Kurnazı köye muhtar yapmışlar
Sıkı tembih ile ihtar yapmışlar
Açık kapıya anahtar yapmışlar
Tilki kümese olmuş nöbetçi
Hırsızı kasaya veznedar yapmışlar
Nereden başlıyor ve de nerede bitiyor
Varlar yok ve yoklar var içinde yitiyor
Vakitler sıralanmış, işte birbirini itiyor
Doğum mu ölüm mü başlangıç noktası
Diyemem kimseye iyi ya da kötü kul diye
Mızrak sığmaz olursa eğer ki kabına
Susamam ve söylerim sözü ahbabına
Dokunmazsam eğer ki suya sabuna
Herkes kiriyle ve de pasıyla kalır
Çelişki yaşamam yaratılana bakışımda
Ol evlat, Allah rızası için ol
Korkma en fazla bir kere ölürsün
Namın alsın da başını yürüsün
Başlara baş, yiğitlere gardaş ol
Ol evlat, Peygamber sevdası için ol
Mahpushane diye mi yapılmış bu yapı
İki adam boyu yok, ölçsem odanın çapı
Bir oda ki bu, iki pencere ve bir de kapı
Açsam olmuyor, kapatsam olmuyor
Ne uyuyabiliyor ne de uyanabiliyorum
Evlatların olup da kapın çalınmıyorsa
Hâl hatırın sorup da gönlün alınmıyorsa
İhtiyarken yanında kimse bulunmuyorsa
Baba olsan ne yazar ana olsan ne yazar
Tenezzül ediyorsan dünyalık üç beş kuruşa
Sanma, ölüm her ölümlü için bir bitiştir
Sırrını çözebilene, sır dahi basit bir iştir
Korkun olmasın, ölüm ile hayatı bitiştir
Ölüm vuslattır ve de gülerek bir gidiştir
Bebek, çocuk, genç veyahut yaşlanınca
Her şey nasip, her şey nasip
Biliyoruz elbette her şey nasip
Nasip diyerek yatmak olur mu?
Hesabını da bilmeli muhasip
Düz ovada koca sürüyü yitirip
Rabbim istemezse dalından düşer mi bir yaprak
O istemezse eğer verebilir mi ürün, kara toprak
Saf bir kalp ile aç ellerini, O’ndan iste yalvararak
Veren de O alan da, olmuyor ise eğer oluruna bırak
Sesinin gür çıkması boş, kazanamazsın bağırarak
Ömür, kısa masalların oluşturduğu küçük bir kitap
Kısacık, sanki bir dost söyleşisi ve küçük bir hitap
Anlamsız ve içi boş koşturmacalarla geçip gidiyor
Bu ömürde insan bazen perişan ve bazen ise bitap
Tren gibidir ömür, istasyondan istasyona dolaşan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!