Kozan yandı, can yandı, koskoca vatan yandı.
Mehmet düştü toprağa sanırım cihan yandı.
Hain bir pusu ile arz yerinden sarsıldı.
Sadece bir ben değil alem-i islam yandı.
Çanakkaledemiyiz yedi düvel yan,yana,
Seni düşünüyorum ey sevgili;
Dünyaya geldiğin o günü
Rebuevvel ayının onikinci gününü
O gün cihan nura boğulmuş.
Zillet üzerine nur, zulmet üzerine özgürlük,
Karanlık üzerine aydınlık,
Yarın anneler günü,gününüz kutlu olsun,
Sevgili tüm anneler gözünüz aydın olsun,
Ey şehit anneleri sizde annemizsiniz,
Yetmiş milyon sizinle eğer yavrum derseniz,
Yarın anneler günü, her evlat elinde bir gül,
Rahmansın, rahimsin yüce Allahım;
Kapında ağlayan kul eyle bizi,
Senin sevgin merhametin sınırsız,
Bübül gibi öten dil eyle bizi.
Ömrümü sebil ettim ham hayaller peşinde,
Yedim elli seneyi gündüzleri kâr saydım,
Bir türlü öğrenmedim yerinde dinlemeyi,
Uykusuz kaldığım o geceleri kâr saydım.
Akıllıca oturup doğruca düşünmedim,
Ben değil biz,Onsekizbin alem biz bir bütünüz,
Yok aramızda bir fark,Aynı davanın müdebbiriyiz.
Sen ve ben savaşırken dünya meydanında hayat adına,
Karşı karşıya oldumuzu sandığımız halde aynı yerdeyiz.
Neden bu kavga,bu çılgınlıklar niye, kime var faydası.
Bir ben ile uyutarak
Büyüttüler şu gençliği
Haram ile doyurarak
Yürüttüler şu gençliğ.
Gece gündüz ayrı hülya.
Ah hayat gül biraz
unut geçmişi geleceğe bak,
faydasız geçmişe takılıp ağlamak
ömürden ömür yiyen
her günü zehir eden
o karanlık geçmişi bırak.
Göğe yükselsin du’alar, yere kapansın beden,
Süzülsün gözlerinden boncuk boncuk damlalar,
Toprağı ıslatsın ki gözünden akan yaşlar,
Umulur ki Yaradan belki seni bağışlar.
Mülk O’nun beden O’nun, elimizde ne varsa
Hatırlanamayan dost,
Unutulamayan düşman,
Değişmeyen hakikat,
Değiştirilemeyen gerçek,
Geciktirilmeyen yolcu,
Kovulamayan misafir,
Alkışlarım ve saygılarımla.