Her şeylerini verdiler;
zamanlarını,
çocuklarının, eşlerinin,
ve tüm ömürlerini kendilerinin...
Ve,
stres,
Kumkapı sokakları karanlık
bu gece.
Köşe başında yanan lambalar
sönük.
Havada yosun, deniz kokusu var,
temiz serin bir hava.
Her baharda yeniden canlanan doğa,
Ölümsüzleştirecek mi doyasıya yaşadığımız aşkı?
Anılarda kalan o eski şarkıların nağmeleri,
Biz yok olduktan sonra da anılmalı, sevgimiz.
Şarkılarda yaşanan o masum aşklar,
Ah korona ah...
Yani, kötülüyoruz da...
Hani haksızlık etmiyor muyuz,
diye de düşünmüyor değilim.
O geldiğinden bu yana kara delik kapandı,
hava kirliliği kalmadı,
Artık klasik olan filmleri izleme olanağını veren “evde istirahat” günlerinin, bir şekilde fırsat yaratması da iyi oldu, geçmişi hatırlamamıza. O filmlerde gençliğimizde yaşadığımız şehirler, semtler, sosyal yaşam ve insanlar. O günleri bize getiren, ya da o günlere dönmemizi sağlayanlar; “artist”ler.
Bu vesileyle kendisiyle oldukça genç yaşlarda tanışma fırsatını da bulduğum Tarık Akan’ı anımsadım ve O’nun aramızdan ayrıldığı gün düştüğüm notu.
Paylaşmak o eski günleri ve yazdığımı, bir “vefa” düşüncesinden kaynaklandı. Dilerim o “zamansız evren”de, daha bir çok sevdik ve bildiklerimizle durumlarından memnun haldedirler.
Anılarına saygı ve sevgiyle…(20 Nisan 2020)
“Bir sanatçının ardından
Mektubunda aşk istemem diyorsun,
“İğrenç, çirkin şey o”.
Öyle sanma sevdiğim,
Sana öyle bir sen katar ki o,
Farkına varmazsın.
Seversin bir gün,
Bir gerçekte bütünleşmiş üç kavram.
Her biri ayrı bir bekleyiş,
tutku ve özlem unsuru.
Birbirini çoğaltan,
ulaşılması güç umut hedefleri.
Birbirlerinin olmazsa olmazları.
Aşk,
serabı deniz yapmış
kıyılarında.
Sevgi,
dolu dolu,
dalgalar gibi
Baharı yaşamak.
Nasıl bir ironidir ki
farkına varmak,
yaşananların farkına varılmadan geçtiği,
yaşanmayanların uzun uzun yaşandığı.
Bakmak
Kumkapı aşıklar diyarı
balıkçılar yatağıdır.
Sevilen deniz
sevense balıkçıdır.
Deniz sakinse
bir sevinç dalgası kaplar Kumkapı’yı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!