndürmeye dil yetmez
Ateşzeban dillere sağnak gibi SÖZ GEREK.
Yaşadığım günlerin her anını ÖZLERİM.
Unutulmaz anılar silinir mi İZLERİM.
Düşününce maziyi hüzünlenir GÖZLERİM,
Ya dünler geri gelsin, ya dünlere gideyim.
Sokaklarda büyüdük korku nedir BİLMEDEN,
Ah! bu aşktan bî-nevâyım kisb ü kârım ok benim
Ben ki mecnûndan gedâyım derde çârem yok benim
Dargınım gönlümle herdem dil-i şeydâ sanmayın
Güldeyim gülzârı görmem gülde hârım çok benim.
Şirinzeban olursan ol açılır der-beste,
Ateşzeban dilliye har görünür güldeste.
Öyle diller vardır ki adüv olur tüm cihan,
Etmez isen serfürü bir bakarsın majeste.
Yok olup hissiyat, kelam öne çıkarsa,
Dil-i viran olur, düşler ise kafeste.
Hıfz-ül lisan olup,hevacisi yıkarsa,
Dil-asude olur düşler ise heveste.
Ruhum bedenime dar bedenimse İsyanda
Kalbim kalbine tutsak duygular hezeyanda
Söz geçirmez Cism-ü can figan eder hissiyat
Beden ruhun esiri mantığım galeyan da.
Hayalin yetmez bana sen gel de zaman dursun
Gözler telaki olup hissiyat arşa vursun
Aşk-ı muhabbet varken şeb-i yelda olmasın
Beyhude geçen günler ezelden hesap sorun.
On sekiz mart, filolar çarpışıyor Marmara'da
Yaşı on beş,yaşı altmış,yaşı kırklar burada
O ne hengâme, nasıl koyu cehennem ki sular
Yanıyor bak beşeriyyet,batı takmış da yular
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!