Kısa,
Doyumsuz bir akşam.
Ölümsüz bir mutluluk,
Mutluluktan öte.
Ve fısıltılı bir ses;
''Gitme! ''.
El değmemiş gonca güldün,
El üstünde tuttum seni.
Bir bulunmaz çiçek bildim,
Gül üstünde tuttum seni.
Çok özledim, çok bekledim,
Kadehim bir buğulu cam,
İçinde dert seli vardır.
Bin kadehle susturamam;
Gönlümde bir deli vardır.
Dünya kadeh, sevgim de mey!
Ne desem, ne desem, ey gönül sana!
Küllenmiş ateşi yakıyorsun sen.
Özenip, bezenip her gün yakana,
Hüznü gonca diye takıyorsun sen.
Güzeller saçını örmüş, taramış.
Sen,
Gözleri bahar, saçları hazan
Dünya güzeli.
Bir büyük yalandır,
Unuttum demek seni.
Elleri, gözleri, gözde yaşları,
Allah'ım bu kadar güzel olunmaz!
Hüzünlü yüzünde sevdâ düşleri,
Allah'ım bu kadar güzel olunmaz!
Kusursuz bir güzel, boyu fidan dal.
Uzat,
Ellerini istiyorum.
Sıcaktır,
Sımsıcaktır ellerin senin.
Uzat,
Ellerini istiyorum.
Gönül vardır ne sever, ne de aşka inanır.
Gönül vardır büyüktür, kendini her şey sanır.
Tanrı öyle yaratmış, esirdir deli gönlüm,
Bir güzelden çözülür, diğerine bağlanır.
Yaşım ne yirmiydi, ne yirmi beşti,
Ay o eski aydı, gün o güneşti.
Saçları fırtına, elleri ateş,
Gözleri kalbime girdi, yerleşti.
Farkındasın değil mi,
Bende devirdiğin dağların!
Yoksa böyle süslenip,
Böyle yürümezdin.
Gülüşün değişti,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!