Aşk
kadermiş ve gömlekte nar lekesi
çığlığın tortusu ve yüzün
çalar geçmiş zaman orkestrası
davetsiz misafiridir güzün
- Serseri sakallı yalnızlıklara vurdum yüzümü
beynimde
çengelli düşler...-
Şairim!
ellerim
— Ey yalnız gezen siluet
beynimizde dikenler
yaşlandı-
yılan ininden tıslayan bir rüzgar
gecenin en kuytusuna yerleşirken
aşkın asırlardır içimde
dilimde şarap tadı var
yüzünün atlasından
iki fincan kahve
aldım usuma
Dünya sarhoştu, Ay semazen, vurun şarabı
Kırılsın ezgisi rüzgârın, unuttuk sabahı
Bir eylülü gömüyordu zaman, kangrendi gece
Söktük gözlerimize kelepçelenen ağlamayı
- ayinlerden sarkar
yüreğime gizlenen
muskalı yalnızlık-
makadamlı sevdaların sonunda
tortulaşırken yarı nemli hayat
devşirme anıların
Bir bank yıllardır seyrediyor etrafı
Bir hafızası vardır eski bir de sokağı
Bir değil bin hikâye taşıyor omzunda çaresiz
Bir yalnızlığı yaşıyor şimdi memnun ve sessiz
Bir rüzgâr esiyor notalı tarifiyle re
Bir adam geçiyor yanından şişe ve sigara elinde
Dudağını kaç kez değdireceksin
Yüreğimdeki susuz karanfile dudağını
Her yanakta yetişmez gül
Bereketlidir yanağının toprağı
Dudağını kaç kez değdireceksin
Yüreğimdeki susuz karanfile dudağını
Gözlerim
İliklenince gözlerine
Kırk yıl kahve kokardı gece
Yabansı düşler eşiğinde
Yağmurlara kanıp
Kirpiklerimde ısladım seni
Şakağından vurgun
Varoş gecelerin
Düş mezarlığına borçlandım
Ben bir kırlangıçtım ve narin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!