Gül goncasında
çiy damlası gibi göz yaşların.
Yere düşmesin diye,
uzanırım, ama dokunamam.
Çünkü ben sana kıyamam.
Birini tanıyorum,
Ben ağlarken ağlayan,
Ben gülerken gülen.
Birini tanıyorum,
Tıpkı aynadaki ben
Dağ gibi
Arkamızda durdun.
Kanat gerdin üzerimize,
Bizi kötülüklerden korudun.
Zehirli oklara karşı
Hep siper oldun.
Ben derdimi anlatırım saz ile.
Teller inlemezse benim suçum ne?
Davula tokmağı vurdum hız ile.
Davul gümlemezse benim suçum ne?
Ben Cananı gördüm bahar yaz ile.
Bir dostun olsun,
İki bedende bir ruh olsun,
Düştüğünde uzanacağın el olsun.
Dost fânidir. Dostluğun bâki olsun.
Olmadığın yerde seni o savunsun.
Korkma, ver kalbinin şifresini,
Bir sonbahar sabahı,
Dağlarına duman çökmüş memleketimin.
Esmiyor rüzgârlar, ötmüyor kuşlar,
Susuyor zemin.
Bir sonbahar sabahı,
Oku dedik, evde iş yaptırmadık.
Öğretmene durumunu sormadık.
Kendisiyle iletişim kurmadık,
Böylece büyüdü bizim çocuklar.
Misafir gelince kaçtı odaya,
Minik bir çam tohumu
Düşüverdi toprağa
Rüzgarlarla savruldu
Bir sola bir de sola sağa
Küçük bir yavru fare,
Kimler geldi? Kimler geçti?
Söyle çeşme, söyle hele.
Kimler eğilip su içti?
Söyle çeşme söyle hele.
Sesin gelir şırıl şırıl.
Bizler değiştik önce,
Sonra değişti Dünya.
Hor kullandık cevreyi
Kâbusa döndü rüya.
Çöp dağları oluştu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!