Meşkeyledin,boşa ümit bağlattın,
Yordun aşkı,şimdi sevsen nâfile…
Gülmeyi vâdettin,her gün ağlattın,
Kırdın aşkı,şimdi sevsen nâfile…
Gönül camdan nârin,kırmaya gelmez,
Sen dertlenme be güzelim,
Bana kuruntular yeter…
Dünya nimetleri sana,
Bana kırıntılar yeter…
Irmakların hepsi senin,
Bana şırıltılar yeter…
Şaşkınım…
Saçını gördüm rüzgârın,
Sesini duydum güneşin,
Gülüşünü kokladım mehtabın,
Ve…
Sevdâyı suç bilip,kırdığım kalem!
Şimdi aşk şiiri yazmak var mıydı?
Sen yazıp-çizmezsen,ne bilsin âlem!
Yemin-tövbe edip bozmak var mıydı?
Akmayı unutmuş,sinsi gözyaşı,
Aşka boyun eğip,sızmak var mıydı?
Sana şiir yazmak vardı bu akşam,
Buğulu camlara adını yazmak…
Yokluğun, ruhumu sardı bu akşam.
Yokluğun, aczimin günâhı gibi,
Gözyaşımın arşa son âhı gibi…
Körpe sevdaların miladı olmuş,
Buz kesen duygular sende kışlıyor…
Vakitsiz son güle kırağı çalmış.
Uzun gecelere yazık olacak,
Sevgiden bîhaber geçince Ocak.
Gözlerim zindanda bir ışık arar,
Nûr ol da gel,Ey Şefîa’l Müznibîn!
Tâkatsiz ameller,rûhuma zarar,
Fer ol da gel,Ey Şefîa’l Müznibîn!
Hılfu’l Füdûl olup,ser olsan bize,
Ey kendi halinde,gâfil-i beşer!
Yolunu,menzile varır mı sandın?
Ne vuslat gecikir,ne ecel şaşar,
Gençliğin,servetin,durur mu sandın?
Az belledin,yığdın dünya malını,
“En güzel kelime nedir? ” dediler,
Tereddüt etmeden yağmuru seçtim.
Belki çoğu,pek anlamlı idiler,
Yağmurda sevgiyi,hasreti içtim.
Yağmur koydum,Deli Tay’ın adını,
Ata malı,mîras,zenginlik değil,
İşe,alın teri dökmede hüner.
Kula kulluk etme,Rabbine eğil!
O’na secde edip,çökmede hüner.
Ok gibi doğru ol,meylet yağıza,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!