Telefon çalmıyor, mektup gelmiyor,
Unuttun güzelim, unuttun beni.
Sensizlik ızdırap, sensizlik çok zor,
Unuttun güzelim, unuttun beni.
Akşamlar, sabahlar yalan söyledi.
Günde bin kez öldürürsün, bin dikendir sözlerin,
Çok yanarsın senden evvel ben gidersem sevdiğim.
Karlı bir dağ sanki kalbin, gülmüyor hiç gözlerin,
Çok yanarsın senden evvel ben gidersem sevdiğim.
Geçti ömrüm, yandı gönlüm, bak çiçekler solmasın.
Bıkmadı yıllarca bir ismi andı.
Söküp atamazdı; candı, cânandı.
Gözleri bahardı, saçları hazan,
Mısralar döküldü, sağnak boşandı.
Seni hangi baharda arasın bülbül?
Söyle şimdi nerdesin, kiminlesin gül?
Ateşinle sararmış o dikenleri,
Bak hâlâ gonca diye saklıyor gönül.
O güzelin gözlerinde, seven kadın gözleri var,
Şu gönlümü avutmak zor, bende derin izleri var.
Bir rüzgâr var saçlarında, dudağında bin yanardağ,
O güzelin gözlerinde, seven kadın gözleri var.
Bana öyle bir baktı ki, beni benden aldı gitti.
Leylâ bir, Leylâ iki, ne kadar çok Leylâ var.
Ben yitirdim Leylâ'yı, yüreğimde sevdâ var.
Leylâ eski şiirde, Leylâ eski defterde,
Leylâ gitti, yok artık; şimdi yalnız rüya var.
Leylâ uçtu elimden, Leylâ bir ceylan değil.
Eski bir deftere bugün yazılmış,
Yeni bir masalsın, şiir gibisin.
Gül yüzün kalbime derin kazılmış,
Orada sen yüz yıl kalır gibisin.
Gözlerin öldürür, yüzün çok güzel.
Ne iyiydi çocukluğum.
Bir şey bilmezdim;
Çok şey bilirdim.
Ne iyiydi çocukluğum.
Uslu çocuk derlerdi,
Gönül içmek, içmek ister,
Bir kadehten, bir dudaktan.
Sevdâlanıp uçmak ister,
Bir kadehten, bir dudaktan.
Gönül sevdi, sevdi seni.
Hop; kalktı, giyindi.
Radyoda Vietnam kan kustu,
Haberlerin ağzından.
Fişi prize taktı,
Döndü küçük makine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!