Mustafa Ceylan Şiirleri - Şair Mustafa C ...

ŞİİR NE DEĞİLDİR?
Mustafa CEYLAN
*******************************
Şiirin ne olduğundan çok ne olmadığına iyi bakmalıyız.İşte o zaman şiiri anlar, şiire ters düşmeyiz. Şiiri anlamamak, şiire ters düşmek bir şair için en yakışıksız bir hadisedir. Şiir, şairin sevdiğidir; düşmanı değil ki. O halde, insan sevdiği ile ters düşer mi?

Şiir, komşunun bahçesindeki çiçekli ağaç değildir. Kendisine hayran hayran uzaktan bakılmasını sever de, fazla uzakta kalınarak, kendisine sokulunmamasına içerler şiir. Nesrin sihirli ve jelatin giysili aldatmalarına kapılanlardan süratle kaçan şiir, sınırları bir anda sıfırlar ve yok-yoksul dahi olsa gerçekten kendisini sevenin içinde-yüreğine kendi tahtını kuruverir. Nesir komşusuna sırt dönen şiir, araya görünmez ve aşılmaz duvarlar örmüştür ki, hem düz yazı yazıyorum hem de şiir diyenlerin yüzüne garip garip bakar ve tebessüm eder, bazen de alay eder. Çünkü, şiir kendisinin araya ördüğü o kalın duvarı kimsenin aşamayacağını bilmektedir. Gülüşü ve alaycı bakışı ondan. Şirin teni alev gibidir, hattâ alevden de sıcaktır, yakar... Yakıcı şiirin içinde kalanlar, iy'olmaz bir derde düçar olmuşlardır ki, çöl fırtınaları ve muson yağmurlarının esintisi dahi o yangını söndüremez.

1) ŞİİR VE DİL

Mustafa CEYLAN


II.Dünya Savaşından önce yapılan bir sayıma göre, yeryüzünde 2796 dil konuşulmaktadır. 2796 adet dili, dil bilimciler gramer yapısı ve sözlük bakımlarından "Dil Grupları (aile) "na ayırmışlardır.

ORJİNALİTE
Mustafa CEYLAN
******************************
Tekrar soralım:
Nedir orjinalite ve nasıl sağlanır?
Evet, asıl soru bu...

Şiir yüreğindir papatya
Umudun, aşkın, hüznündür
Şiir sabah yeliyle yüzüne gülen
Günün vede düğünündür papatya...

Varsın uyusun evdekiler, rahat olsunlar bırak

ORJİNAL-BENZERSİZ SÖYLEM DİLİ
Mustafa CEYLAN
*********************************
Birbirine benzeyen, sanki biri diğerinin kopyası veya çalıntısı imiş gibi kanaat uyandıran şiirle dolu internet dünyası. Özellikle "hece" yazan şairlerde sıkça görülen bir hastalık var ki, bu hususa dikkatleri çekmek istiyorum. "Kafiye ve uyak" sabitelerine bağlılığın getirdiği aynı ses çağrışımları ile engin okyanuslar kadar derin, geniş ve haz veren söylem dili olması gereken şiirin dili, sığ, birbirinin kopyası söylem dilinde çakılı kalmakta ve çoğu kere, aynı konuda aynı söylemle hece yazan şairlerin birbirlerini "intihal" ile suçladıklarına şahit olmaktayız.

Hece şiirini, parmak hesabı ile geometrisini çatan küçük dünyalarında orjinal olmayı beceremeyen kelime fakiri şairlerin dünyasında önce kafiye arkası duvarlar örülmekte, sonra ustalardan "ithal" bir uyak...

Gelelim şiir ve şiirimizde isim meselesine.



Varlıklara verilişine göre: özel isim, cins ismi
Maddelerine göre: soyut, somut

DİLİMİZ
ve
HECE ŞİİRİMİZ

Mustafa CEYLAN
4.Antalya Şairler Buluşması

“-Tahlil-
MUSTAFA CEYLAN


Antalya / 2003

Can Kardeşim MERHABA,

HECE ŞİİRİNDEN NOTLAR….:

ÖNCE bir binanın projesi-iskeleti gibi HECE ŞİİRİ’nin de projesine –iskeletine bakalım, olur mu?

Şiirlerinde kendi şiirsel yolculuğundan kesitler de aktaran Reyhani, “Eyledi” başlıklı şiirinde;



“Daha ondört yaşındaydım