Sana yoktur aşkımda, ne öfke ne kin.
Kapanmaz bir yarasın, gönlümde derin.
Bırak ta saplandığı yerde paslansın,
Gözlerime çakılmış yeşil gözlerin.
Biz iki yabanız seninle.
El ele görseler bizi,
İkimizi,
Eller ne der…
Biz iki ayrı şehrin,
Ben ne esir gibiyim, ne hür gibiyim.
Bir hayâlin peşinde yürür gibiyim.
Senelerdir içimde bir güzel yaşar,
Gözümün bebeğinde görür gibiyim.
Beni sudan yarattın,
Ben daha ne isterim.
Suyuma bir can kattın,
Ben daha ne isterim.
Ne güneştim, ne aydım,
Gel gönlümü yerden yere,
Vurma güzel, ne olursun!
Gül dururken dikenleri,
Derme güzel, ne olursun!
Git diyemem, kal diyemem,
Seni yalnız ben sevdim, buna ömrünce inan,
Sevdiğim bu gidişle açmadan solacaksın.
Bir gün pişman olarak bana döndüğün zaman,
Sana yanan kalbimde acılar bulacaksın.
O ince ellerinle uzanarak bir gece,
Sen bu kalpten anlamazsın, çünkü sende duygu yok.
Uçup gittin ellerimden, gözlerimde uyku yok.
Duygusuzdun, kaygusuzdun, sen küçücük bir kuştun,
Uçup gittin ellerimden, gözlerimde uyku yok.
Sokaklar boşaldı, güneş çekildi,
O bitmez hülyaya daldım ben yine.
Karanlık, gözümden renkleri sildi,
Derdimle başbaşa kaldım ben yine.
Unuttum bu günü, unuttum dünü,
Ali Rıza Avnî Ağabeyime;
Söyle ey dost, söyle ey can, hakka sevgin ne kadar?
Ömrü bir mey gibi içtin, söyle derdin ne kadar?
Kalbi altın bir kadehten niye verdin güle sen,
Ömrü bir mey gibi içtin, söyle derdin ne kadar?
Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem;
Ben seni aklımdan silemiyorum.
Bende mi, sende mi, neredeyim ben;
Ben seni aklımdan silemiyorum.
Dudağın gülüyor, saçın uçuyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!