Hacılar deresinde çayın başına
Geldim gidiyorum sen yoksun NAZLIM
Şöyle baktım catalkayanın taşına
Doldum gidiyorum sen yoksun NAZLIM
Cemalinin şekli düştü fikrime
Ömrüm aramakla gelip geçti
Ne parayı buldum nede sarayı
Gurbet beni yeşermeden biçti
Ne başagı buldum nede taneyi
Erken başladı felek ile cengim
Zulüm devam eder yaşı dindirmez
Devranın sopayla kurulduğu yer
Tadında adında çarkı döndürmez
Hamurun mayasız karıldığı yer
Muhalif safların hakkını haklar
Gecesi gündüzdür uyumaz yatmaz
Başına buyruktur bu asrın nesli
Nefsinin izinde başka yol tutmaz
Baş değil kuyruktur bu asrın nesli
Sevgi bilmez kördür duygusu
İkiside çekilmez yakar acı dert
Niyazim yar dedi bense gurbet
Vusalat dedim ona dedi sabret
Niyazim sitem yaz bende gurbet
Sözlerinden belli sevip alamamış
İkiside çekilmez yakar acı dert
Niyazim yar dedi bense gurbet
Vusalat dedim ona dedi sabret
Niyazim sitem yaz bende gurbet
Sözlerinden belli sevip alamamış
Tarla bizde tohum bizde
Öküz bizde saban bizde
Orak bizde tırpan bizde
Mahsul sizin tene sizin...
Dede yurdum güzel oglakkaya
Gelemmiyorum yüregim yara
Kavuşsam baksam manzarana
Çayırların yeşerdimi bilmem
İşte yalnız ardıç sınır arada
Hayır, şerde gizlidir, bu hikmetler bilinmez
Dikenler arasında gül bulunur ........ oglu
Sokunca iğnesini acıtır da gülünmez
Arının sürüsünde bal bulunur ....... oglu
Amacı olmayanın hayali yok, düşü yok
Yaradan, "Ol" dedi aşkı yükledi
Her cana ayrı bir şifre ekledi
Yunus'un Mecnun'dan hiç farkı yoktu
Biri gökte, biri çölde bekledi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!