Birçok çekip gidenim oldu benim
Ümitlerim, hayallerim, benliğim…
Sen kadar acılısı
Sen kadar farklı gidenim olmadı
Bir yağmur damlasının elinden tutan bulutun
Boşluklara salıvermesi gibiydi gidişin
Ey deli yüreğim!
Bıkmadın mı aynı sebepten
Bin defa ölmeye.
Bir kere de beni dinleyip,
Girme dibi görünmeyen denizlere.
Limanı yok, sahili yok bu dalganın;
Benim seni sevmem;
Yüreğimle aramda bir sır
Gözlerimde yaşlı bir anlatım
Kulaklarımda hisli bir ses
Ve kalbimde sessiz çığlık
Vicdanına koyabilecek bir elin yoksa
Aklına koyacağın bir davan olmasın
Yüreğini konuşturacak cesaretin yoksa
Dilini susturacak gözyaşların olmasın
İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki;
Mesela ben seni, sen kendini…
Aynı şeylere üzülüyoruz çoğu kez;
Yaşlı bir amcanın, yürüme zorluğunda…
Hangi geceyi sabaha iliştirsem
Bir “ben” kaybı olur dünya da
Ne nefes aldığım ispatlanır
Ne de mezarım bulunur bu şehirde
İşte öyle bir şeydir yalnız kalmak
Ne boş sokaklar anlar seni
İki melek arasında kalmış başımla,
Bir başıma kaldım, arkadaşım karanlıkla
Ne zaman aklıma gelsen
Sol omuzumda bir karalama sesi
Yazılıp duruyorsun ahiretime
Sağ tarafım kısmi aşk felci
Bizim
Gözlerimiz vardı
Size göre
Görme yetisi
Bize göre
Ölme sebebi…
Artık hayatında hiçbir muradın olmayacak
Ve solacak saksında büyüttüğün çiçekler.
Hiçbir güneş ben gibi ısıtmayacak seni
Ve hiç kimse ben gibi muktedir olmayacak
Gün gün kanayacak aslında yüreğin
Defalarca adım gelecek aklına
Bakışları birleştirmek için
Çok kısa bir süre tanımıştı kader.
Sağ kulağımda rüzgârın nefesi,
Sol kulağım, kalbinin sesindeydi.
Bir bakış kadar yakınken sana,
“Gözyaşı” atıyordu kalbim içinden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!