An geldi başka bir İlhan öldü
Bütün sevdiğim şairler tek tek ölüyor
Üç kez uyanmıştı seni seviyorum diye
Karanfil sakız kokuları balkonlarında
Geceyi uyutan üstat
Sözcüklerle oynamayı seviyordu
Kadının elleri arasındayken başı
Adamın diner mi hiç gözyaşı
Yüzmek ister sadece ikisi
Ama ayrı denizlerde yüzmek
Uçmak ister yalnızca ikisi
Martılara değmeden hem de
Bükülmeyen kavramlar duvar oldu hafta sonu
Arınmayan günahların sende yıkanması kararı çıktı
Sundurmadaki bilge çalıların serçelerinden
Yaygın inanışlar çukurunda debelendi şafaklar
Gerinmeyen insanların eğlenmesi lazımdı
Güdük neşelerini saçacaklardı ağlamaklı yarınlar öncesi
Her güneş açtığında açılır bağrımdaki kutu
Sen kokarsın mis gibi, gitar çalar, sana susarım
Her ıslık çaldığımda, resmin elimde ağlar
Yine öyle bakarsın, tüllerin arkasından elinde papatyalar
Ağlayacak hali kalmamış tütsülü yazıların
Ensene sakin bir kelebek gibi öpücük koyan birini kıskandım
Şimdi ben de sen kadarım bilmem iyi mi?
Bilmediğimiz dansları çok iyi yaptığımızı düşünüyorum senle
Minnacık olup dizlerine yatıyorum
Elindeki nergisi koklayıp uyuyorum
Zorlukla ördüğün saçlarını inatla çözmeye başlıyorum
Dokundum senin ruhunun ürettiği güzelliklere
Sana benzeyen durgun renkliliğe dokundum
Beni alıp götürdü çok eski günlere
Anladım ki o zaman artık yorgundum
Çiçeksizlikten bitkin düşmüş bir bahçeydim
Anladım
Bize eşlik etsin diye bir şarkı koymaktı niyetimiz
Çocukluğumuza uzanan tatlı öyküleri hatırlamak değildi yani
Ağlamaklı gözlerle dalmış gitmişiz şimdi
Kimimiz pinokyo bisikletinde geziyor mahallesini
Kimimiz bir yazlık sinemada ilk kez öpüşme izliyor
Sen ben ve bir küçük yeşil, bir deli kızıl
-I-
Bize seslenir parklarda unutulmuş insanlar
Yüzlerinin yarısı ile selam verirler
Dünden bitik yanlarını unutup bir an.
Ölü geçen vakitler çizmiştir alınlarını
Emekliyorduk sevgi çemberlerinde
Bakılmamış bahçelerin kızgınlığı yüzümüzde
Attık kendimizi bulanık sulara
İlk gördüğümüz dala âşık olmak niyetiyle çırptık kanatlarımızı
Yapraklar yol gösterdi yangın sokaklarında
Seni sorduk sana yöneldik gözlerimizde mızraklarımız
Hangi çiçekte duralasam bir vakit
Hep aynı senaryo
Aynı terane
Ne vakit bir meyhanede diye duysalar beni
Hep aynı kuşku
Aynı iftira
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!