Umutla vade açtım hep yarına
Doydum hayallerle aşkın tadına
Dedim her şeyiyle hayat adına
Geçti rüzgar gibi geldim sonuna
Geçer işte hayat budur ihtiyar
Son tren kaçmadan atla gel,
Bırak ardında korkuları,
Kendini herkesten sakla gel
Sürün en güzel kokuları,
Son tren kaçmadan atla gel,
Kararmış lambanın ölgün ışığı
Oyun sergiliyor perdelerde gölgeler
Fırtına yönetmen karanlık gecede
Başkaca ses yok bu esrarengiz mekanda
Seyirciler gelmemiş, sadece gelen BEN
Gişede kaldı tüm biletler
Aşka küskün güller
Mevsimler hüzünlü
Ben hâlâ aynı ben
Yalnız ve çaresiz
Karanlıkların koynunda bir bebek
Daha ümitli benden
Adaletfeşan mahkeme kurulur bir gün
Yapılan zulmün hesabı, sorulur bir gün
Şeytanın tüm atlıları yorulur bir gün
Yaşayanlar görür elbet, vakti gelince
Kul hakkı alınacak, yok mürur-u zaman
Onlar
Emanettiler
İsyanla büyüttük
Endişelerle besledik
Ninni oldu naralarımız
Ürküttük minik yürekleri
Koğuşun insafsız kapısı soğuk
Kesilmiş sesimiz boğuk mu boğuk
Mahkumlar derbeder bakışlar donuk
Anlatsın hepsini sana bu mektup
Zaman geçmez damda gölgeler yorgun
Konanı var göçeni var
Ölmeden kefen biçeni var
Sıratından geçeni var
Bir kafeslik dünyadır bu
Doğar iken öleni var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!