Dalar gider pencereler önünde şimdi
Ilık yaz akşamlarını hatırlar
Vapurlar geçer bomboş güverteleri
Bomboş uzanan denizin üstünde
Aç bir karabatak dalar çıkar
Aşkın en güzel yönü
Belli bir başı vardır belli bir sonu
Sakınır bitkiler gibi büyütürüz
Açtığını görürüz derken solduğunu
Dere tepe düz sürdüğümüz tımarlı atlarımız
Varır uzun bir kışa girer salar tüyünü.
Nurullah Ataç'a
Günaydın tavuklar, horozlar
Artık memnunum yasamaktan
Sabah erkenden kalktığım zaman
Siz varsınız;
Darılmışım kendi kendime
Artık hiçbir şey açmaz beni
Ne kadın, ne şarkılar, ne etrafta manzara
Ah, her zaman insanın içi nasılsa
Dışı da öyle
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın...
Boşuna değil dökülen kan
Hatıran daha aziz çıkacaktır
O daha buyuk bir sehre gidiyor
Onun benden baska arkadaslari
Benim goturduklerimden baska
Kitaplari portakallari var
Birazdan korfezin sonunda
Sen de kaybolunca
Akdeniz göklerinden
Köpüklerden, limon çiçeklerinden
Gözlerimde kalan
Güzel aydınlık
-Nesrini bir defa öptüm
Hidirellez günü, Kizilçullu yolu
Beni herkes severdi çocukluğumda
Arabacı yanına oturtur
Kırbacı bana verirdi
Ben Fitnat hanimin oğlu,
Her dilde türkülerin meramı bir
Sıla, iki gözlü bir ev, bir gelin
Kovboyun dilinde yavuz bir at, bir kement
Doğuda, bizim çobanların dilinde
Taze ekmek, taze peynir
I
Taze bira, yasemin kokan
Yaz sonlarında bir aksam
O deniz kenarı küçük lokantada
Dalıp gidisini hiç unutmam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!