Gidiyorum dediğin an
Çocuklar gibi ağlayacaktım
Utandım gök ten taş tan toprak tan
Tanıdıklarımdan tanımadıklarımdan
Yüzümü gözlerimi yaşlarımı sakladım
Kaldır başını bak gör gökyüzünü
Kimse bakmadan
Sana bakmak
Kimse görmeden
Seni seyretmek
Kimse bilmeden
Seni sevmek
Bugün, içimden seni görmeyi dilerken
Çıkıverdin karşıma birdenbire.
Kanatsız kuş gibi
Uçarken mutluluktan
Keşke
Başka bir şey dileseydim dedim.
GİDERSEN GÖNLÜMÜN ÖMRÜ DE GİTSİN
Duydum ki gelmeden gidiyormuşsun
Sevinçlerin, neşem boşa mı gitsin
Saatin dolmadan gidiyormuşsun
Hayat ipiyle ufka bağlanmış gemiler
Her biri kendince devasa
En büyüğü fındık kabuğu deryada
Ne hayatlar hüküm sürüyor
O fındık kabuklarının içinde.
DEMEK BENİ UNUTTUN
Demek beni adres defterinden sildin ha
Ya kalbinden nasıl sileceksin
Silmek kolay
Unutmayı ne yapacaksın
DOLUNAY TAÇ TI 09.12.2013
Denizin karşı kıyısında
Sahil boyu sıra sıra
Şehrin ışıkları rengârenk
İnsanın sırtından vurulması gibi
Acıyı hissedersin de
Akan kanı göremezsin ya
Tutunduğun dalın kırılması gibi
Güvendiğin dağlara karın yağması gibi
Yapmaz etmez dediğinin
Issız sokakları dar ettim duygularıma
Yıldızlar kaydı ben seyrettim
Şehrin ışıkları söndü bir bir
Ben halâ ayıktım, ayaktaydım
Azaltamadım efkârımı dün gece..
Çağlayıp durulmayan yeşil ırmakların
Kuruyup çöle döndüğünde
Gölgesi serin meyvesi güzel ağaçların
Kurumuş dala döndüğünde
Yaş boşadır, Taş başadır
Eyvah ki ne eyvah..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!