Bakışların, aşka döndü hecede
Seveceksin diye, beklerim seni
Bak ay karanlığı sardı gecede
Döneceksin diye, beklerim seni
Aşkımı sorarım, kader kartına
Bilmeden evinin önünden geçsem
Arkamdan bağırıp aşkım der misin?
Bir an da dönüp de kolları açsam
Yanaktan bir öpücük verir misin?
Gidip bir kahveye içsek çayları
Yazdığım şiirler huzur bilmiyor
Elimde ki, kalem ayrılık yazar
Gurbet eller bana mesken olmuyor
Yolladığım selam ayrılık yazar
Bir ozan olsaydım girerdim söze
Hep seviyor musun diye sorarsın
Söylediğim sözler akit değil mi?
Acaba sen nasıl hayal kurarsın
Yazdığım şiirler şahit değil mi?
Kaç defa anlattım seni yormadan
Ateşim düşmüyor yağmur mu yağmaz
Sen gittin gideli har’dayım har’da
Gözüm mü görmüyor güneş mi doğmaz
Sen gittin gideli zor’dayım zor’da
Ne saatler geçer ne acım durur
Dakikalar sustu sabah olmuyor
Akıl firar etti şaşkın bu gece
Baş yastıkta ama uyku gelmiyor
Gözlerim uykuya küskün bu gece
Büyüdükçe büyür bende vesvese
Otuz beş yıl sonra gördüm yüzünü
Kirpiğin bozulmuş kaşın bozulmuş
İnceden, inceye süzdüm de gözünü
Pınarı bozulmuş yaşı/n bozulmuş
Ateşin küllenmiş sönmüş özünde
Ayrılığın, öyle har düşürdü ki içime
Teselli edecek bir söz, cümle bulamadım
Bu yaraya ne sürsem gelmedi bir biçime
Yaramı saracak bir bez, mendil bulamadım
Yıllar yılı hasretin, uykularımı aldı
Esmerde, beyazda her sarışında
Ben seni ararım seni sevdiğim
Ellerim resmine her varışında
Ben seni ararım seni sevdiğim
Özümde, sözümde duyduğum seste
Gittiğimiz bara gidersen eğer
Bir kadeh de benim için iç yeter
Hakkımda bir kaç söz edersen eğer
Şarkımızı dinle biraz aç yeter
Bir kırmızı gül koy masa başına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!