Şunun şurası ne ki
İşte insanlık, işte bilgi
Güzellikler için doldur bre saki
Ne ki, ne zaman ki öleceğiz
Yazılacak taşımıza, hüvelbaki
Geride kalan insanlıklar
Ben bunları önceden gördüm
Ellerinde defterleri, kitapları
O nefis ak-akakları üzerine kavuşmuş
Bukle bukle saçları omuzlarına düşmüş
Klapası kıvrılmış ceketi,
Kuş gözünden örülmüş
Kalem seni hatırlatıyor,
Kah resmini çiziyorum
Gamzenin kenarına
Oturtuyorum öpücük misali
Beni...
Sevmiyorsan ne olur
Sebepsiz olsun
Yarabbi,
Ne olur ölümüm sevgiden olsun
Ölümüne sevdi ve öldü diye
Sevmene sebebin olsun
Atam rahat uyu
Ufkun ufkumuzdur
Muhtaç olduğumuz kudret
Güven, sabır, sadakat
Samimiyetle gayret
Güneşin battığı yere gideceğiz
Artık biraz müşkülüm
Yaşlandım artık
Dertlerimle meşgülüm
Gençlik geçti gitti
Kapımı bir daha çalmaz ki
Umudum gençlikti
Sevinç ve hüzün
Gökten atılmış
Sevinç kapış kapış
Kapılmış
Banada hüzün kalmış,
Senin için, herşeye razıyım
Ağaçlarında rüzgar oturur
Dağlarımın
Uğruna ölenlere ağladığım
Bir vatanım var
Bir de atadan yadigar adım
Su ve
Asude
Camdan kırılıyor ya ışıklar
Düşüyor yüreğime
Gönlümüzden nehirler akar
Susayan hakikat ehillerine
Belki töre idi
Sessiz ama temizce
Ben seni orda sevdim erkekçe
Orası yemyeşil çiçekler bahçelerinde
Senin gurbetinde ben
Memleketin benim içimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!