Acımasız bir soğuk
Fethetmiş her soluğu
Yumulmuş yavru kedi
Kalmadı bir teselli
Nece pehlivan ağaç
Oturuyordu...
omuzu püskürmüş eski bir hırkayla
elinde iç cebinden çıkardığı bir şişe
kimliğini örtmüş sakalla oturuyordu bir adam
Bense...geçiyordum oralardan
Af edilmeyen herşey
Aynanın önünde
Zihnimin çilesi
Ah zavallı gözlerim
Gezegen boşluğunda
Akılda arayış var
Sanki Tanrı dıştadır
Dinler başta kurmaca
Yürekte sonsuzluk var
Tanrı yürekte ışır
Iraktan eser yeni bir duygu
Aklındaki kuşlar yüreğime Uçtu
İnan korkmadım düşlerine düşmekten
Mutsuz olmak istersen bulursun bolca unsur
Mutlu kalmak istersen Altın oran her kusur
M.Eo
Omuzum mu sandın karşıki Çamı
Kanatların büyüdüde paşam
bensiz uçmayı nece öğrendin...
anladım sen kanatlanınca
Senle de sensizkende bir hiçtim
Aynı Cehennemden çıkmış İnsanlar
Aynı havayı Solur
Aynı Resme Bakar
Aynı tastan
Aynı dumandan kullanır
Aynı yoldan yürümez
Hiçlikle piçliği karıştırıyor bazı piçler
Haddimi bilemedim hiç
Hiçliğin hududu mu var ki had biline
En yakınlarından gelir bazen uçurum kenarı sözler
Atlamak istersin baktığın gözden Aşağı bakamazsın
Başın döner
halbuki aşağısı değil dönen
bulunduğun yerdir başına pervane
En yakınlarından gelir bazen uçurum kenarı sözler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!