Mustafa Ceylan Şiirleri - Şair Mustafa C ...

Mustafa Ceylan

Mustafa CEYLAN

SEYİR DEFTERİ (II)

Ne tuhaf,
Daha dün

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Güz elleri okşarken ağaran saçlarımı
Bıraktım takvimlerin koynuna güzelleri.
Saydıkça, günahlarım dökülür her gözeden,
Göz eden ay bakışlar affetmez suçlarımı.

Gün, ah eder, ben suskun; dolanır söz dilime

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Devlere kafa tutan
Cüceler nerdesiniz?
Güneşi bile yutan
Geceler nerdesiniz?

Çığ olup dağdan kopan

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Her insan, her insan birazcık deli
Ben sana deliyim, hem de zırdeli.
Hep seni görürüm ne yana baksam
Hep seni ararım gittin gideli...
Gittin gideli ne haldeyim,
Sorsan bir, arasan bir; ne olur...?

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

OSMAN’IN DÜMBELEĞİ

..........Vatandaş Osman’a

Çılgın kahkaha
Deli zaman gömleği

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

SUYUN DİLİ

Sancısını saklıyorken gümüş ibrikler dolusu
Sessiz, sakin zikir çekip avuçların içinde su
“Hak! Hak! ” diyor, şadırvanda bin güvercin yüreğiyle.

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER-(10) : Kemal Ümmî

Mustafa CEYLAN
*

15.Yüzyıl tasavvuf şairlerimizden Kemal Ümmî de öldürülen şairlerimizden birisidir. Asıl adı İsmail’dir. Muhammed Bahaeddin Erzincanî’ nin halifelerindendir. Lâtifî tezkiresinde askerlik yaparken, asılarak öldürüldüğü belirtilir.

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER-(9) : Adnî(Mahmud Paşa)

Mustafa CEYLAN
*

“Osmanlı Türk Cihan Devletinin güçlü padişahı Fatih Sultan II. Mehmed 1432 - 1481 yılları arasında yaşamış ve otuz yıl devleti yönetmiştir.

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

MARANGOZ ve DONDURMACILARA (1)

Mustafa CEYLAN
***********************

Hayatın her alanında olduğu gibi şiir dünyamıza da büyük bir hızla giren internet; şiirin öz coğrafyasında fazla bir dalgalanma yapmazken, sırça köşkündeki şairin coğrafyasında fırtınalar estirmiştir. Şairi, acımasız ve amansız bir fırtına gibi, oradan oraya sürükleyen internet fırtınası, bakalım daha ne gibi gelişmeler kaydedecek. Sesi, görüntüyü, yazıyı, resmi anında Dünyanın bir ucundan öteki ucuna ulaştıran bu elektronik gelişme, bir silah ya da bir gül bahçesi olabilmekte. Onu kullananın niyeti, parmak uçlarının dokunduğu klavyenin dansına bağlı. Kâh, mermi olup insan hayatına kastedebilir, kâh da gül bahçesi olur, duygulu yürek şairlerimize yeni güller, şiir gülleri açtırabilir. Ucuz ve çok kolay elde edilebilen bu imkânın şiirimizde yenilik ve yeni arayışlar konusunda pek fazla bir açılım yapamadığını görüyoruz.

Devamını Oku