Ben denizde
Akıntıyla giden bir gemiydim
Sahilim yok , kıyım yok , rüzgar yok
Her dalgada kendine esir olan
Bir tufanda dağılacak kadar hassas bir gemi
Ellerimin güneşi kucakladığı zaman
Gençken basmalı sert taşların üzerine
Oturmalı deniz kıyısına
Denizi çekmeli bir nefeste içine
Oh be demeli demek yaşamak böyle bir maviymiş !
Ruhumdan sızan derin karanlıklara inat
Kalbimin dört köşesi varsa şâyet
Her birine ektim zarafet
Râb halime et merhamet
Ben de sen varsın yok şikayet .
Düştüm , kalktım , çocuktum
Bu derdin beni boğduğunu söylemeyecektim .
En kuytu köşelerde saklanacaktım.
Bulmayacaktı beni kimse.
Yürüyecektim olmazlara inat
Delilik bu ya belki de delirecektim!
Yok sayıyorum tüm sivri dilleri
Kendimle baş başa kalmak istiyorum
Gökyüzünü çekmek istiyorum içime
En sevdiğim kırmızı tokamı takmak istiyorum
Geç değil ben kalmak istiyorum
Gitmekle kalmak bir olmazmış
Öyle demişti Annem
Oysa her giden bir kalan değil miydi ?
Yarım kalan her ne varsa topraktaymış .
Kelebek kadar özgür olmak isterdim
Rengarenk kuşanıp bir gün uçmak
Ah ne güzel olurdu .
Sevdiğim insanlara bakmak isterdim .
Acılarında omuzlarına konup bir buse bırakmak
Ah ne güzel olurdu .
Benim kadim duruşlu , müzehher gönlüm
En çok seni anlamak isterdim .
Sâyende dinlenip en çok sana ihtiram duymak isterdim .
Beyhude geçen bu ömrümde sana aşina olmak isterdim.
Mahzun kaldığın her yerde sana hemdem olmak isterdim .
Kimdir bu arsız haykırışta beni söyleten ?
Kim bu denli kulakları sağır olanlar?
Vicdan , merhamet silsilesinde kim vuruldu?
Kaç ölü kaç yaralı var ?
Kim yaşamak uğruna kendini susturdu
Ah bu sevilmemişliğim
Aldı beni kırdı kendime
Sevemedi ne yağmur ne toprak
Öyle kalakaldım işte
Eğer bir gün yeniden doğarsam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!