Gönlümün bahçesinde çiçek çiçek açışan,
Taze baharlar gibi gelişinle güzelsin.
Gün gelir güz olursun, yaprak yaprak uçuşan,
Kutsal sarışınlığa soluşunla güzelsin.
Gökkuşağına yedi rengi veren gözün var,
Darb-ı meselden fetva: aşk ilk görüşte başlar;
Ömrümü sonsuz kılan bakışınla güzelsin.
En güzel gözü niyet etmekte tatlı düşler;
Ne elâ, ne siyahı, göküşünle güzelsin.
* * *
Ay doğarken sulara ışığın karışıyor,
Gâh gün oldun gâh alev, abanıp üzerime,
Serinliklere hasret kalbimi yakıyorsun.
Öylesine tazesin; umutsun geleceğe,
Açılmış gonca gibi, baharca kokuyorsun.
* * *
Ayrılık sabahları, konan yanaklarına
Her anı, yaprak gibi düşmüş ayaklarına.
Hasretlik bu, sevenin kaderine yazılmış;
Hep gurbet türküleri siner dudaklarına.
Sevgi güneşi batmış,şafağını bilen yok,
Yalancıktan sevmeler,sararıp da solan yok,
Nerde eski sevdalar,aşk hamalı gönüller,
Yaşananlar nafile,anılardan kalan yok.
Hüzünle bulutlanan gamzeni devirip de,
Bir ince tebessümle gülüversen ne olur!
En acı sözü gülen şarkıya çevirip de,
Şu aklımı başımdan alıversen ne olur!
* * *
Gezmedi kalpten kalbe, bir sevdayla yetinir;
Şu şen şakrak gönlüne, ne hüzünler çökecek,
Gönül bağımdan esen hislerle dolduğun an,
Tek başına kalışın alev gibi yakacak,
Umarsız hasretimle baş başa kaldığın an.
* * *
Hem vefasız sevdana hem bahtıma darıldım,
Sığınağım, sultanım, hükmeden devlet sensin.
Hem uysal hem güzelsin, benzersiz haslet sensin.
Bir tatlı sevinçsin sen gönül ilkbaharımda,
Tomurcuğu goncaya çeviren kudret sensin.
Herkes böyle bilsin bu ölümü ilk tadışım;
Vedasız ayrılışım, zamansızca gidişim;
Yaşamaktan bıkmadım; merak ettim ölümü;
Bilimsellik uğruna son intihar edişim.
Yağmur kokusuyla gel; gel ki bahar kıskansın.
Beyaza boya aşkı,“Ak”ını kar kıskansın,
Nar misali çatlasın, ten olan her ne varsa,
Seni gökte melekler, yerde canlar kıskansın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!