bu sonbahar üzgünüm kötü yine
rüzgâr,deli bir kısrak
bilmiyorum,kalbim neler olacak
üzgün bir kadın var karşı pencerede
yaprakların gülesi yok
taş ocaklarından çıkardım bu aşkı
yaydım yerin üzerine dağlar gibi
ummadığı anda insan bir çeşmedir
iki gözü birden yanar,ağlar gibi
sağır,kör bir adam,bir denizin dibi
bir liman şâhittirseni sevdiğime
-I-
birgün yolun düşen de Maraşa
......... mene uğramadan geçmeyesen memude
böğürtlenler toplamışam,çalılıklardan
oturasan,yiyesen; diyesen şükür
ateşten gömleğimi çıkarıp attım bu kez
beni yaralayanın,bildim,aşk olduğunu
ızdırâba râm olmak,elbet kimse istemez
gün gelir,hatırlar da,saçını yolduğunu
seni sığdıramam yerle göklere
tasavvur edemem başka bir âlem
kaçtır çatıyorum bu tümseklere
illâ görmelisin dedikleri şey
benim her dakika çektiğim dertmiş
mertlikten koymuştum başıma bir bey
en nâmert bildiğim benden de mertmiş
bilmekteydim hem sünneti,hem farzı
açın kapıları
pencereleri açın
açın morarttığınız gökyüzünü
nefes almak istiyorum
bana neler olduğunu hiç sorma
bir aslı güzelden ciğerim yanmış
gördüğüm rüyayı hayıra yorma
benim tâ ezelden ciğerim yanmış
gerek yok izaha,neden,niçin'e
benden sana hayır yok
bu aşk burada biter
çıkar adımı alfabenden
bir ağacı kökünden söker gibi
Allah sözüne boyun büker gibi
çıkar alfabenden
dünyanın derdini bir hamal gibi
omuzumda taşıyorum bu gece
hayal içinde bir ihtilâl gibi
seni sensiz yaşıyorum bu gece
hayra yorulmuyor gördüğüm rüya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!