Hepsi sıkı fıkı dosttular
Önümde şakalaştılar.
Vallahi kötü niyetleri yoktu.
Ercan kırk yaşını geçmiş,
Çoluk çocuk sahibi,
Neşesini ve muhabbetini
Soldu bir anda ümitler,
Bekler her akşam,
Seni bu gözler...
İki ayrı varlığız,
Ben ve sevgim.
Sevgim de sen,
- Oğlum Meriç'e
Takma kafana be Meriç
Hayat bu işte,
Her zaman kazanılmaz
Bazen de kaybedersin.
Düşüncelerim
Bir gel git salınımında
Dönüyorsun evren gibi
Düşlerimin ortasında.
Hayat seninle var
Sen yoksan
Bütün bildiklerini Tanrı
Bir kazana doldurmuş
Canlı, cansız bu Evrende her şey
Atomlardan oluşmuş
Haydi yürü demiş zamana
Bir enerji denizi içinde
Elinin birine bıçak
Diğerine dünyayı al.
Oy ortasını ustaca
Gönlümdeki eserine benzesin! ..
Sonra uzatıver ellerini
Bu delikten içeri
Sıkılıp daraldığım an
Alırım elime bir kalem
Yazarım hiç durmadan.
Tutunacak bir dal yoksa
Çok da bunaldıysam
Ve dar geliyorsa zaman
Bugün yine seni gördüm
Tek başına sokakta
Yürüyordun ürkerek
Narin ayakların
Üşüyordu titreyerek.
Ben yine yeri değişen
Doğanın kendisiyiz
Sen, ben, Kelebekler ve çiçekler
Sanki hepsi gerçekler.
Sen var mısın sanki?
Ben var mıyım?
Yaşıyor muyuz bu gerçeği?
Tozlu bir köy yolu
Uzanıyor şerit gibi.
Yolun iki tarafını yutmuş ekinler.
Uzaktan görünüyor
Koca bir orman.
Akıyor fısıldaşarak,
susmayacak suskun sevdalarımıza ses olan şair.sesin hep duyulsun hiç eksilmesin.