sıcacık evinde
pencereden bakıp
elinde
dumanı tüten pipoyla
demli çayını yudumlayıp
gözlerini kısarak
hayatımın kırılma noktası
seninle tanıştığım gündü
Eylül 2014
uğraşma nafile
ne zamanı geri alabilir
ne de
gidenleri getirebilirsin geriye
bari kalan zamanı iyi yaşa
çıkar toplumsal maskelerini
nedensiz özverilerini
karşılıksız sevmelerini
rahat bırak kendini
kendinden çektiklerini
başkaları için yaşamayı da bırak
bacağımda şarapnel parçası
yüreğimde yara
elim yüzüm kapkara
burnumda barut kokusu hala
ölüm
ölüm
kar tutunmuş
karşı dağlara
göz alabildiğince
gel gör ki
salıncak kurduğum ağaçlar
henüz dökmemişti yapraklarını
şimşekler çakıp
hava bozduğunda
her sıkıştığımızda
sığındığımız yüreğimizle
ve gökleri maviye
doğayı yeşile
anıları yudumlamak
yaşam birliğimizi güçlendirmek adına
doldurduğumuz
sıcacık çaylarımızla
gelme ihtimaline karşı
son ana kadar bekledik
sen kendinden kork
ve korkularından
kim ne derse desin
samimi sevdaların
kimseden korkusu yok
sen
sevip sevmediğini
şansa bırakmışsan
papatyanın suçu ne
Ağustos 2015




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!