EFKÂRLI DAĞLAR
Her akşam bir hüzün kaplar coşar efkârlı dağlar
Nedir ahvâli bilmem kî usanmaz hergün ağlar
Gelen yorgun giden yorgun bu dağlar bağrı dağlar
Ufuklardan doğar vuslat yürek çağlar da çağlar
EL ELE GEÇSİN ÖMÜR
El ele geçsin ömür, sevgiye kansın gönül
Belki de son demlerin mevsimidir kim bilir
Bâd-ı sabâ esmeden, sanma açar gonca gül
Her seher şeydâların mâtemidir kim bilir
FETH-İ İSTANBUL
_ . _ _ /_ . _ _ /_ . _ _ /_ . _
Sislerin ardında İstanbul, bu gün bir başka yâr.
Gölgeler ıssız, hisarlar suskun, ey! Eşsiz diyâr.
Mis kokan akşamlarından, nur yağan mehtâbını,
GÂM-I FİRÂK
Gâm-ı firâkla yandım derbeder etti bir gül
Söyleyemem ki derdim kalmadı âh tahammül
Cevr-ü cefâdayım yâr eyleme cânı müşkül
Olmadı hiç bahârım gülşene küstü bülbül
GAZEL ( AŞKIN BÖYLESİ)
Derd-i firkatinle cânım bitti ömrün işvesi
Geçti fasl-ı nevbahârlar gönlümün yok neşvesi
Gel bu akşam aşk deminden doldurup mestâne ol
-- . -- -- /-- . -- -- /-- . -- -- /-- . --
GAZEL (TAŞTİR )
(Nâbi'nin "görmüşüz " redifli gazeline )
GEÇTİ BAHÂRLAR
Geçti bu bahârlar güzelim soldu bütün lâleler
Kalmadı arzûlarım ah Gözde siyâh hâleler
Kılsa tebessümle nazâr anda dolar bâdeler
Bülbülü şâd eylese gül dilde susar nâleler
GİR GÖNLÜME
Gir gönlüme saklan güzelim, kalbim uyansın
Vîrâne bu gülşen, senin aşkın ile yansın
Mestâne olup her gece hülyâlara dalsın
Mâzîye bakıp yâd ederek, hep seni ansın
GİTME CÂNÂN
Gitme cânân seni birgün göremezsem ölürüm
Yakıyor rûhumu hicrân dönüşün yok bilirim
Hâtırâlarda yaşarken o güzel yıllarımız
Seni özler, seni bekler, yine vuslat dilerim
_ _ . _ /. _ _ /_ _ . _ /. _ _
GİTTİN YA SEN
Gittin ya sen yanımdan yok neşve lâlezârda
Âteş-i hecrle yandım kalbim de âhuzârda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!