her sarı yangınların geride siyah külleri olur,
kendi kendini yakan kıvılcımların aşk değildir adı,
dokunmadan çıtırtılar bırakabiliyorsan yüreğe,sen AŞK'sın.....
Cehennem sevdanın diğer adıdır böyle bakabiliyorsan.......
aşk kalemlerinin sevgi damlalarıyla yarattığı bir okyanus,
aile gibi,
nereye istersen geçip oturabilirsin.....
yüreklerden çıkıp,
deniz üstüne yazı yazmak değil hüner,
silinmeyecek damlaları kazımak hücrelere....
aldanma,
avuçlarındaki suyun yansımasına....
suyun tenine verdiği hisse bak sen sadece....
hiç bir yeşillik aynı kalmaz güneşlerin altında
veya üzerinde ayaklar varsa...
her çocuk ellerindeki pisliği üzerine siler mutlaka,
kanatlarını açarken sen ben gökyüzünden iniyordum,
pamuk kadar hafif döne döne düşüyordum yanına,
ben seni dilerken
nehirlere atlan demir paralardan yıldızlara çıkılırdı...
sen sevgilim değildin ki ben kötülüğü ona yükledim,
baş aşağı vurduğunda gökyüzü mavi olur bazı sular,
avuçlarda şeffaf damlalar ten çizgisine arkadaşlık eder,
her sevdaya uyar suyun rengi......
akıtmasını bilmek gerek damarından kanını,
aşk mıdır kırmızıya boyanan sanki.....
Ey Eros;
boşuna fırlatma oklarını,
olmayan bir şeyi vurmazsın ki....
yanlış yere saplanır çeliklerin ucu,
bi tarafından anlaması onun içindir sevgilinin...
Eylül sen de gel
bu gece
tam sonbaharlık
yapraklar düşüyor bak
sarısına kandım
aldandım
ne dilediğini bilmiyorsun,
hiç bir insan,
ateşler içinde yaşanan aşka saygı duymaz,
yanlış melekle sarmaş-dolaş oluyorsan...
mitolojik bir aşk sandığın,
Allah'ın bile cennetinden kovduğu ateşin görüntüsüdür sadece...
tenlerimiz farklıymış bizim,
sen siyah ben beyaz,
kalplerimizin bir olması damarlarımızda dolaşan kan uyuşmasıymış......
can uyuşmasında başka renklerin gölgesi düşmez yüreğe......
fikrime gireceğine
gel artık kalbimin bir yerine
neresi olursa olsun....
özlemek istemiyorum artık avuçlarındaki çizgileri....
gel hadi
çıkalım dışarılarda dolaşalım yalınayak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!