Rüya desem diyemem, bir serap diyor,
Rüya insanın yaşadığını anlatan esrar,
Bu esrar yaşanan makamda bilgi demektir,
Habere dönüşmüş bilgidir tasdik edilen.
Serabım benim. Serabım; atlılar, atlılar,
Önden giden arttan giden meçhul atlılar.
Çok işleri daha olmadan anlardı.
Hiç olduğunu her şeyin, çok geç anladı.
Ellerini yokladı onun değil,
Ayakları kasılmış gözler fersizdi.
Ciğerler körüklemekten bıktı havayı.
Damarlar bir gümrükçü kesildi.
Sınır kavgası yapan toprağın çocukları,
Apoletlerle dolu sanal omuzlarında,
Tek ulvi davaları vardır Bilinçlerinde,
Kaf Dağında Zümrüdü Anka nam kuş yerine,
Ergenekon’da dişi Kurtla hayata gelişlerine,
“İyi ki indin, Sen varsın ve teksin” diyebilmektir,
Sonbahar Yaprakları,
Yorgunluk var dizlerimde gözlerim kapalı,
İçimde özlem,
Dolaşıyorum,
Karıştırıyorum hatıraları.
Uzaklarda, çok uzaklar da yakın,
Yürüyelim ihlasla sonsuza akın.
Kıstırdım bugün matematiği,
Ömürleri böldüm, sonsuz zamanlara.
Yetmedi sıfırları yazmaya yıllar,
Bir sıfır, bir virgül ve sonsuz daire,
Kiralamadı, onları kimse,
Ulaşamamışlardı “Bir’e.
Bu son kal’a değildir, Ne de son gün,
Ne son ölünün ardından ağlıyorsun,
Ne de ölümsüzlüğe doğmasıdır bebeğin,
Ya da kefenin yırtığından fışkıran meyyitin,
Ölümsüzleştiği gündür.
Minarede sela var,
Start/stop yapmış biri.
Fiziksel boyutta dolaşıyorken,
Kediler, köpekler, aslanlar, kurtlar, domuzlar,
Zaman dolunca ayrılırlar,
The God bless them.
Gezegen aynı, ne büyük, ne küçük,
Anladım, Yollar ayırıyor insanları,
Aynı yağmurlar tarla, bahçelerde,
Denize olta sallayan balıkçılar aynı,
Kiminin kaya balıklarıdır kısmeti,
Okyanuslar aşmıştır oysa bazıları.
Bir bebekle bütün insanlığın çocukları bağrımda,
Ve katille bütün isyanı karşımdadır Ebu Küffarın.
Ne kadar şefkatim varsa sararım Allah’ın kullarını,
İnsanlık, bu günahsız bedenlerin aşkına nimettedir,
Berhudar olacaktır, iman olan kalbinde aşk ile,
Mümine kalacaktır hayatın bütün izzeti ikramı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!