Sırtıma giydiğim aba çul oldu
Er yiğitlerim zalimlere kul oldu
Benim seçtiklerim bir bir el oldu
Sürer bunu söyleyen dil olmayınca
Kara toprağa kazmayı ben vurdum
Karlıdırda Muş'un dağları karlıdır
Hasretle yanan gönlüm ahu zarlıdır
Yardan ayrı düştüm bu da bana arlıdır
Tez gel turnam yardan haber alayım
Karlar erir derelerde sel olur
Elimde fırçam dağları boyasam
Göklerin mavisini katsam sararan rengine
Ve gölgemi seyretsem akşam üstüleri
Ufukların turunculaşan renginde
Türkü söylesem yalnızlığa giden yollarda
Gür sesimle bozsam gecenin sessizliğini
Gamı efkarı sarmak varmış gönüle
Dünyada murat almak yoksa neyleyim
Dikensiz gül bahçesi darmış bülbüle
Sinemde kirpiklerin oksa neyleyim
Gezinirken aşkının sığ sularında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!