Bir güzele usulca kalbimi açıverdim,
O güzel anlamadı, o güzel anlamadı.
Yüreğinin ucuna kanatsız uçuverdim,
O güzel anlamadı, o güzel anlamadı.
Gözlerinin içinde bin gözün izi vardı.
Ayağım dolaştı, dilim dolaştı,
Bunda bir şeyler var, anlamadın mı?
Bir baktın, bir güldün, aklım karıştı,
Bunda bir şeyler var, anlamadın mı?
Neşeyi bıraktım, hazzı bıraktım.
Aynalar kendilerini kırdı.
Eşyalar,
Yerlerini şaşırdı.
Üçer beşer oldular.
Karanlık zilzurnaydı,
Deli gönlüm seni sevdi, güzelliğin bahânedir.
O bir çılgın kelebektir, alevinde pervânedir.
Gece gündüz hasretinle, bir ayılmaz sarhoşum ben;
Ne bir kadeh, ne bin şişe, dudakların meyhânedir.
O yosun gözlerinden
Beni yoksun bırakma.
Ellerin bahçesinden
Göğsüne güller takma.
Saçların buğday rengi,
Ne yıllar korkutur beni, ne ecel,
Sen öyle kalbimde durdukça güzel.
Her gün kederliyim, her gün umutlu,
Yıllardır gelmeni bekliyorum, gel!
Aklımdan çıkmayan o gül dudaklar,
O kaçtı, ben koştum.
Koştum, kaçtı.
Köşeyi döndü,
Gitti.
O, ona sığındı,
Gönül avunmaz oldu, ne şarkıyla ne meyle,
Hasretin geldi gitmez, bu ömür bitti biter.
Sevmek zor geliyorsa, sevme, bir yalan söyle,
Gelme gelemiyorsan; gelme, derdini gönder.
Saçında aklarla gel, yüzünde çizgilerle.
Ellerimde tutmak ister, ellerim o ince eli,
Benim gibi delidolu sevemezsin biliyorum.
Bu yürek bu kalbe sığmaz, hem çılgındır, hem de deli,
Gözlerinde bir yol buldum, sana doğru geliyorum.
Gece bitti, sabah oldu, tan yerinde gün ışıyor.
Ona kanım kaynadı; gözlerini görünce.
Kalbimde dert kalmadı, gözlerini görünce.
Önce imbat başladı, sonra tayfun, fırtına,
Yer yerinden oynadı, gözlerini görünce.
Ben eski bir hasretle yanıyor, yanıyordum;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!