Cahil olaylara hep kendi penceresinden bakar.
Anlatır derdini: kendini ak, dostunu karalatır.
Demez; biraz samimi olayım'ki samimilik bulayım,
Sadece kendisinin değil,dostununda hayalini karartır.
Adı üstünde cahil ondan daha başka ne beklersin'ki
Ne garip bir milletiz, ne garip ülkemiz var
Canbazlar sirke çıkmış büyük bir gösterim var
Kitleler seyre çıkmış şapkadan neler çıkar
Aklımızda canbazın eski gösterimi var.
Canbazlar şapkaları fırlatırken havaya
Ergenekon denen demir dağları,
Eritip yol açtık geldik bu yurda.
Yalçın kayaları sarp yokuşları,
Devirip yol açtık geldik bu yurda.
Düşmedik hiç ayrı gayrı yollara,
Arifden kelam ola
Dostun gönlünde kala
Birbirine ram ola
Eğilip bükülmeden.
Arif olanlar anlar
Gökyüzü kararıp doğduğunda yıldızlar,
Karabasnalar gibi üstüme çökersiniz.
Yıldızların aydınlığı kar etmez karanlığa,
Bir garip bulduk diye bayramlar edersiniz.
Ruhumdaki aydınlığı karanlığa hapseden siz,
Gün döner, günler döner,
Hafta döner, ay döner, yıl döner mevsim döner,
Arifin tarifiyle ''Keser döner sap döner
Gün gelir hesap döner''
Değişir her şey değişir,
Mevsimler ilkbahar yaz sonbahar kış olarak değişir,
Dökülmüş dişleri ağarmış saçı
Şu bizim gariban Yaşar'ı gördüm
Tozlara bürünmüş tüm üstü başı
Şu bizim gariban Yaşar'ı gördüm
Anasının yaşarymış zamanla
Tüm vatanı fethettik doğu batı ayrımsız
Sanayi toplumunu icat ettik yetmezmi
Tarım denen hoyratı atmışız bir kenara
Ürettiğimiz buğdayı ithal ettik yetmezmi.
Eskiden köylü vardı Adı "efendisiydi milletin"
Aslında insan yalan;
Nedenmi?
Kaç dostu tanıyoruz
Gidenlerden kaç dostu,
Hepside arkasına bakmadan
Birer birer gittiler.
Yalanmış yazdığın acı hatıra,
Yalanmış küstürdün beni bahtıma,
Yalanmış mazide o kara sevda,
Yalanmış sevdiğim hepsi yalanmış.
Yalanış gülüşler yalanmış yaslar,
Alkışlarım ve saygılarımla.