ürkek bakışlarda
yontulmuş hayal misali
kınından sıyrılmış
aşk bıçağın teninde
idamlık son heceydi
-veryansın olmalı
ayinlerden korunan budala kitap-
vuslatı olmasa da olur o kudurmuş
çocuğun dili
tanrısal gül yaprağıyım
uğur böceğim!
boy vermiş buğdayların
kırılgan saçağında
gül bahçelim
kedi gibi umarsız
gözlerim
saçların tarar/ tenimde bir tutam yağmur-
ölü ağaçlar görüyorum rüyamda
dallarına
kırık kanatlı serçelerin konduğu
Gitsem bu kokuşmuş gecede
hiç gündüz bulamam.
beynimdeki misvak
usulca değerken bir tuvale
ben ki ressam değildim
kuru bir yaprak gibi düşüyorsun gözlerime
dallarına tutunmayı geçirirken içimden
kalbinle tökezliyorum
kalbin Paris’te kundaklanan göçmen evi
Sen Nehri’ni tutup sana çeviriyorum
kesiliyor Akdeniz’in bilekleri
uzanıp rüzgârdan
uzak ağıtlarını topladım
gökyüzünde ayı
ayçöreği sanan
yoksul çocukların
On Bir Ayın Sultanı
elin elimden düştü
ağladı parmakların
mandala
gözyaşı astım
Kalp celladı bir korku denize düşen
kan rengi bir ürperiş
iki beyaz tomurcuk salınır uzakta
üç beş yitik güvercin
batar sahipsiz karanlığa.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!