Kendimin bir yanını süslerken öldürdüm tüm iyiliklerimi
Hep eksik kalacak güzel şeyler bıçakladı sadakatimi
Hep yarımdır anlatacaklarım hep noksan
Sarmaşıklar incitmiş akılsız ellerimi
Yanmak için sıradayken onca genç insan
Beni nerden buldun şimdi zalim karanlık
Karanlık izbe ama görkemli
Şekilsiz ucube ama gizemli
Darmadağın sıradan ama özenli
Günlere asılı kalmış
Şaşırıyordum
Unutmaya çalıştıklarıma sevdalanmalarımla geçiyor ömrüm
Elenmiş yaşantıların gizemleri büyümekte fanuslarında
Çocuk yanım kadar içimde
Çocukluğum kadar uzaktasın sen şimdi
Sabah ışıltılarında gençlik resimleri okşanır
Halen taze ve temiz zihinlerimizde
Kulağa üflenen ayrılık ninnisi
Bırakmaz asla insanın peşini
Sabahın büyüsü dökülmüşse kirpiklerine
İster kapat gözlerini ıslıkla hep aynı şarkıyı çal
İster buz gibi nehre dal yılkı misali
Ilgar ol ahraz topraklarda
Bilge çalılardan bir mızrak atılır her gece aynı saatte
Hedef karşı pencere
Temrenin de sakızlı dondurma,
Yeleleri biz kokan kızıllıkta bağırır
Sen görmesen de.
İskoç ezgileri tutmuş yankılanamayanların elinden,
Kızıl ama sanki beyazmışçasına süzülmekteyken hayalleri,
Damla olmak istemesine şaşıran yeryüzüne haykırdı durdu o gece;
Sana değmek istemiyor düşlerim ey yaşlı küre,
Çarpıp dağıldılar onlar, ücralarımın köşelerine çünkü.
Saplanmıştık
Hayatın durgun kahkahasız keşmekeşine
Bir merdiven vardı uçsuz bucaksız
Sarıydı ulaşılamayacak yerler
Görülemeyen yerler ise masmavi ışıltılıydı
Çiçekler vardı mimozalar erguvanlar
İşler bayağı karıştı
Baksana tırnaklarımı kemirip duruyorum
Gözümün önünde
Sekiz yaşında sinemada unuttuğum montum
Sana yağı üzeri toz şekerle doymuş bir çocuk
Kaşlarından süzülüyor ılık bir öpücük
Bir kahve yaptım bize hayal kahvesi
Karşımda bulmuşken sorular sordum sana
İçine girdim sarsılmaz ilkelerinin
Korkularınla ip atladık dün akşam
Yıkılmaz kurallarınla söyleştik biraz
İçine girdim el değmemiş sözcüklerinin
En hazırken tanışsak ya bazı şeylerle
İnsanlığımıza yakınken yediğimiz vurgunlar,
Bilmediğimiz dildeki masallar şekillendiriyor hamurumuzu
Bir yolculuktayız içimizdeki uzağa
Bir el sıvazlıyor sırtımızdaki el değmemiş vicdanı
Daha insan olmak uçuruyor bizi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!