ne kadar yüksekten atarsan at kendini boşluğa,
dostun aşağıda seni bekliyor....
bedenimi örtü yapar açarım,
kalbimle de tutarım seni,
sen de bilirsin beni....
arkadaşım demiyorum sana
dost çukurunda kalan toprakların nemi az olurmuş,
sevgilerin çekildiği değirmenlerde baharat kokularını duyabiliyorum...
zincirin halkalarında genişleme olursa,kopabilir...
çelik parçalayan düşünceleri resimlerime almadım,
dostluk üzerine kelimelerim var,
yanıma aldım geldim bu gece.
gidişinden kalan hasretleri
kalbimden atmam gerekiyordu
ben artık
hiç bir eli bırakmayacaktım
dost ve sevgili dediğin,
şemsiyenin yırtık tarafını seçer,
ne kadar ıslansa da yüreği....
damlaların serinliğinde,
şemsiyenin altında durmak değil,
birlikte olabilmektir güzel olan....
konuşamıyor musun?
dilini mi yuttun?
dudakların mı kayıp?
geceleri sarılamadan uyuduğum güzellik,
rüyalarıma alamadığım sevgili....
baş tacım,
kanatlı iskeletlerin kucağında oturulmaz,
bakışlarını göremediğin yüzün ne anlatacağını bilemezsin....
kara talihlerin rengini kendin boyarsın,
hangi kata çıkacağını bilmediğin asansörlerin kapısı asla açılmaz...
bir çocuğun yüreğine kaç tane balon sığar?
elinden tutup gezdirebileceğin ayaklı sevgilerin kalpleri yanında mıdır?
kendini attığın karanlıklardan
ben de kurtaramam seni
her insan kendisi yürür yolunu
ayrımlar vardır
engelleri aşarız ama
sağ,sol tarafları
gece misin ? hüzün mü ?
hani saatler gibi değil mi ?
hep kovalar birileri birilerini
parmaklarım arasında tutacak kadar,
alıp cebime bırakacak kadar küçüldün,
DÜNYAMdın sen zamanların birinde....
ne kadar dolaştığımı hatırlamıyorum
aklıma iliştiğinden beri düşüncelerimin kaldırımlarında....
neyse ki
benden ayrıl ayrılacaksan
fikrimi rahat bırak
ya seveceği vardır
ya da göreceği
meşgul etme yüreğimi
belki bir gelecek vardır...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!