BİTİMSİZ
Gözlerini kaçıran acemi bakışında,
Ürkek çocukluğumun köyünde… Sevdim seni.
Kül kanatlı serçenin tekinsiz duruşunda,
Sazlı gölün aşiyan koyunda… Sevdim seni.
BUZ KOPARDIM GÜNEŞTEN
Sevdanın eşiğinde günahımsa hediye,
Değişmem sevabıma gül başka, gonca başka.
Irgaladım gökleri yâre armağan diye,
Buz kopardım güneşten düştüm çaresiz aşka.
Deli Orman
Deli bir orman yanıyor
Ben benden giderken
Dönebilmenin hayali içinde.
DİLSİZ KAPI
Aralanır cümleye şu kanatlı kapılar.
Perçinler kederimden tespih tanesi gibi.
Sükûtun eşiğinde dört kapı, kırk makam var,
Nedametimle yanan gönül hanesi gibi.
DİZGİNSİZ
Tatlı bir tebessümde ham erik rengi semâ,
Salındı kara dağın o lacivert dalgası,
Ben de seni göklerde üryan görürdüm ama,
Tekrara düşen yolun bitmez çilesi, yası.
GÜL DALI
Gül dalım bilir misin, bülbülüyüm bu bağın
Dalına konmak için yıllar yılı bekleyen.
Cemre düşmez bahçenin balmumu toprağında,
Kolu kanadı kırık dizüstü emekleyen.
HAYAT KİTABINDAN
Vuslatın bütün mevcudiyetiyle
Huzura çıkan bir düş,
İnzivaya çekilen serabın ocağında
Sonsuza değin bitmeyecek meneviş.
HİÇLİĞİM
Suyun göğsüne düşmüş gecenin nazlı başı,
Bir ince saz gibidir ağustos böcekleri.
Asma bahçelerinde düşlerimin naaşı
Mehtaba kaldırılır doğduğum günden beri.
İZ
Nerden başlasam bilmem; bir başına koyup da
Güz vurgunu gülleri kırıp gitmek var mıydı?
Şıvgın vermiş gönlüme lanetler okuyup da
Zemheri kundağına sarıp gitmek var mıydı?
KEKOVA
Çöküyor Kekova'ya
Gizemli bir duman!
Deniz dalgası dudaklarından
Bir tuz serpintisi miydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!