Mermiler ninni söylerdi,
Doğduğum kentte,
Karanlıklar boyu
sevdiklerini gizleyerek
sevişen kadınlar...
Uzaktan uzağa
Aylardan sonra,
Şehrin sabah senfonilerini bir kenara atıp,
Evimin milli içkisi çayı yudumlayarak,
Güneşli serin bir cumartesi sabahı,
Güne merhaba derken,
Moral bozucu başka ne olabilir ki
Düşüncenin
Çığ gibi yoğunlaşarak
Büyüdüğü bir gecede
Seni anmak işkencedir.
Köpüren kalbimi susturan
Öfke nöbetlerinde
Hikayesi olmayan bir ömürde,
Bir sen hikaye oldun...
Tükenmez umutlara
Kanat çırparak...
Ebem kuşağı acılarda
Doğan güneş gibi
Bozuk olan herşey gibi,
Kafam bozuk...
Kafam mı bozuk,
Yoksa her şey mi?
Bilemem...
Bozuk olan bir şey var.
İskenderun'da sabah sağanaklar içinde,
Ruha açılan pencerede aşk...
Saçaklar altında güvercinler,
Camlarda buğulanan gözlerin
Aklımda sen...
Ebemkuşağı bekler göklerde.
Güzel bir pazar,
Caddelerde kimsecikler yok,
Gürültüde yok…
Geceden kalan,
Kötülükleri süpüren temizlik işçileri,
Ara sokaklarda kimsesiz
Beynimde şimşekler var.
Daralan göğümsümle
Savaşan beynim arasında
Öfkem,
Geceye meydan okuyor.
Evde tek başıma,
Halkalar büyüttü,
Yüreğimde.
Durgun sulara düşen,
Taş misali bakışların
Kirpik uçlarında yanan,
Dudakların ateşinde kaldı
Ayaz bir gece,
Gökyüzünde yüzün.
Öylesine soğuk,
Öylesine derin,
Öylesine uzak.
Kirpiklerde hüzün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!