Yine gökyüzü küskün
Güneş gülmüyor bize
Kara bulutlar aşıyor dağları
Peş peşe geliyor üzerimize
Deniz hırçınlaşmış köpürüyor
Rüzgar azgınlaştıkça
Sormayın bana
Ellerimin neden nasırlı olduğunu
Neden alnımın çizgi çizgi saçlarımın ak
Bakışlarımın dalgın çehremin berrak
Ve bilmeyin nasıl yaşadığımı
Ve öğrenmeyin ne yaptığımı
Ulaşılmaz değil ülküler yakın
Coşmuş insanlar gider akın akın
Düşünceler filizlenmiş engelleri yıkın
Umutlar gerçek olacak bu gün
Alnı açık insanlar söze söz
Rüyalarımın tutsağı,
Sevdalarımın esiriyim ben.
Masmavi denize yelken açmış gönlüm,
Gecenin koynunda çiğ damlası,
Ay ışığında su sesiyim.
Kar beyazında, karabasan olur,
Toprak yol uzanır, döner uzanır
Kıvrım kıvrım hep uzanır
Kireç sıvalı kerpiç damlı evler
Her evde küçücük bahçe
Hep yollarla itişip kakışır
Kimi yerde evler bahçeler
Anadolu’m!
Berrak akan pınarlarından;
Seni içtim, yudum, yudum.
Sayfa, sayfa destanlarından,
Hep seni okudum.
Derelerin cılız şırıltısında;
Ufukta güneş doğarken
Çiçekler açar gönlümde
Bir çiy damlası var
Gözlerimden güle düşmüş
Bir çiçek var
Ay ışığında üşümüş
Kötülüklere varmaz dilimiz
İyiliklere uzanır elimiz
Hak yoludur kokladığımız gülümüz
Bizim dünyamız bu dünya
Dostları iyilikle selamlarız
Yar şu dağları aşsan da gelsen
Kıvrılan yolları dolaşsan da gelsen
Hep bana koşsan da gelsen
Gönlüme güneşi doğdursa gözlerin
Gözlerime yağmur yağdırsa gözlerin
Bakışların kor düşürür
Ahu gözlerin benzer bahara
Gül goncası dudaklar
Sevda fısıldıyor esen rüzgâra
Sevdalı gönlüm savrulur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!