Işık hızıyla oluşuyorsa
Duygularımızda peşpeşe evrenler,
Benim evrenim
Senin evrenini yakalayamıyacak.
Sonsuzluğa dek,
Sen beni bilemiyeceksin
Tanrım! ..
Tanrı olmak zor olmalı
Sen her şeyi biliyorsun
Bunlara nasıl katlanıyorsun?
Dindar ve mazbut
Ramazan efendinin
Terkedilmişliğin acısını yüklendim
Bugün içim sensiz ne kadar boş,
Ne kadar yoksun güzelliklerden.
Terkedilmiş bir ben varım tek
Bu koca evrende...
Yüklenmişim yetmezmiş gibi
Körpe ve çıtır çıtır
Bir aşktı
Yirmi yıl önce aramızda doğan.
Şimdi saçları beyazlaşmış
Göbek bağlamış
Yağlanmış
Dedi...
Dedim...
Dedik...
Bir sidik yarışıydı bu,
Hep birlikte kirlettik...
Anlayacaksın küçüğüm,
Gün gelince sen de anlayacaksın.
Bugün,
Gözünde büyüttüğün
Ve insanları süsleyen
Baştan çıkarıcı değerlerin,
Yaşam nedir güzelim,
Bir gülümseme, bir göz yaşı mı,
Hani uzatıldığında eller sana
Tepeden bir bakış mı?
Sen kimseye yar olmazsın inan! ..
Kendi çevresinde dönen
Bilmem ki
Söylenmeyen ne kaldı
Yürekteki sevda üstüne?
Düşüverince düşlerin
Bu garibin aklına
Filizlenir sözcükler
Gözlerinde
Sevda okunuyor bu gece.
Oysa ellerim zincirli
Dokunamıyorum yüzüne...
Bu gece,
Bakışlar kadeh kadeh
Bilme... Bilme...
Ne Olursun! ..
Esrarı bozulur sonra
Şiirimin içindeki hüznün.
Öylesine
Belleğimdeki yüzün
susmayacak suskun sevdalarımıza ses olan şair.sesin hep duyulsun hiç eksilmesin.